8

747 30 12
                                    

Kabus gördüğümü farkettiğimde zihnim aydınlanmaya başlamış ve zar zor gözlerimi açmıştım. Üzerimdeki battaniyeyi attığımda tüm bedenim su gibiydi tam olarak ne gördüğümün detaylarını hatırlayamasam da Alper'i görmüştüm. Bir uçurumun ucunda bana ellerini uzatmış ağlıyordu ben de ellerimi uzatıp tüm gücümle onu çekmeye çalışıyordum ikimizde konuşuyorduk hatta ben attığım çığlıklarımın acısını boğazımda hissesiyordum ama asla sesim çıkmıyordu. Alper tam aşağı doğru kaymaya başladığında korkuyla uyanmıştım. Tüm evin ışıkları kapalı olduğunda korkmaya başlamış ellerimi koltukta gezdirsem de telefonumu bulamamıştım. Tutunarak duvarlara elimi sürdüğümde düğmeye basıp önce salonu sonra da tüm evi aydınlatmıştım. Kendimi berbat hissediyordum o yüzden üzerimdekileri çıkarıp duşa girmiştim. Aklıma sürekli o rüya geliyordu. Saat gecenin üçüydü yarın işe gitmeyecek evden çalışacaktım. Çok saçma bir saatte uyuduğum için uykum gelmiyordu ama kendimi oyalamam lazımdı. Odama gitmek istemeyip sadece salonun ışığını kapatıp televizyonu açmış ve karşısında kendime yatak kurmuş sonra da heralde on kere izlediğim filmi tekrar açıp karşısına geçmiştim. Karnım acıkmıştı ama kalkıp bir şey yeme gücüm yoktu. Zihnimden silmeye çalıştığım her saniye aklıma Alper geliyordu acaba konuşsa mıydım diye pişmanlık yaşıyordum sonra da tekrar tekrar hatırlatıyordum kendime,o sana düşünmeden neler yaptı duygusal düşünme diye. Ondan bunca zaman böylesine iyi kaçabilmişken şimdi ne oluyordu da aklımın ucundan geçmeyecek bir yerde karşıma çıkıyordu. Saat bu kadar geç olmasaydı Zeynep'i arayıp onunla konuşmak isterdim ama bu saatte olmazdı. Hem Hande'de muhtelemelen neler olduğunu anlamadığı için merak etmişti, aklıma telefonum geldiğinde şarja takıp açmıştım. Tahmin ettiğim gibi Hande nasıl olduğumla ilgili mesaj atmış fakat olayı deşmemişti. Sabah konuşurdum,onlar da Kerem ile şok geçirmişlerdi bizim tepkilerimiz karşısında şaşırmışlardı.

Ne zaman uykuya daldığımı hatırlamadığım bir zamanda telefonumun sesiyle uyanmıştım. Annemin aradığını görünce hemen cevap vermiştim.Dün neden haber vermediğimi telaşlandığını söylediğinde iyi olduğumu belirtip geçiştirmiştim sonra da pişmanlık hissetmiştim. İş yerinden üstüme bu gün evden çalışacağımı söylediğimde saat henüz erken olsa da çalışmak için bilgisayarımı açmış o sırada mutfağa geçip kendime bir sütlü gevrek ve kahve hazırlamıştım, canım hiçbir şey çekmiyordu. Zihnimde dönen onca şeye rağmen odağımı korumuş işime odaklanıp çalışmış ve üç saatin sonunda bilgisayarın kapağını kapatmıştım.
Yaşananları anlatmak için de Zeynep'i aramıştım her zamanki gibi bekletmemiş hemen açmıştı. Ses tonumu her ne kadar normal tutmak istesem de yapamamıştım zaten boğazımın düğümlenmediği gözlerimin dolmadığı an yoktu dünden beri.
O da sesimden bir şeylerin yolunda olmadığını anlamıştı.

"O sesin neden titriyor öyle bakayım he dökül hemen. Hatta dur görüntülü arayacağım kapat." aslında beni görmesini istemiyordum çünkü gözlerimin altı mosmor ve çöküktü ayrıca dolu doluydu ama açmazsam ısrarla en az yüz kere arardı. Aramasını yanıtladığımda halimi görünce hemen kaşlarını çatmıştı.

"Çabuk anlat Balca ne oldu? Gözlerinin hali ne?" sesi neler olduğunu anlamadığı için hem tedirgin hem de kızgındı. Hiçbir detayı atlamadan ve ağlamadan dün yaşananları olduğu gibi anlatmıştım.

"Canım arkadaşım,onca zaman böylesine uzak durmuşken adını bile anmamış duymamışken şimdi hepsinin bu kadar kısa süre içinde karşına çıkması elbette insanda soğuk duş etkisi yaratır,seni anlıyorum ama sen şunu düşündün mü? Onca yıl sonra hiç ummadığın yerlerde tekrar gördüğün için aynı hisleri hissettiğinden mi üzülüyorsun yani geçmişin acılarını aklına getirdiğinden mi yoksa onun konuşma teklifini reddettiğinden mi?" dediğinde birkaç saniye düşünmüştüm.

Ela Balca ve Barış AlperHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin