Ben geldim canlarımmm.
Bu kitabada bölüm atayim dedim.
Ve size süprizim var: bu bölümü Aras Alkayanın ağzından okuyacaksınız.
Hadi iyi okumalar.Aras Alkayanın anlatımıyla
Olay yerinden hemen uzaklaşmıştım ama yanlış giden şeyler vardı. Mesela Ayazın şuan olay yerinde olması ve polis siren seslerinin her yeri bürümesi. Muhtemelen onu alıcaklardı. Bunun olmasını istemezdim ama yanlış zamanda geldi işte. Artik ona yardım etmemeyi karara almıştım.
Kahretsin! Neden bir ikizim vardı ki zaten? Kendimi kameralara göstermiştim ve her şey onun üstüne kalmıştı. Onu bir kere kurtardım ama şuan ondan daha önemli işlerim var.
Sinirle soluyup siyah spor arabanın ön koltuguna bindim. Efe arabayı sürmeye başladığında pencereyi açıp dirseğimi çıkıntıya yerleştirerek şakağımı ovmaya başladım. Bu sırada pencereden gelen serin havayle derin derin soluyordum. Araba beni tutuyordu ve şuanda zar zor dayanmıştım. Hemen kusa bilirdim yani.
"İyi misin? Ne oldu?"
"Ne olucak Ayaz geldi! Ya yine işime burnunu sokucak ve ben yine onu kurtarmak zorunda kalıcam! İşim gücüm yok onunla mı uğraşıcam ben yaa?!"
"Tamam sakin ol...kusacağını hissettiğinde söyle tamam mı? Arabamı kirletme sakın"
Ona öldürücü bakışlarımı atmaya başladığımda bana dönüp gülümsedi ve hemen yola çevirdi bakışlarını. Tam o sırada kusacağımı hissedip elimle ağzımı kapatıp öğürdüm.
"Lan dur! Arabam!"
Sol dirseğimi ona geçirdiğimde arabayı köşeye çekip durdurdu. Hızla kapıyı açıp yolun kenarına kusmaya başladım. Kustum, kustum ve kustum.
Tüm gücümün gittiğini hissediyordum. Kustuğum yerden uzaklaşıp çimlerin üzerine yere oturdum."Lan iyi misin lan?"
Sorusuyla ona göz devirirken bana uzattığı suyu alıp ağzımı çalkalamaya başladım. Tüm işimi bitirdiğimde kalan suyu yüzüme boşaltıp ayaklandım. Islak saçlarım sıcak havada biraz daha kendime gelmemi sağlarken başımı silkeleyerek saçımdaki sudan kurtuldum.
"Aras?"
"Off iyiyim işte gidelim"
Arabaya yaklaşıp bindim ve başımı sonuna kadar açık olan oencereye çevirdim. Bir kaç saniye sonra o'da gelmiş ve arabayı yeniden çalıştırmıştı.
"Ahmet beyin yanına gidiyoruz"
"Yine mi yaa?"
Bende gitmek istemiyordum ama istiyordu işte. Kestirme yoldan sürmeye başladığında işimizin çabuk bitmesini istediğin anladım.
20 dakika sonra ormanlık alandaki eve varmıştık. Ben önde, o arkamda kapıya doğru ilerledik. Kapıda iki koruma vardı. Bizi görünce kapıyı açtılar. İçeriye geçip salona doğru yürüdük. Buradaydı Ahmet bey ve yanında 10 tane korumayla. Tabii düşmanları çok olunca.
Karşısına geldigimizde "Merhaba"
dedim. Efe korkusundan konuşmuyordu bile. Başını salladı Ahmet bey. Yüzünde hiç bir mimik oynamıyordu."Çocuklar ben sizi uyarmamış mıydım?"
Anlamıştı. Lanet olsun! Nasıl öğreniyordu ki bu adam bunca şeyi? Yine anlamıştı işte.
"Onun bir suçu yok. Ben yaptım her şeyi."
Kaşlarını yukarıya kaldırıp başını salladı. Yapmacık bir şekilde sırıttığında "seni biz yukarıda ağırlayalım en iyisi" dedi.
O an hep olduğu gibi korkuyu iliklerime kadar hissettim ama bildirmedim. Yüzümü sabit tuttum. Lanet olası ilaçlar. Yine aynı şeyi yapıcaktı.
![](https://img.wattpad.com/cover/376281573-288-k754474.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİZİM BİR KATİL
ActionYıllar önce bir-birinden ayrı düşen Ayaz ve Aras. Biri diğerini öldü biliyor, diğeri ise tüm gerçekleri bilerek intikam arzusu ile yaşıyor. Peki ya Arasın yaptığı her şey Ayazın üstüne kalırsa? Aras her kese acı çektirmeye başlarsa? Ortada dönen ger...