ÇAPKINKOLİK - TEXTİNG

✐58✐

"Tanrı aşkına bu ne?!"

Taehyung ağzını kapatarak gülmesine engel olmaya çalıştı ama nafileydi. Jungkook ise telefonunun ön kamerasından, suratındaki boyayı inceliyordu.

"Jimin böyle beni tanıyacak mı?! Suratım yok suratım!"

Taehyung dayanamayıp ağzında tuttuğu elini bıraktı ve kahkaha atmıştı. Onu makyöze götüren oydu. Ve o bile bu kadar boyayacağını tahmin edememişti.

"Taehyung!.."

Oflayarak üstündeki ceketi düzeltti. Lanet ediyordu şu an kendine. Tek memnun olduğu şey, şu an üstündeki kostümüydü. Çünkü klas bir takım elbise giymişti.
Partinin düzenleneceği eve doğru yürürlerken sadece bir sokak kaldığını fark etmişlerdi. Uzaktan kutlamanın olduğu anlaşılıyordu. Evin önü korkuluklar ve balkabakları ile süslenmişti. Yüksek sesli müzikleri saymıyorlardı bile.

Jungkook şapkasını düzeltti. Heyecanı artıyordu. Ne parti, ne kostümünü umursuyordu. Tek umursadığı sarı saçlı çocuktu. Kostümü yakışmış mıydı? Gerçi bu da soruydu,ona her şey yakışırdı. Özellikle kendi kollarına...

Nefes alıp verdi. Taehyung önden ilerlemişken Jungkook ise peşinden koşuşturmuştu. Telefonunu çıkarttı. Parti de miydi, yoksa hala gelmemiş miydi? Tae, evin önüne gelirken çoktan kapıyı çalmıştı, Jungkook telefonu ile uğraşırken.

Jeykey 💝:
Ben geldim
Evin önündeyim
İçeri giriyoruz şimdi

Sarı 💌:
Ah geldin mi?!
Ben de üst kattaydım
Dur iniyorum aşağı

Jeykey 💝:
Tamam
Yazıyor...
Yazıyor...
❣️

Jungkook istemsizce telefonun ekranına sırıtırken kapının aniden açılması ile geri adım atmıştı. Üç garip kostümlü insan gülerek kapılarını açmışlardı. Bunlar ev sahipleri olmalıydı.

"Hoş geldiniz!~ Şeker mi şaka mı?!~"

Taehyung gülerek elini yumruk yaparak havaya kaldırdı.

"Parti!!~"

"Hoş geldiniz, buyurun!"

Jungkook baş selamı vererek ışıltılı, korkulu ve süslerle dolu evin içine girdi. Fazlasıyla büyüktü. Özenle süslenmiş korku ve garip eşyalar evi sıcak, bir o kadar korkutucu kılıyordu. Etrafa bakınırken koluna aniden birinin girilmesiyle o kişiye doğru baktı. Bakmasıyla, umduğu kişi olmasından dolayı gülümsemişti.

"Ah,Tanrım!Bu tip ne?!Hahahaha!"

Jungkook kostümüne mi, makyajına mı yoksa gülüşüne mi odaklanmalıydı bilmiyordu. Tek farkında olmadığı şey ise aptalca sırıtışıydı.

"Beğenmedin mi? Taehyung'a abartma dedim ama... İşte. Beni tanımazsın sandım."

"Harika makyaj. Ama seni tanırım. O kadar da değil. Ya ben? Olmuş mu bak."

Geri çekilerek elbisesinin eteklerinden tuttu ve poz verdi. Jungkook bu tatlı hareketle gülümsemesini daha da artırdı. Üstündeki kirli kanlı elbise ve tanınacak kadar olan makyajı ile kusursuz duruyordu. Ya da sadece onun gözünde öyleydi.

"Güzel olmuşsun."

"Sahiden mi? İlk defa elbise giyiyorum biliyor musun?"

Jungkook gülümseyerek başındaki duvaklı taca baktı. Tacını düzelterek konuştu.

"Tacıdan da güzelmiş."

"Jungkook! Dalga mı geçiyorsun, ciddi misin?!~"

Jimin yapay bir sinir ifadesi takındığında Jungkook kendine sabır diledi. Hayır, her zaman bu kadar tatlı mıydı yoksa sonradan ondan dolayı oluşan bir düşünce miydi?