SANA MASAL ANLATMIŞLAR

49 10 9
                                    

Yorgundum. Neden bilmiyorum. Ve hiç bu kadar yorgun olduğumu hissetmemiştim. Öğrendiklerimin üzerinden 1 hafta geçmişti. Sindiremiyordum tüm bu olanları. Benim bir ikizim vardı. Tamam. Bunu anladım ama ikizimin neden sırf yaramaz diye başkalarına verildiğini anlamıyordum.

Garipti. Olmamalıydı. Onlar yanlıştı. Ikizim küçücük bir çocuktu. Oda benim giyibdi.

Bunları unutmaya çalıştım. Tüm bu olanlar diğerlerine göre daha sindirile bilir bir gerçeklerdi. En ağırı ve en kötüsü ikizimin seri katil olma yolunda ilerlemesiydi. Ikizim... Benim bir ikizim varfı ve şimdiye kadar bundan haberim bile yoktu. Hala anlayamıyorum ama unutmaya çalışıyorum. Saçma değil mi? Unutmaya çalışıyorum ama bu daha da kötü hissettiriyor. Sanki her şey daha da batıyor beynime.

Sormak istiyorum. Bir çok sorular sormak istiyorum. Öğrenmek istiyorum ikizimin hayatını. Şimdiye kadar ne yaptı, kimle kaldı, nasıl yaşadı... Her şeyi merak ediyorum. Ama gelin görün ki, ikizimin adını bile anmam yasaklanmıştı. Katil olduğu için babam yasaklamıştı onun hakkında konuşmamızı. Beynimdeki sorular cevapsız kaldıkcaysa delirecek gibi hissediyordum.

1 hafta boyunca okula abimle gitmiştim. Onlarla konuşmuyordum. Bana daha önce söylemeleri gereken bir şeyi söylememişlerdi. İkizim olduğunu saklamışlardı ya benden. Hayattan bir tekme daha yemiştim. Ama hala yaralı yaralı yürümeye devam ediyordum. Yaşamaya çalışıyordum.

Anlamadığım bir şey daha vardı. Babam Aras hakkında konuşmamı yasakladığından beri annem babama iğrenir gibi bakıyordu. Ama inanır mısınız bilmem, annemi her gece Aras ve benim çocukluk fotoğrafımıza bakarak ağladığını görmüştüm. İçi gidiyordu sanki. Böyle bir anne nasıl oğlunu vere bilirdi ki? Bana inandırıcı gelmiyordu.

Ha bu arada, annem her kesten gizlince odama bir fotoğraf albümü bırakmıştı bir kaç gün önce. Tüm sayfalatı dolu olan albümün yanına bir notta bırakmıştı. Albüm tamamen benim ve Arasın fotoğraflarıyla doluydu. Çok masumduk. Öyle bir çocuğun şimdi katil olması... Faciaydı.

Tüm düşüncelerimden çalan zil ile ayrıldım. Okul için kalkma saatinden daha çabuk kalkmıştım. Kafam düşücelerle kaplı olunca uyuyamıyorum da. Saçma bir huy işte benimkisi de. Elimi saatime atıp kapattım ve bir süre tavanla bakıştım.

Acaba ikizim şuan ne yapıyordur? Oda benim gibi çabuk mu kalkıyordur yoksa şimdi okula gideceği için havaya küfürler savuruyor mudur? Daha doğrusu okula gidiyor mudur o?

Off yine düşünmeye başlamıştım işte. Bitmiyordu sorular.

Yatağımdan kalkıp banyoya geçtim. Aynafaki görüntümle karşılaşıncaysa dona kaldım. Resmen uyuşturucu bağımlısı insanlara benziyordum. Göz altlarım morarmış ve gözlerim kızarmıştı. Berbat görünüyordum. Tüm geceyi uyuyamamanın verdiği etkilerdi bunlar.

Suyu açıp yüzüme suya değdirdim. Her su damlası bedenimi titretiyordu. Bir an için, sadece bir an için yine onu düşündüm. Acaba oda benim gibi suya girmekten ve ya ıslanmaktan nefret ediyor mudur? Sonra yine kendime küfürler savurdum. Düşündükçe kötü oluyordum ama düşünmeyi de durduramıyordum.

Başımı iki yana sallayıp avucuma su doldurdum ve yüzüme çarptım. "Kendine gel Ayaz. Kendine gel. Unut her şeyi. Eskisi gibi olmaya çalış" sessiz bir şekilde kendime mırıldandığım sözler beni sakinleştirmiyor, aksine daha da sinir ediyordu. Aynadan kendi görüntüme baktım öfkeyle. "Kimi kandırıyorsun lan?! Unutamıyorsun işte! Unutmiycaksın da! Her anında yüzünü hiç göremediğin ikizin kafanda olucak!"

Derin bir nefes alı kendime bakmaya devam ettim. Kendimce sinirimi kusmuştum ve açıkçası iyi gelmişti.
Eh ne yapayim? Konuşa bileceğim birisi yok. Sadece Gecem vardı onu da annem görüp almıştı benden. Ama ona minnettardım. Her ne kadar kedileri sevmese, kedi tüyünden hemen hapşurmaya bile başlasa, benim için Geceme bir kulübe yaptırmıştı. Gecem için bir sürü de mama aldırmıştı. Evet onunla aramız eskisine göre daha iyiydi.

İKİZİM BİR KATİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin