11. BÖLÜM

3.5K 332 79
                                    

"Nerdesin sen! Geç kalıyorum nerdeyse!"

Konağa çıkan merdivenleri hızla tırmanırken Sevil kapıya çıkmış saldıracak gibi bana bakıyordu. Sanki beş dakika geç kalsa ölecek miydi.. Hem geç de kalmamıştı ki.. Gelmiştim işte! Nefes nefese elbiseyi kucağına bıraktım.

"Nerdeydin Ahugül!"

"Ş-şey.. İşi bitmemiş, bekledim biraz bitirsinler diye.. Bittiği gibi de hemen koştum geldim."

Lafımın bitmesini beklemeden arkasını dönüp gitmişti. Elimi kalbime koyup hızlı hızlı merdivenleri indim. Yaşadığım şeyin şokunu atlatamamıştım hala. Odama girdiğim gibi kapıyı kilitleyip kendimi yatağa attım.

İnanılmaz.. Öyle demişti Halit Kandemir. İyi de neden? Benim gibi basit bir kızda inanılmaz olan ne olabilirdi ki? Hem o şehir beyefendisiydi.. Kim bilir kimleri görmüştü, kimlerle kol kola gezmişti. Kendimi küçümsemiyordum, güzel olduğumun farkındaydım. Yaman'da deli olmuyor muydu peşimde? Ama ona kendimi gösteren bendim. Salak gibi kendimi açan, onun acımasız pençelerine kendimi atan bendim. Aksi halde onlar gibi beyler için bir seçenek olamazdım. Şimdiyse, böylesi bir adamdan bunları kendiliğinden duymak çok tuhaf gelmişti.

Konaktakiler bir bir hazırlanıp gittiler, bizimkiler bahçede mangal yaktılar. Ne onları geçirmeğe çıktım ne de yemek yemeye. İçimi büyük bir ürperti sarmıştı, sonumun ne olacağına dair bir ürperti.. 

Önceleri de biliyordum bahtsız ve kadersiz olduğumu. Kimsenin evine gelin olarak düşünüp de isteyeceği bir kız değildim. Kimi kimsesi olmayan, hularda büyümüş bir kızı kimse gelin yapmazdı kendine. Sadece güzelliğine iç geçirirlerdi o kadar. Ama şimdi.. Yaman'la içinde bulunduğum ilişkinin meçhuliyeti korkutuyordu beni. Ona karşı merakımı gidermek, onda tatmayı hayal ettiğim şeyleri yaşamak istemiştim ve yaşamıştım. Bunlar için pişman değildim.. Aramızda geçenlerin gizli kalacağını biliyordum çünkü. Ama şimdi.. Ya Halit Bey peşime takılır da adımı çıkarırsa? O zaman ne yapardım.. Yaşayamazdım burada, barındırmazlardı beni. Boyumu aşıyordu bu sular, hem de çok aşıyordu..

Adamları yoldan çıkartan ucuz bir hizmetçi parçası olurdum. Bunu hak etmiyordum, hem de hiç. Ne yapacağımı düşündüm kara kara. Yaman'la aramızdakileri tekrarı olmayacak şekilde kapatacaktım. Nasıl olsa bir aydır onsuz olmaya alışmamış mıydım.. Bundan sonra da olmayacaktı. Halit Kandemir'e gelince.. Beni bir kez gördü de iltifat etti diye boynuma atlayacak değildi di mi.. Beni görmez duymazsa unutur giderdi. Bu defter de böylece kapanırdı, ben de işime bakar yoluma devam ederdim.. Başka türlüsü olamazdı.

*

"Ahu.. Ahu.."

Gün aydınlanırken içimdeki sıkıntıyla zar zor uyuyabilmiştim. Uykuya daldığım çok olmamıştı ama omzumdan dürtülüp duruyordum..

"Noluyo.."

"Kız uyan.. Uyansana be Ahu..!"

Ayılmaya başladıkça tepemde dikilenin Zühre olduğunu anlayabildim.

"Zühre.. Ne oluyo sabah sabah.."

"Elinin körü oluyor hanımefendi.. sen de yatağında hanımlar gibi yat.."

İnce nevresimi üstümden çekip almasına sinirlensem de daha fazla debelenmeden kalktım. Ne derdi vardı ne diyecekti meraklanmıştım. 

"Delirtme insanı da söyle, noluyo gene sabah sabah.."

Zühre odamın pencerelerini açarken baygın baygın göz devirdi.

"Sorma.. Sevil karısı bi evlenemedi gitti. Her gün bunun tantanalarıyla uğraşıyoz."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 04 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AHUGÜL / TEHLİKELİ CAZİBEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin