DURU( Gerçek Ailem)

10.Bölüm

Ben geldimmmm

Nasılsınız

Umarım bölümü beğenirsiniz 💖

Azat ' tan

Kollarımda uyuyan kardeşime bakıyordum. Ne kadar da büyümüş, güzelleşmişti.

Beni seven tek kişi bile olabilirdi. Çünkü bana bakarken gözlerinde oluşan o parıltılar bana gayet te gerçekçi geliyor ve beni sevdiğine inandırıyordu

Beni seven tek kişi Duru'ydu çünkü babamlar fazla sevmezdi beni.

Babam beni annemin ölümüne sebep olduğunu için doğduğumdan beğri sevemezdi zaten ama bir baba olarak üstüne düşenleri yerine getirirdi.

Ama Agâh doğduktan sonra bunları da yapmamaya başladı. Agâh' a daha fazla değer vermeye başladı. İkizler de doğduktan sonra beni iyice unuttu.

Ben kardeşlerimi suçlamıyorum, suçlayamazdım da zaten onlar her ne kadar beni sevmese de yanlarında istemese de ben onları suçlayamazdım.

Babam ikizlerin doğumundan sonra beni sevmemeyi bırak nefret etmeye başlamıştı. Benim lanetli ve uğursuz olduğumu, nereye gitsem orada sıkıntı çıkardığımı, annemin benim yüzümden öldüğünü , belki ben olmasam annemin yaşayacağını ve daha nicelerini söyler dururdu.

Bana bunları demeye başladığında daha ilgiye ve sevgiye muhtaç 6 yaşında bir çocuktum. Çok küçüktüm ama her şeyi hatırlıyorum.

Duru' nun kayboluşundan sonra babam bunu bahane bilip beni yurt dışına göndermişti.

O zamanlar daha 15 yaşında bir çocuktum. Yanımda kimse de yoktu bir başıma koca ülkeye alışmaya çalışmıştım. Ne kadar da zorlanmıştım ne kadar da çok yabancılık çekmiştim. Tabii babam için bunların hiçbiri önemli değildi.

Beni telefonda bile ayda yılda bir arardı. Haftalık harçlık gönderir ve ay başlarında arayıp 5 dakikalık konuşma sonrası telefonu kapatırdı. Çünkü değerli vaktini benimle harcayamazdı. Onun daha ilgileneceği 3 oğlu daha vardı.

Bu kadar sevmemişti işte beni , bu kadar nefret etmişti benden. Bende onun oğluydum neden beni diğer çocuklarından ayırıyordu ? Cevabı aslında çok belliydi ama kendime yediremiyordim işte.

Çok iyi biliyordum ki Duru'nun bulunduğunu bana söylememelerinin nedenlerinden biri de uğursuzluk getirdiğime inanmalarıydı.

Benim uğursuz olduğumu düşünmelerini sağlayan şey ise annemin bana hamileyken bile beni çok fazla sevmesi ve benim için çok heyecanlanması bir diğeri ise Duru beni çok sevdiği ve beni çok sevdiği için başına bunların gelmesiydi. Bu yüzden uğursuz deyip Duru' yu benden uzak tutmaya çalışıyorlardı. Annemin başına gelenin Duru' nun başına gelmesinden korkuyorlardı.

Belki de babamların evine gizli bir şekilde çalışanlarımdan birini işe aldırmasaydım Duru' dan hiç haberim olmayacaktı veya daha geç olacaktı.

Duru küçükkende beni çok severdi hissederdim. Bu durum Agâh ve ikizlerin çok zoruna giderdi ve bana karşı çok kinlenirlerdi. En çokta Agâh Duru' ya fazlasıyla düşkündü Duru' da Agâh'ı çok severdi ama benim yanımda daha çok dururdu yanımdan ayrılmak istemezdi.

Agâh bu duruma çok sinirlenir ve Duru' nun asıl abisinin kendisi ve ikizlerin olduğunu bana söyler dururdu. Bu durum beni çok üzerdi Agâh' a ne zaman karşılık versem babam bunu bir şekilde öğrenir ve bana kızardı. Agâh' ta hiç suç aramazdı.

Yurt dışında 18 yaşını doldurduğum an babam yanıma gelmiş ve beni oradaki şirketlerinden bir tanesinin başına geçirmişti. Benim karşıma geçip kazandığını ve kaybettiğini her şey senin sorumluluğun altında demişti. Yani kısaca bana demek istediği şey benden bu kadar bundan sonra benden bir şeyler isteme gibisinden şeylerdi.