Ela Balca ve Barış Alper

26

Asansöre bindiklerinde Barış tek ayağının üzerinde durduğu için genç kız sevgilisine destek olmuştu. Eve girdiklerinde Balca onu girişteki banka oturtmuş ayakkabılarını çıkarmasına yardım etmişti.

"Yavrum ben üzerimi değiştirip geliyorum."
Genç kız başını sallayarak sevgilisini onaylamış sonra banyoda ellerini yıkayıp mutfağa geçmişti. Hangi malzemeler var bir bakıp çorba yapacaktı. Buzluğu açtığında  üzerinde kemik suyu yazan poşeti almıştı. Altlarda kalmış kuşbaşı et poşeti onu sevindirmişti. Hiç beklemiyordu ama sevgilisinin evinde oldukça ünlü bir markanın düdüklü tenceresi vardı bu sayede etleri hızlıca haşlayabilirdi. Sevgilisine kemik suyundan bir çorba yapacaktı,iyi bakılıp iyileşmesi lazımdı.

Etlerin haşlanmasına daha olduğu için salona sevgilisinin yanına geçmiş ve ona bir yatak açmıştı. Saat henüz erkendi ve Barış içeride uzanırsa sıkılırdı biliyordu.

"Çorba yapıyorum yarım saate hazır olur. Başka bir şey ister misin?"

"Yok güzelim çorba yeter. Dinlenseydin sen de üşüdün hem."

"Ben iyiyim merak etme. Bekle sana buz getireyim." aynı anda bacağının altına bir yastık koymuştu.
Çorba hazır olduğunda bir bardak su ve doktorun verdiği ilacı tepsiye almıştı.
Sevgilisi içerken merakla tepkisini izlemişti beğenip beğenmeyeceğini merak ediyordu ki onun yüzünde ki ifadeyi gördüğünde mutlu olmuştu.

"Eline sağlık sevgilim çok lezzetliydi."
Genç kız ona bir kase daha çorba doldurmak için mutfağa girdiğinde kendisine de küçük bir kase doldurmuştu.
Koltuğun iki ucunda çorbalarını içmişlerdi. Barış yansıtmamaya çalışsa da yüzü oldukça düşünceli duruyordu.
Balca buz kompresine biraz ara vermiş sevgilisinin dizinden bileğine kadar minik minik ovarak masaj yapmıştı. Onun ellerini hissetmek Barış'a iyi geliyordu.
Genç kız mutfağı toplarken Barış ailesiyle konuşmuştu onlarda oldukça merak edip gelmeyi teklif ettiklerinde genç adam onların gelmelerine gerek olmadığını doktorun söylediklerinden sonra haber vereceğini söylemişti.
Balca üzerine sinen yemek kokusuyl uyuyamazdı ki sabah erkenden doktora gideceklerdi ama gece sevgilisini tek başına bırakamazdı. Bu yüzden hızlıca kendi evine gidip duş alıp yanına kıyafet alıp gelecekti. Sevgilisi uyursa diye ne olur ne olmaz anahtarı da almıştı.
Evine girdiğinde hareketleri hızlıydı ama karanlıkta eve girmek onu tedirgin etmiş ve duş alma fikrini iptal etmişti. İhtiyacından fazla da eşya almıştı yanına birkaç gün sevgilisinde kalması gerekebilirdi.

Çağırdığı taksi geldiğini haber verince çok kısa süre içinde geri dönmüştü. Neyse ki Barış hala uyumamıştı.

"Seni de yordum sevgilim." onun yanına oturup dudağına küçük bir öpücük bırakmıştı ama sevgilisi bunu derinleştirmişti. Ayrıldıklarında genç kız onun kemikli çenesini öpmüştü.

"Şey ben evde korktum bir an duş alamadım. Hemen burada alıp geliyorum."

Genç kız yıkandığında artık kendisini daha iyi hissediyordu. Sevgilisinin odasına bıraktığı çantasından aldığı pijamalarını hızlıca üzerine geçirmiş onun yanına dönmüştü. Sevgilisinin gözleri açık olsa da mayışmıştı. 

"Barış hadi sevgilim yatağına uzan dinlen biraz. Sabah erken uyanmamız lazım." sevgilisinin beline sarılıp destek olmuş sonra da onu yatağına yatırmıştı. Barış bacağının başına gelebilecekleri internetten araştırırken iyice içi kararmıştı bu yüzden tuş kilidine basıp yatağın ucunda saçlarını tarayan sevgilisini izledi.

"Kurut saçlarını yavrum üşüdün zaten."
Genç kız ona öpücük göndermiş sonra da yanında getirdiği makinesiyle saçlarını hem kurutmuş hem düzleştirmişti. Barış da bu anı büyülenerek izliyordu zihni oldukça dağılmıştı.
Genç kız kremlerini sürüp dişini fırçalamak için odanın içindeki banyoya girdiğinde sevgilisi de sekerek peşinden gelmişti.
Yanyana dişlerini fırçalamış sonra yatağa geçmişlerdi. Genç kız aldığı başka bir yastığı dikkatlice bacağının altına koymuştu. Barış sırtüstü yatarken o da yan dönmüş bir halde başını göğsüne yaslayıp uyuya kalmıştı. Hem zor hem de stresli bir gün olmuştu onlar için.