✐53✐

141 26 6
                                    


Sarı 🔥:
Yazıyor...

Jk:
-Çevrimiçi-

Sarı 🔥:
Yazıyor...
-Çevrimdışı-

Jk:
-Çevrimdışı-

-

Taehyung:
Yazıyor...
Yazıyor...
Jimin

Sarı:
Taehyung?
Sensin değil mi?

Taehyung:
Oh,Bunu nereden bildin?..

Sarı:
Okul grubundan?

Taehyung:
Ah, doğru tamam!~
Kkkkkkk

Sarı:
Kkkkk

Taehyung:
Naber?
Nasılsın?

Sarı:
İyi
İyiyim
Sen?
Bir şey mi oldu?

Taehyung:
Hayır
Olmalı mı?
Bilmem olur mu?

Sarı:
Ney olur mu?

Taehyung:
Sen söyledin oldu mu diye

Sarı:
Taehyung ne diyorsun?

Taehyung:
Ah,sikiyim
Yazıyor...
Bunu yapıyorum diye arkadaşlarım beni aralarına almayacaklar ama çarem yok gibi de geldi
Yazıyor...
Jungkook kötü

Sarı:
Nasıl?
Nasıl kötü?

Taehyung:
Biliyorum
Haberim var
İletişimi kesmişsiniz ama
Sanki ona bir tek sen iyi gelebilirsin
Yada
Gelmeyebilirsin
Bilmiyorum
Sadece şansımı denemek istedim

Sarı:
Taehyung direkt konuya girer misin?
Jungkook niye kötü?
Fiziksel mi?
Kavgaya mı karıştı?
Hasta mı,ne?

Taehyung:
Umursuyor musun?
Umursamıyorsan hiç çenemi yormayayım

Sarı:
Yazıyor...
Tabiki umursuyorum
O benim kötü günümde yanımdaydı
Bende olmak isterim
Fakat o beni kabül eder mi?..
Meçhul

Taehyung:
Fiziksel bir şey değil
Psikolojik olarak çok kötü
Son bir haftadır ölü gibi
Ve hiçbir şey yapamıyoruz
Onu ilk defa bu kadar yıkık görüyorum
Kardeşim o benim
İyi oldurmaya çalıştık ama olmadı
Ve sen sanki birşey yapabilir gibisin
Bilmiyorum

Sarı:
Anladım
Nerede şuan?

Taehyung:
Bende

Sarı:
Geleyim mi?

Taehyung:
Çok çok
İyi olur
Ama şey...

Sarı:
Ney?

Taehyung:
Ters de tepebilir
Yani sana kötü de davranıp kovabilir
Bilmiyorum
Öyle bir şey yaparsa
Sorumluluk almıyorum
🙄

Sarı:
Bende bundan şüpheleniyorum...
Neyse
Bir deneyelim
Hem içim rahat olur
Borcumu ödemiş olurum

Taehyung:
Çok iyi olur
Da...
Yazıyor...
Ne kötü günü?
Senin kötü gününde yanında mıydı?

Sarı:
Ney?
Ah!
Yazıyor...
Boşver boşver!
Başka bir şeydi o!
Kkkk

Taehyung:
...
-_-

Sarı:
Geliyorum

Taehyung:
Benim söylediğimi söyleme

Sarı:
Başka nereden bileceğim de geleceğim?
Görüldü
?

Taehyung:
Çok mantıklı...
Neyse gel
Risk alıyorum

Sarı:
Yarım saate oradayım

Taehyung:
Okeey~

-

Hırkasına daha çok sarıldı sarışın. Akşam havaları artık serin oluyordu. Fakat ilk defa bu hava hoşuna gitmişti. Çünkü içindeki acı, ateş ve üzüntüye merhem oluyor gibiydi. Mingyu'nun yanından ayrılma cümleleri kurarak gelmişti. Daha fazla katlanamamıştı ona, felsefelerine, onu olduğu gibi sevmemesine...

Yan sokağa geçerek ilerledi. Jungkook hayatından çıktığından beri suskundu. Doğrusu umduğu kişi, ummadığı kişi çıktığı içindi bu suskunluk. Jungkook'u gördüğü an ilk diyeceği buydu: "Doğru demişsin. Sevilebilecek bir insan değilmişim..."

Evin kapısına geldiğinde bağdaş yaptığı kollarını çözüp kapının ziline bastı. İstemsizce garip hissetmişti. Bu kapıyı haftalar önce başka amaçlar için çalıyordu. Kapının açılmasıyla dağınık saçlı Taehyung'u görmesi bir olmuştu.

"Ah, geldin mi? Hoş geldin. Gir içeri."

"Hoş buldum," dedi Jimin çekinerek içeri girdiğinde. Taehyung garipseyerek sarışını inceledi. İçinden geçirmeden edememişti. Demek Jungkook gibi, o da bu hala gelmişti ayrı olduklarında. Hayat onlara aynı anda iyi davranmıyor gibiydi.

Jungkook koltukta otururken, başını kapıya çevirdiğinde sarışını göreceğini tahmin etmemişti. Ani şaşkınlık ve kalp hızının artmasıyla tedirgince yerinde doğruldu. Ondan hoşlandığını kabullendiğinden sonra ilk defa onu görüyordu. Anlaşılan bu yüzdendi kalbinin bu denklik dışarıdan duyulacak gibi atması.

Taehyung korkuyla ikisine baktı. Umarım Jungkook bir bok yapmazdı. Jimin yüzünde çekingen ve masum bir gülümseme sunduğunda Jungkook yutkunmuştu. Tae hızlıca dış kapıyı tuttu.

"İııı... Şey... Ben, evde malzeme bitmiş, markete kadar gidiyorum. Gittim bile!~"

Jungkook'un korkusundan evden dışarı saniyesinde çıkarken Jimin çekinerek tam yanına, koltuğa oturmuştu. Pekala, onu görene kadar bu aptalı özlediğini fark etmemişti.

"Beni kapı dışarı koymazsın umarım?.."

Jimin gözlerine bakarak tekrar gülümsediğinde Jungkook göz temasından kaçmıştı. Siktir, sanırım ondan gerçekten hoşlanıyordu!

"Tae'ya kızma. Ben kendi isteğimle geldim. Moralinin bozuk olduğunu duydum. Sen benim kötü günümde yanımdaydın. Unutmayacağımı söyledim."

Jungkook kaşlarını çatarak boğazını temizledi. Belli etmemesi lazımdı.

"Gerek yoktu, iyiyim."

"Olabilir. Ayrıca kötü günümü kimseye, arkadaşlarına bile anlatmadığın için teşekkür ederim."

Dövmeli çocuk tekrar sarışına baktığında onun da en az kendisi gibi durgun, bitkin bir halde olduğunu fark etmişti. Sonuçta o kendisiydi, kendisi de o.

"Erkek arkadaşın kızmasın burada olduğun için?"

Jimin göz devirdi. Hala mı? Hala mı yarış içindeydiler?

"Hayır, kızmaz. Doğrusu kızamaz. Çünkü erkek arkadaşım değil. Artık değil."

Jungkook başını kaldırıp çekik gözlere baktığında gözündeki acıyı an ve an hissetmişti. Jimin'i... Üzmüş müydü?

"Neden?"

Jimin ayaklarını koltuğa çekerek arkasına yaslandı ve nefes vererek dertleşmeye, yüzleşmeye zamanlarının gelmiş olduğunu şimdi anlamıştı.Vakti gelmişti.


ÇAPKINKOLİK - TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin