-Her şey yeni başlıyor-

168 56 5
                                    

Ölümler bizi hayattan uzaklaştırır mı yoksa daha çok mu bağlar bilmiyorum. Tek bildiğim kollarımdaki güçsüzlüğün yancısı bilincimin, beni fani hayatımdan soyutlarken ölüden pek de farklı olmadığım. Eskiden fazlasıyla rahat atan bir kalbim varken şimdi ise belki de intihar etmek isteyen yüreğim, karanlığın içinde kaybolmaya hapsolmuş gibi zorlanıyordu. Evet kolay şeyler yaşamamıştım. Fakat aklımda ve kalbimde oluşan o kocaman mucizevi güç beni ayakta tutuyor, devam etmem için zorluyordu. Buna merhamet veya sevgi diyordum. Bu güç bana sihirli bir şekilde Bay Max'ten kalmamıştı. Veya sadece mektup için gönderilen bir şey değildi. Bu bendim. Bu güç benim gücümdü ve ben böyle yaratılmıştım. "Kocaman bir yürekle." Her insan bu güçle doğmaz mı zaten? Ben de herkes gibi bulutların kızı olarak yumuşacık doğmuştum. Pamuk şekerden bir bedenle. Şimdi ise bunu kirletmek gibi bir niyetim yoktu. Bana verilmiş bu efsanevi görevi en iyi şekilde yapmaya kararlıydım. Gerçekler her ne kadar inandırıcı olacak kadar somut olmasa da ben Bay Max'in mektubuna inanıyordum. Böyle şeyler sadece ileri düzey montaj gerektiren filmler ve animasyonlarda olabilse de hayatın bu kadar normal olmasını beklemiyordum. Bir yerlerde benim için bekleyen mucizeler en sonunda bana kavuşmuş, yaşama nedenimi yüzüme yüzüme vurmuştu. Gerçekten bir kurtarıcı mıydım ben? Peki neden ben? Bilmiyordum. Tek bildiğim cesaretimin korkumdan büyük olduğuydu. Ben April Brown. Kendime kurtarıcı kahverengisi diyorum. Neden mavi veye içinizi yumuşatan başka bir renk değil bilmiyorum fakat bu benim işte. Sıradan bir gökkuşağı rengi olamayan kahverengi kız. Kahverengi bulutların soyundan gelmiş en büyük sırdaşları. Hikayesinde, gökkuşağının üzerinden kayıp, sonundaki hazineyi bulmak gibi bölümleri olmayan fakat yüzlerce insanın tüm hikayesini ve sonunu bilecek olmasına rağmen kendi hikayesindeki efsaneyi belki de yaşamadan hiçbir zaman öğrenemeyecek olan normal biri. Evet normal.

Stephanie için her gün dua edip,ona teşekkür etmiştim. O gittikten sonra çok şey değişmiş annesi ve babası arasındaki bağ güçlenmiş, kendilerine ailesi olmayan kalbi kırık bir yetim çocuğu evlatlık edinmişlerdi. Annesi bunun Stephanie için bir özür borcu olduğunu düşünüyordu ve bu ufaklık Stephanie'nin aksine artık gayet mutluydu. Belki de onun gidişi herkesin hayatını değiştirmişti. Mia hala aynı hayatına devam ediyordu ve ben tüm hikayesini bir gecede soluksuz bitirmiştim. Onun hala hiçbir şeyden haberi yoktu fakat ben onu kurtaracağıma yemin etmiştim. Geleceğinden habersiz geçmişiyle yansa da, hikayesini yaşayıp tükenmesine asla izin veremezdim. Mia'nın bilse ağlayacağı bir hikayesi vardı ve o bunun henüz farkında değildi. Hiçbir zaman mutlu olmamış bu masum kız için kendi mutluluğumdan vazgeçmeyi bile göze alacaktım. İşte hikaye asıl şimdi başlıyordu...

***

Günaydın mucizevi güzellik. Bakıyorum da bu sabah yine burdasınız. Her gece giderken sabah gelmeye söz verip, her zaman sözünüzü tutuyorsunuz. Bu yüzden en sadık dostumsunuz sanırım. Sabahları gelip bir de sıkıca sarılıp içimi ısıtmanız yok mu! Sanırım bu bana güzel bir sevgi gösterisi. Keşke gözlerim acımasa da size bakabilsem.
Neyse sorun yok. Sevgi kolay bir şey değildir sonuçta. Tıpkı Mia'ya olan sevgim gibi. Sanırım bunun en büyük zorluğunu ben yaşayacağım öyle değil mi?

Güneş muhteşem güzelliğiyle yine üzerimde bitmiş içimi yine her sabah olduğu gibi ısıtmıştı. Ona artık dostum diyordum. Bir dost sadece sizinle konuşabilen ve illa ki sizinle eğlenceli vakit geçiren biri olacak diye bir kural yoktu galiba. En azından benim dünyamda bu kuralı idam etmiştim.
Bugün bir aydır evden çıkmamamın şerefine geri geri giden adımlarımı sokak taşlarına usulca bırakacaktım. Bir aydır kendimi eve kapatmış, kitapların hiçbirini okumaya cürret bile etmemiştim. Evet içimde kocaman bir cesaret vardı fakat gerçekle yüzleşmeye de yüreğim pek dayanamazdı. Mia'nın hikayesini düzeltmeden diğer hikayelere geçemezdim. Mia'sız olmazdı. Hikayesini baştan yazmak için onunla konuşmam gerekirdi. Mektuptaki cümleyi ona söyleyip düzeltmeliydim. Yani en azından görevim buydu. Fakat ben bundan daha fazlasını yapıp, onun hayatını kendi ellerimle düzeltebilirdim. Bu yüzden bugün her şeyin başlangıcı olacaktı.

BİR HİKAYEN VAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin