Medya: Duru ✨Ben geldimmmmm
Nasılsınızz
Umarım bölümü beğenirsiniz
Abim ile kapının önüne geldiğimizde zile bastım. Sanki kapının önünde bizim zile basmamızı bekleyen biri varmış gibi ben zile basar basmaz hemen kapı açıldı. Kapıyı açan kişi Agâh abimdi . Beni görür görmez hemen sarıldı ve konuşmaya başladı.
" Duru nereye gittiniz? Seni çok merak ettik" dedi. Neden şuan sadece bana sarılıp benimle konuşuyordu ?
Bu durum karşındaki kişi kim olursa olsun hoşuna gitmezdi bence. Şuan neredeyse Azat abimi yok sayıyordu
" Neden siz değilde sen ?" Dedim. Çünkü şuan yaptığı şeyi bana yapmamış olsa da benim bile kalbim kırılmıştı. Kim bilir Azat abim şuan nasıl üzülmüştü.
Sözlerimin üzerine Agâh abim sessizleşmisti. Onun sessizleşmesiyle hepimiz içeri girdik.
Tüm aile şuan salonda oturmuş bizi bekliyordu. Gözüme kestirdiğim bir tekli koltuğa ilerlerken, Azat abim hafifçe kolumdan çekerek beni yanına otutturdu ve kolunu omzuma attı.
Azat abimin bu hareketi tabikide odadakilerin dikkatinden kaçmamıştı. Şuan hepsi şaşkınca bize bakıyordu.
En son abim kafasını babamın olduğu tarafa doğru çevirip konuşmasını beklediğini belli edercesine bakmaya başladı. Ama babam konuşacak gibi durmuyordu.
Salonda herkez birbirine bakıp birinin konuşmasını bekliyordu ama kimse cesaret edipte konuşamıyordu.
Artık herkesin birbirine bakmasından sıkılmıştım. Babamın olduğu tarafa doğru baktım. Çünkü bu olayda en büyük kişi olarak daha da önemlisi bir baba olarak en suçlusu oydu gözümde .
" Ne zaman konuşacaksın baba hepimiz burada senin konuşmanı bekliyoruz" dedim.
Babam sonunda derin bir nefes alarak konuşmaya başladı.
" Sen kaybolduğunda Azat 11 yaşındaydı. Hepimiz senin ve annenin gidişinden sonra büyük bir boşluğa düşmüştük. Sizin Azat ile anneleriniz aynı değil. Ama annen ne kadar Azat'ın annesi olmasa da Azat ile de ilgileniyordu. Senin ve annenin kayboluşundan sonra büyük bir boşluğa düştüm ve tüm dikkatimi seni bulmaya verdim. Hem seni bulmaya çalışmak hem de 4 çocuğa bakmak çok zordu. Bir kaç yıl buna dayansam da işler her geçen yıl daha çok zorlaşıyor ve daha karmaşık bir hal alıyordu bu yüzden de Azat' ı yurt dışına göndermeye karar verdim"
Babamın son söylediklerinden sonra gözlerim kocaman açılmıştı. Ne demek yurt dışına gönderdim? Diğerleri gibi benim gibi o da babamın kanından dı canından dı nasıl böyle bir şey yapabilmişti? Daha 15 yaşındaki bir çocuğu nasıl başka bir ülkeye gönderebilmişti ?
Babamın sözlerinden sonra Azat abim gerilmişti. Büyük ihtimalle babamın bunu söyleyeceğini düşünmüyordu yada gerçekleri birde babasının ağzından duymak, ilk fırsatta vazgeçilen kişinin kendi olması onu fazlasıyla üzmüştü, bu yüzden gerilmişti.
Belki ben olmasaydım Azat abimde ailesiyle birlikte büyüyebilecekti. Burada ki suçlu kişinin ben olmadığının farkındayım ama insan kendini suçlu hissetmekten alı koyamıyordu.
Babam kısa bir duraksamanın ardından tekrar kaldığı yerden devam etti.
" Azat yurt dışında yatılı bir okulda kalıyordu. Belirli bir yaşa geldikten sonra oradaki şirketlerimizin başına geçti. Biz seni Türkiye'de ararken Azat'ta yurt dışında arıyordu. Seni bulmamız için baya yardımcı oldu ama ne onun çabaları ne de benim çabalarım seni bulmaya yetmedi. Artık umudumuz yavaş yavaş tükenmeye başlamıştı. Ama burada ki kimse senden vazgeçmeye niyetli değildi. Bir gün bana bir adres mesajı geldi. Bende o an yaşadığım heyecanla Azat abine haber veremedim. Yanıma Agâh, Ferhat ve Ferzan abini alıp adrese geldim. Sonrasını biliyorsun zaten..." Dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DURU( Gerçek Ailem)
General FictionHayatında sadece annesi olan Duru'nun babasına ve abilerine kavuşma hikayesi 15 yıldır Duru'yu arayan babası ve abileri Babası ve abileri öldü zanneden Duru Bakalım birbirlerine alışabilecekler mi?