Saruhan'dan
Dudaklarını öperken kalbimin hızlanması normal miydi?
O dudakların bende ki etkisini anlamam mümkün değildi.
Bu güne kadar yaşadığım ilişkilerime bakınca zaman kaybı olduğunu hissediyordum.Sanki kalbim yeniden bazı şeyleri öğreniyormuş gibi hissediyordum.
Yaşım 30 olmasına rağmen hala öğreneceğim, Berkay'ın öğreteceği şeyler vardı.
Dudaklarından ayrılıp baş parmağımı şişmiş dudaklarının üzerinde gezdirdim.Saruhan'ı da yola getirecek biri varmış hemde hiç ummadığı bir yerden. Hapishane den.
Bakışları mı dudaklarından gözlerine çıkarıp bir süre sessizce izledim."Bugün sizi gençlerin gittiği, oyun oynadıkları bir yere götüreyim mi? Hepimize bir değişiklik olur"
Parmağımı dudaklarından çekip onun üzerinden çekildim.
"Bilmiyorum ki olur mu?"
"Neden olmasın? Sen, ben, Ozan ve Selen hep birlikte gidelim"
Eminim ki hiç imkanları olmamıştı. Onların yaşında ki gençler hep o tarz yerlere gidiyordu. Bunu Gözde den biliyordum. Benim ilgi alanıma pek girmese de gençler öyle şeyleri seviyordu.
"Onlara bi sorayım ona göre karar verelim"
"Seni tekrar yatağa atmadan git ve konuş"
Ona doymuyordum. İyice aç gözlü olmuştum.
Berkay bana gülümseyip arkasını döndü. O giderken poposunu izlemeyi ihmal etmedim.2 saat sonra AVM
"Bowling mi oynasak Ozan?"
Ozan Berkay'a dönüp
"Güzel olur aslında"
Berkay yanıma gelip bana doğru yükseldi.
"Sende oynayacak mısın?"
Yutkundum. Evet ama seninle
"Hayır siz oynayın"
Berkay yanımdan ayrılıp diğerlerinin yanına gitti. Bowlinge karar verdikleri zaman parasını ödeyip orda ki koltuğa oturdum.
İlk önce Selen'in ismi yanında ilk topu o salladı.
Selen Berkay'a benziyordu, güzeldi. İkisi de güzeldi ama kaderleri çirkindi.Selen'in yüzü pek gülmüyordu. Onun için hiç bir masraftan kaçmadım. Berkay'ın mutlu olması için elimden geleni yaptım.
Tekrar mutlu hissedebilmesi için ikisinin de zamana ihtiyacı vardı.
Sıra Ozan'a gelince eline bowling topu alıp digerlerine hava atmaya başladı.Ozan'ı da sevmiştim iyi bir çocuktu gerçekten arkadaş değil, dosttu.
Dost bile değil kardeş gibiydi. Ozan'ın da hayatını kurtaracaktım. Böyle çocuklar kolay yetişmiyordu.
Ve en son sıra benim bebeğime geldi.
Eline aldığı topu hızla yere doğru fırlattı.
Ama iki lobut devirebilmişti.Biraz vah vahlanıp bana döndü.
Göz kırpmayla ona karşılık verdim.
Bana utangaç bir gülümseme sunup önüne döndü.
Onu izlemek en sevdiğim aktivite haline gelmişti.
Sonunda kazanan Ozan olmuştu ama keyifler neyse ki yerine gelmişti, Selen de dahil.Bir kaç değişik oyun daha oynadılar. Saat akşamı geçmişti ve benim gitmem gerekiyordu. O yüzden Berkay'ı yanıma çağırıp
"Sizi eve yollayayım, ben ailemin yanına gideceğim Berkay. Sonra yine geliriz olur mu?"
"Tamam bizde yorulmuştuk zaten. Gece gelecek misin?"
"Bilmiyorum ama küçük bir ihtimalle gelirim"
Hafif büzdüğü dudağına yapışmamak için kendimi zor tuttum
"Gelmeye çalışacağım. Ve o dudağını büzme Berkay"
Dudağını daha fazla büzünce iç çektim.
Bana hafif tebessüm ederek yürümeye başladı.
Üçlü önüme geçince onları arabaya yerleştirip peşlerine koruma verdim. Onlar benim villaya giderken bende ailemin villasına gitmek için kendi arabamı kullandım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya'ya Mahkum +18 (BxB)
Mystery / Thriller"Demek telefon görüşmesi yapmak için her şeyi yaparsın öyle mi?" Başımı Hızla yukarı aşağı sallayıp "Yaparım" "O zaman cehennemine hoşgeldin küçüğüm" Benden en fazla ne isteyebilirdi ki? Telefona ihtiyacım vardı hemde en kısa sürede Bir telefon gör...