Barış her ne kadar şu an kendisini diken üzerinde hissetse de gidemezdi. Evet belki varlığı genç kıza batıyordu ama halsizliği hala yüzünden okunuyorken onu tek bırakamazdı. İçten içe eğer onu rahatsız ediyorsa diye huzursuz hissetse de buna ikisi de dayanmalıydı. Kendisi hala ayakta ne yapacağını bilmez şekildeydi,işte ikisi için de bazen böyle oluyordu o an akışta kalamıyorlar zihinlerinden geçenlerin etkisiyle ne yapsalar bilmiyorlardı. Ela,genç adamın çekingen halini gördüğünde onu evindeki bir misafir olarak düşünmüştü ve misafirinin ayakta kalmasına izin veremezdi. Bu yüzden sonunda bulduğu sesiyle konuşmuştu.
"Otursana." Barış işte o an farkında olmadan tuttuğu nefesini bırakmıştı. Şimdi rahatlıkla o koltuğa oturabilirdi ama oturduğunda da yayılamamış ucuna oturur bir şekilde kollarını dizlerine yaslamıştı. İkisi yine sessizliğe gömülmüşlerdi. Sürekli birbirlerini hiç tanımıyorlarmış gibi bir hale bürünüyorlardı,komiklerdi. Ela biraz dönen başını sakinleştirdikten sonra duş almak için koltuktan destek alıp ayaklanmıştı.
"Şey ben duş alayım kendimi çok pis hissettim."
"Başın dönmüyor mu?" genç adamın sesi tedirgindi hem oldukları halden dolayı yardıma ihtiyacı olursa banyoya da giremezdi ki!
"Biraz daha iyi. Dayanabilirim."
"Kapıyı kilitleme olur mu?" diyince genç kız başını sallayarak onaylamıştı. Kendisi de ya başına bir şey gelirse diye gerilmişti ama çok kısa kalacaktı,dayanabilirdi.
Ela önce kıyafetlerini ayarlamış sonra da duşa girmişti başı döndüğü için kabinin içindeki duş taburesine oturmuş hızlıca yıkanıp çıkmıştı. Bornozunu giyip saçını havluya sardıktan sonra bu defa da üşüyen bedeniyle hemen pijamalarını giymişti. Aldığı battaniye,yastık ve çarşafla geri Barış'ın olduğu salona döndü. Odasında yatmak istemiyordu o kadar çok uyumuştu ki uykusu kalmamıştı ve televizyon izleyecekti. Saat gece yarısına geliyordu.Barış önce genç kızın elindeki nevresimleri görünce 'acaba bana mı yatak açacak' diye heyecanlansa da bunun asla olmayacağının farkındaydı,tam bir salaktı.
Ela'nın koltuğa uzanacağını anladığında L koltuğun üzerindeki diğer yastık ve battaniyeyi toplamıştı. Apar topar hastaneye gittikleri için ev biraz dağılmıştı.
Ela'nın elinden aldıklarını hızlıca koltuğa sermiş onun için yatağını hazırlamıştı."Sen uzan ben de sana su getireyim. İlaç içmen lazım." diyince hızlıca mutfağa gitmiş dolapları arayarak bulduğu bir bardak su alıp gelmişti. İlaç poşetini genç kızın yanına bıraktığında üstlerinde ne yazdığını nasıl kullanılacaklarını okuyorlardı.
Balca üzerinde açıklama olmayan diğer üç kutuyu göstermişti."Bunlarda bir şey yazmıyor."
"Şey onlar vitamin,eczacı önerince aldım. Bağışıklık güçlendiriciymiş çok faydalı olduğunu söyledi. Sen bazen öğün atlıyorsun ya hiç olmazsa buradan takviye edersin diye düşündüm." dediğinde Ela'nın içi sıcacık olmuştu. Minik bir tebessümle karşılık vermişti.
İlaçlarını içtikten sonra Barış'ın uzattığı kumandayla televizyondan uygulamaya bağlanıp izlediği bir diziyi açmıştı. Barış da hala kovulmadığı için yanında sessizce izliyordu. Sanki sesini çıkarmayınca görünmüyordu ve bu da evde kalmasına sebep oluyor gibiydi.
"Kendine bir şeyler hazırlasana acıkmışsındır. Dolapta her şey var." diyince bu defa mutlu olma sırası genç adamdaydı. Demek ki hala kalması için izin vardı,sabah olanlardan sonra kendisini suçlu hissediyordu onun yüzünden buz gibi yağmurun altında ıslanmıştı.
Aslında çok fazla açlık hissetmiyordu ama bu teklifi reddedemezdi."Olur,senin canın ne çekiyor ne yemek istersin."
"Şey aslında bir şey istemiyorum ama midem boş kalınca ağrıyor. Sade makarna yapsan olur mu?"
![](https://img.wattpad.com/cover/376621980-288-k577732.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ela Balca ve Barış Alper
Fiksi PenggemarBarış Alper ve Ela Balca annelerinin hamileliklerinden beri yanyanadırlar. Lise yıllarına kadsar hiç anlaşamayan bu iki genç sonrasında kendileri aşkın kollarında bulurlar