BÖLÜM.8

30 2 0
                                    

Günlerdir içimde büyüyen bu merak ve huzursuzlukla baş etmeye çalışıyordum. Sabri Amca'nın gözdağı ve Hasan'ın geçmişine dair söylediklerinin üstü kapalı olması beni bu ailede bir yabancı gibi hissettiriyordu. Her gün bu evde daha fazla kök salıyor gibi hissediyordum, ama bir yandan da bu sırlar aramızda görünmez bir duvar örüyordu. İçim daralmış, kafamda sürekli aynı sorular dönüp duruyordu.

Tam bu düşünceler içinde boğulurken kapının çalındığını duydum. Kapıyı açtığımda karşımda en yakın arkadaşım Elif'i görünce içimi tatlı bir mutluluk kapladı. Elif, sağlık ocağında çalışan ve bana her zaman destek olan samimi bir dostumdu. Yüzündeki sıcak gülümsemesiyle bana sarıldı.

"Zeynep!" dedi, heyecanla. "Seni öyle özledim ki, dayanamadım ve bir ziyaretine geleyim dedim. Umarım rahatsız etmedim?"

"Rahatsız etmek mi? Aksine, iyi ki geldin," dedim, yüzümde bir gülümsemeyle. Onu içeri davet ettim, mutfağa geçip çay koydum. Elif'in burada olması, içimde biriken tüm soruları ve endişeleri onunla paylaşmak için bir fırsat gibiydi.

Çaylarımızı alıp oturduğumuzda, Elif dikkatle etrafı süzdü. Evin içine merakla bakıyor, her detayı incelemeye çalışıyordu. Hasan ve ailesine dair anlatmak isteyip de içimde tuttuğum her şey, şimdi bir bir aklımda beliriyordu.

"Nasıl gidiyor evlilik?" diye sordu Elif, gözlerinde merakla. "Yani, yeni bir ev, yeni bir aile... Hasan nasıl? Ailesiyle aranız nasıl?"

Bir an duraksadım. Hasan'la yaşadığım her an zihnimde canlandı, ama özellikle son günlerde yaşadığım gerginliği düşündüğümde içimi bir huzursuzluk kapladı. Sabri Amca'nın uyarısı, Saadet Hanım'ın mesafeli bakışları, Hasan'ın bana anlatmadığı sırlar... İçimde biriken tüm endişeleri anlatmak için Elif'in gelişi bana büyük bir rahatlama hissi vermişti.

"Elif," dedim, derin bir nefes alarak, "bu evde kendimi bazen bir yabancı gibi hissediyorum. Hasan... çok iyi biri, gerçekten. Ama ailesi hakkında bazı şeyleri bana anlatmıyor. Bu evde bazı sırlar var ve ben ne olduğunu bilmediğim için sürekli huzursuzum."

Elif yüzünde ciddi bir ifadeyle başını salladı. "Sır derken neyi kastediyorsun?" diye sordu, merakla.

"Elif, Hasan'ın babasıyla ilgili bir şeyler var. Geçmişte yaşanmış ama üstü kapalı konuşuluyor. Hasan bana anlatmak istemiyor, Sabri Amca ise bana aile işlerine karışmamam gerektiğini söyledi. Sanki bu ailede gizlenen bir şeyler var ve herkes benden bir şeyleri saklamaya çalışıyor."

Elif kaşlarını hafifçe çatarak düşünceli bir şekilde çayından bir yudum aldı. "Peki Hasan'a hiç sordun mu? Belki konuşmak istemiyordur ama sana zamanla her şeyi anlatacaktır. Bazen erkekler aile meselelerinde ketum olur, sen de bunu biliyorsun."

"Biliyorum," dedim, hafifçe başımı eğerek. "Ama Sabri Amca bana doğrudan tehdit gibi konuştu, Elif. Gereksiz merak, dert açar, dedi. Bu evde her gün bu sözlerin ağırlığını hissediyorum. Sanki bana sınır koymuşlar gibi..."

Elif, bu söylediklerimi dikkatle dinledi ve gözlerinde endişeli bir bakış belirdi. "Zeynep, bu gerçekten rahatsız edici bir durum. Ailende seni tehdit eder gibi konuşmaları çok sağlıklı bir şey değil. Ama belki Hasan'la daha açık konuşabilirsin. Ona, yanında güvende hissetmek için her şeyi bilmeye ihtiyacın olduğunu söylersin."

Bu öneri aklımda bir süre yankılandı. Hasan'a bu konuda daha açık olmam gerektiğini, ama onun da ailesini kırmaktan çekindiğini biliyordum. Elif, düşünceli gözlerle bana bakmaya devam etti, sanki her an destek olmaya hazırdı.

"Elif, sen olsan ne yapardın?" diye sordum, gözlerimle ona destek arayarak.

"Benim yerimde olsam Hasan'a her şeyi net bir şekilde sorardım, Zeynep. Evlilik dediğin şey güven üzerine kurulur. Bu sırların arasında kaybolmak istemiyorsan, ona bu konuda daha fazla bilgi vermesi gerektiğini anlatmalısın. Belki de onun çekindiği bazı şeyler vardır, ama bunu seninle paylaşması gerekir."

YANKISIZ - BERDELWhere stories live. Discover now