11

678 33 4
                                    

Balca hala kendisi için küçük parçalara ayrılmış yemeğini yerken genç adam bitirmiş üstüne çay içiyordu. Çok da rahatsız etmeden genç kızı izliyordu. Onunla ilgili her şeyi o kadar çok özlemişti ki iyi veya kötü yaşadığı bu ana içinden şükür etmişti. Genç kız minik bir parçayı daha yiyemeyecek kadar doyduğunda meyve suyunu eline almıştı. Zaten izlenirken yemek yemesi ne kadar kolay olabilirdi ki. Eskiden de böyleydi Barış kendisi yemeğini önceden bitirir sonra da sevgilisini izlerdi,Balca ağzında bir şey kaldı mı diye hep gerilirdi ama genç adam için yüzüne bulaşan sosları silmek ayrı bir keyifti.
Balca ağzını sildikten sonra sırtını koltuğa yaslayıp kısa bir an dışarıyı izledi,yağmur yağmaya başlamıştı izlemeyi çok severdi ama şu an oturup bunu yapacak bir konumda değildi.
Barış,genç kız kendisiyle inatla göz teması kurmadığı için ne yapacağını bilemiyordu toy bir delikanlı gibi heyecanlıydı. Yapmak istediği çok şey vardı aslında ama onu sinirlendirmek ya da rahatsız etmek istemiyordu.

"Kahve içer misin?" dediğinde genç kızın bakışları kendisine dönmüştü ve minik baş onayı vermişti.

"Olur." Genç adam el hareketiyle garson çağırdığında Balca sessizliğini sürdürüyordu ayrıca merak etmişti hala hangi kahveyi içtiğini hatırlıyor muydu?
O bunları düşünse de zaten genç adam gayriihtiyari ona sormadan sipariş vermişti.

"Biz bir tane americano bir de white mocha alabilir miyiz?"

Genç kız içinde alkış çırpan bir yanlarını susturmuştu keyfini yüz ifadesine yansıtmamak için uğraşmıştı.

"Beğendin mi burayı? Yemekleri."

"Evet güzelmiş. Ortamın sakin olmasını da sevdim."

"Sakin yerleri seviyorsun diye aklıma burası geldi,beğendim sevinmene." dediğinde ikisi de minik bir gülümseme sunmuşlardı.

Kahveler servis edilmişti,genç kız çok sıcak içemediği için bekliyordu Barış normalde içse de genç kıza eşlik etmişti. Tekrar ağzını açacağı sırada Balca'nın telefonu çaldığı için susmuştu. Kimin aradığını merak etmişti.

"Efendim Zeynep." dediğinde acaba kiminle olduğundan bahsedecek mi diye merak etse de Balca'nın ağzından bir şey çıkmamıştı,arkadaşıyla konuşurken tüm yüzü gülmüş sesi neşelenmişti,kendisiyle de tekrar böyle konuşsun öyle çok isterdi ki bunun hüznüyle derin bir iç çektiğinde Balca'nın bakışları kendisine dönmüştü.

"Görüşürüz aşkım dikkat et. Yine haber verirsin bana." diyip kapatmıştı ve Barış'ın meraklı bakışlarını görünce zaten ortak arkadaşları diye söylemenin bir zararı olacağını düşünmemişti.

"Zeynep haftaiçi buraya gelecekmişte onu haber veriyor. Mustafa birkaç gün yurtdışında olacakmış."

"Haberim yoktu arayayım sonra bakim nereye gidiyormuş ne işi varmış. Siz de hasret giderirsiniz iyi denk gelmiş."

"Öyle oldu vallahi çok sevindim." diyip samimice gülümsemişti.
İkisi de sessizliklerini sürdürmüş ve sadece kahvelerini içmişlerdi. Barış her ne kadar atak yapmak istese de genç kız ona o gücü vermiyordu sanki susmasını ister gibi bir hali varken ağzını açamamamıştı oysa söylemek istediği düzetmek istediği o kadar çok şey vardı ki ama yapamıyordu bu yüzden de içten içe kendisine kızıyordu. Yağmur şiddetini arttırdığında Balca hareketlenmişti,sessizlikten iyice gerilmişti.

Ela Balca ve Barış AlperHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin