Fatih Alkaya
24 yaşında
Babasıyla birlikte şirkette çalışıyor.
Kendi şirketini kuramak istediği için babası kendi şirketini Ayaza bırakmak istiyor.İYİ OKUMALAR🤗
Eve gelene kadar sessiz olmuştuk. Kimse konuşmamıştı ve bu sessizlik beni germişti. Bana inanmıyorlardı. Bu apaçık belliydi. Kameralara benim yüzüm yansımıştı. Videodaki tıpa tıp aynımdı. Kendimi çok savunmasız hussediyordum. Bunun nasıl olduğuna dair en ufak bir fikrim yoktu ve çok çaresizdim. Kendimi savunmuyordum. Çünki savunamıyordum. Emin olduğum sadece tek bir şey vardı. Bu oyunu oynayan her kimse başımı büyük bir belaya sokacaktı.
Arabadan indiğimizde eve doğru yürüdük. Hala kimse konuşmamıştı. Konuşsunlar istiyordum. Bağırsınlar, kızsınlar ama konuşsunlar. Çünki bu çok kötüye alametti. Böyle sessiz olduklarında bağırmaktan daha kötü şeyler yaparlardı.
Ailemle aram iyiydi. Bana iyi davranırlardı ve fikirlerime saygı duyarlardı. Bazı konular hariç. Bene ne kadar iyi davransalardadisipline çok önem verirlerdi. Böyle bir konuda da yapamyacakları yoktu. Düşünsenize ünlü birisiniz ama oğlunuzu karakoldan topluyorsunuz. Hemde adam öldürme suçunda. Ayrıca delilde bir video ve videoda yüzü var. Muhtemelen oğlunuzu iyi yetiştiremediğiniz için kendinizi suçlardınız. Kendinize kızardınız. İşte şimdide o oluyordu sanırım.
Eve girdiğimizde artık dayanamayarak "anne...bir şey söylemeyecek misiniz?" diye sordum. Merdivenlerin başındaki annem durdu va bana dönmeden konuşmaya başladı. "Yazık. Çok yazık. Ne istersen yaptık. Yediğin önünde yemediğin arkanda. Beyi yanlış yaptık? Anlamıyorum. Nasıl birini öldürürsün?" Ve ben hiç konuşamadan yukarıya çıktı. Ki zaten konuşmamı istemiyor gibiydi.
Bu söyledikleri gözlerimi doldurmuştu. Haksızlığı sevmediğimi söylediğimi hatırlıyorum. Şuansa tam olarak öyla oluyordu işte. Ben hiç bir şey yapmadım ki.
"Baba?" titreyen sesimle konuşup babama döndüm. Babamda bana hayal kırıklığı ile bakıyordu. "Bu konuyu sonra konuşucaz. Önce annene bakayım. Ortada bir şey olduğu kesin. Bize her şeyi anlatıcaksın"
"Bana inanmıyor musun?" Sorum çok güçsüz çıkmıştı. Neler oluyordu böyle? Sadece bir gün içinde katil konumuna girmiştim. Benim böyle bir şey yapacağıma nasıl inanıyorlardı? Cinayet ya ortada bir cinayet var ve bunu yapanın ben olduğuma inanıyorlar.
"Sana inanmam için bana bir neden söyleye bilirmisin? Sana inanmak istiyorum"
Bunu sorması bile aptalcaydı. "Ben yapmadım diyorum ya işte. Yetmez mi?"
Başını iki yana salladı. "Sence yeter mi?...şöyle yapalım. Bir çocuk düşün. Çocuğun psikolojik sorunları var ve bir gün gidip birini öldürüyor. Ama işe bak ki itiraf etmiyor. Çünki psikolojisi bozuk işte. Sen inanır mıydın? Şuan öyle bir devirde yaşıyoruz ki insanlar bir-birilerini laflarıyla öldürüp onlara acı çektire biliyor. Tabii böylede onların psikolojisi bozuluyor. Sana inanmak istiyorum. Ama yaşadığımız devir buna izin vermiyor. Arkadaşlarını tanıyorum. Sana zaten kötü davranıyorlar. Neden? Ünlü bir iş adamının oğlusun diye. Daha bilmediğim neler var kim bilir...her neyse. Ben yukarı çıkıyorum. Abin salonda seni bekliyor. İstersen yanına git. İstemezsende odana gide bilirsin. Babam izin verdi de. Bir şey yaparsa da beni çağırman yeterli"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİZİM BİR KATİL
TerrorYıllar önce bir-birinden ayrı düşen Ayaz ve Aras. Biri diğerini öldü biliyor, diğeri ise tüm gerçekleri bilerek intikam arzusu ile yaşıyor. Peki ya Arasın yaptığı her şey Ayazın üstüne kalırsa? Aras her kese acı çektirmeye başlarsa? Ortada dönen ger...