İçindeki Sonsuzluk

113 19 8
                                    

Daha önce kendimi hayatla hiç bu kadar içli dışlı bulmamıştım. Sanki etrafta gelişen her şeyin nedeni bendim. Bir anda çiseleyen yağmur damlalarının bile nedeni bendim. Hatta yoldan geçerken önümde durup birkaç saniye gecikmemi sağlayan bir motorsikletin bile. Belki de gerçekten her şey hikayemin bir parçasıydı ve ben şu an belki de yüzlerce kişinin hikayesinde bir bölümdüm. Tıpkı Luke, Bay ve Bayan Carter ve aynı sokakta yürüdüğüm birkaç kişiyle olduğu gibi.. Hikayelerin bir yerden devam etmesi gerekirdi tabi. Bu bazen birkaç hikayenin birleşmesine sebep olabiliyordu belli ki. Bazen sahip olduğum kitaplığın dünyadaki tek benzeri mi olduğunu düşünmüyor değildim. Sonuçta milyarlarca insan vardı ve elimdeki kitaplardaki insanların onlardan pek bir farkı yoktu. Tabi ki hepsine yardım edemezdim bu yüzden benden başka kurtarıcı seçilmiş insanlar olabileceğini tahmin ediyordum. Ama bu beni ilgilendiren bir mevzu değildi. Öncelikli görevim kendi kitaplarımla ilgilenmekti ve tabiki en öncelikli görevim ise Luke Johanson'du. Onunla tanışmayı başarmıştım ve bence bu en önemli adımlardan biriydi. Evet tam da istediğim gibi olmamıştı hatta bundan sonra ne yapacağım hakkında hala hiçbir fikrim yoktu. Ama hikaye zaten beni kendi içinde bir o yana bir bu yana sürükleyip duruyordu. Ve galiba şimdilik yapmam gereken şey bir plandan daha azıydı.

Polis merkezinden sonra Bay ve Bayan Carter'la otele doğru yola koyulduk. Kendi ailem olsa çoktan bir ton azar işitip bir de odama girip sabaha kadar çıkmamam gerektiği konusunda veya benzeri cezalar yemiştim bile. Bu yüzden bu iki iyi insanı giderek sevmeye başlıyordum. Böylesine iyi olmaları beni bir miktar endişelendirmiyor da değildi. Buna ne denir bilmiyorum ama onları üzmekten korkuyordum. Beni gerçekten de çok seviyor, öz kızlarıymışım gibi muammele yapıyorlardı ben ise onlardan gizli bir ton iş çeviriyordum. Bir yanım kendi kendini yiyip dursa da diğer bir yanım fazlasıyla umursamazdı. Bu da mecburiyet duygusunun sorumlulukla karışıp endişelerimin üzerine bir hasır gibi serilmesiyle oluşuyordu galiba. Bu yüzden vicdanım bütün gün yorulup geniş bir koltuğa serilmiş gibi bir anda rahatlıyordu. Hem iyilik meraklısı bu insanlar için, hem de Luke için fazlasıyla fedakarlıkta bulunmaya hazırdım ama öncelikli görevim asıl sorumluğumdu.

-Peki bakalım şimdi daha iyi misiniz küçük hanım?

Bana küçük hanım diye seslenen bu kişi Bay Carter'dan başkası değildi. Sanki yetişkin bir kadınmışım gibi fazlasıyla kibar davranmaya özen gösteriyordu. Tabi böyle bir davranış bünyesinin temel yapıtaşı da olabilirdi. Bu adama bambaşka bir saygım vardı çünkü bana olan saygısı tıpkı benimki gibi eşsizdi.

-Merak etmeyin Bay Carter gayet iyiyim. Herkesin başına gelebilecek ufak bir olay işte. Böyle bir şeye kayıtsız kalamazdım öyle değil mi?

Yaptığımdan guruluydum. Kendimi fazlasıyla cesur hissediyordum ve bunu apaçık belli ettiğime de şüphem yoktu. Yaşıma göre birazcık abartılı görünen özgüvenim Bayan Carter'ın da dikkatini çekmişti..

-April iyi olmana sevindim ve yaptığın şeyle gurur duydum tatlım. Ama biliyorsun başına bir şey gelmesinden korkmuyor değiliz. Ve bize emanetsin. Acaba biraz daha dikkat etmen mümkün mü?

Bayan Carter belli ki benim için korkmuştu. Anne ve babam onlara güvenerek hata yapmamıştı tabi ki ama başıma bir şey gelmesi durumunda bu tanı tamamen değişebilirdi. Bana güveniyorlardı ve ben güvenlerini boşa çıkarmaktan korksam da kendime daha çok dikkat edebilirdim. Yaşadığım şey benim için olması şart bir parçaydı. Bu değiştirdiğim hikayenin belki de ana bölümüydü (henüz pek bir şey olmuş olmasa da) ve yaptığımdan en ufak pişmanlık duymuyordum.

-Sizi korkutmak istemezdim efendim ama benim için endişelenmenize gerek yok ben iyiyim ve kendime de dikkat ediyorum merak etmeyin.

Umutsuz bir tavırla muhtemelen diyecek bir şey bulamamış olduğundan hafifçe omuz silkip yürümeye devam etti. Haberi alır almaz neredeyse koşa koşa gelmiş hiçbir araç getirmemişlerdi. Bu yüzden otele de kendi cezamı ayaklarıma ödetiyorlarmış gibi yürüyerek dönüyordum. Sorun değildi. Benim için bu yorgunluk hiçbir şey olacaktı galiba.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 08, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BİR HİKAYEN VAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin