17

662 48 7
                                    

Bir süre aynı şekilde kalmaya devam etmişlerdi. Barış kendi gözlerindeki yaşları avuç içiyle kabaca silmiş ve bedenine yaslı kızın sessiz iç çekişlerinin geçmesini beklemişti. Balca biraz sakinleştiğinde kendisini geri çekmiş,Barış da saçlarına küçük bir öpücük bırakmıştı. Onu öpmeyi çok özlemişti. Torpidodan bir peçete çıkarıp onun yüzünü silmişti. Yüzünde çok fazla makyaj olmasa da gözyaşlarından yüzü ıslaktı. Narince yüzünü kurulamış sonra da Balca'nın kemerini takıp kendisi tekrar şöför koltuğuna geçip arabayı çalıştırmıştı. Bir gözü yolda olsa da ara ara dönüp genç kıza bakıyordu. Gözyaşları durmuştu kollarını önünde bağlamış bir halde yolu izliyordu ama dizleri Alper'e doğru dönüktü.
Yaklaşık yirmi dakika sonra Barış arabayı sahile yakın bir yerin sağ kaldırımına parketmişti. Kendisi hızlıca arabadan inmiş yine aynı şekilde Balca'nın kapısını ve kemerini açıp onun da inmesini sağlamıştı.

"Şu karşıdaki yerin yorumları güzeldi internette,gidelim mi?" Hem kış mevsiminin hem de saatin verdiği sebeplerle açık mekan bulmak biraz zordu. Rastgele bir fast food dükkanına da gitmek istememişti. Genç kız başını sallayıp onaylayınca akan trafikte karşıdan karşıya geçmek için beline sarılmış bedenini kendisine yaslamıştı.
Üzerinde hala siyah şişme mont vardı ve içinde neredeyse küçücük kalmıştı.
Mekanın önüne geldiklerinde içeride birkaç kişi vardı sadece Balca iki kişilik bir masaya yöneldiğinde o da karşısına oturmuştu. Menüye bakıp hızlı bir şekilde seçim yapmışlardı. Barış çok acıkmıştı Ela'nın da çok düşünecek hali yoktu. Hala biraz sersem gibiydi. Az önceki anları onlar yaşamamış gibi sessizliğie gömülmüşlerdi. Hani onca lafı ağzından çıkardıktan sonra insana bir suskunluk çökerdi kendisini dinlemek isterdi ya Balca'da şu an bu durumu yaşıyordu.
Sıcacık iki pizza masaya servis edildiğinde oldukça leziz görünüyordu,ağlamak kesinlikle ikisini de acıktırmıştı. Balca çok sıcak olduğu için elleyemediğinden Alper de onun bu davranışını bildiğinden onun için pizzanın bir dilimini ayırıp üfleyip soğutmuş sonra da elleriyle ona uzatmıştı.

"Al bakalım çok da soğumadan tadına bak." genç kız kendisine uzatılan pizzadan bir ısırık almıştı eski günlerdeki gibi Barış kendi elleriyle yediriyordu.

"Sende ye tadına bak lezzetliymiş."

"Tamam sen bunu bitir yiyicem ben de." diyip son lokmasına kadar kendi elleriyle beslemişti. Balca üç dilim yiyip doydum diyene kadar genç adam elleriyle besleme işine devam etmişti. Hem elleri bazen temas ediyordu bu minik temaslar bile onu delicesine mutlu ediyordu.
Barış hesabı ödemek için kalktığında Balca da peşinden ayaklanmıştı yanyana geldiklerinde refleks olarak Barış'ın eli kendi belini sarıyordu. Yolun karşısına geçip arabaya yaklaştıklarında hava serin olsa da ikisinin de ayrılmaya niyeti yoktu.
Bu defa teklifi sunan Ela olmuştu.

"Biraz sahilde yürüyelim mi?"

"Yürüyelim güzelim." demişti eli hala hafifçe beline yaslıydı. Sahil yolunda soğuk havanın etkisiyle tek tük insan vardı. Barış genç kızın üşüdüğünü farkettiğinde bedenini kendisine doğru iyice çekmiş ve ısınması için kolunu sıkıca ona dolamıştı. Balca hissettiği bu temasla gözlerini kaldırıp ona doğru baksa da bu duruma bir tepki vermemiş aksine hoşuna gitmişti. Sahili yol boyu yürümüşler sonra hava iyice soğuduğundan arabaya dönmüşlerdi. Barış yine kapısını açmış ve o koltuğa oturduktan sonra kendi yerine geçmişti. Yola çıkmadan arabanın iyice ısınmasını beklemişti.
Yola çıktıklarında Balca kapalı olan ses sistemini açmıştı ama bir türlü istediği gibi bir şarkı bulamamıştı.
Barış bacakları arasındaki telefonu çıkarıp ona uzatmıştı.

"Al güzelim bağlı zaten buradan aç ya da kendi telefonunu bağla."

"Benim şarjım bitmiş senden açayım." diyip uzatılan telefonu almıştı. Aslında şarjı bitmemişti ama iç sesine engel olamamış ve Barış'ın telefonundan açmak istemişti. Evet ona güveniyordu ama uzun zamandır hayatında değildi yaptığı kendisini biraz huzursuz hissettirse de o yola odaklanmışken sanki şarkı arıyormuş gibi oyalanmış önce mesajlara bakmış sonra da sosyal medya hesabında başka bir hesap var mı diye bakmıştı ama kısa izlenim sonucu telefon tertemizdi. Barış ise bu durumu anlamamış açılan şarkılara sessizce eşlik edip araba sürüyordu. Balca telefonu tuş kilidi yapıp kendi kucağına almıştı.

"Yarın antrenmanınız var mı?"

"Yok güzelim şimdilik fizyoterapimiz var sadece. O da öğlene kadar bitmiş olur zaten,sonra seni gelip alsam bir şeyler yapsak olur mu?"

"Aslında olur ama Mustafa'lara ayıp olmasın şimdi kırk yılda bir evime geldiler bu gün de onlarla olamadım zaten."

"O zaman yarın hep beraber bir şey yapalım öyle olur mu peki?"

"Tamam olur eve gittiğimde onlara da sorarım haber veririm sana."

"Tamam güzelim." İkisi de hiç ayrılmak istemiyor sürekli yanyana olmak istiyorlardı ama dediği gibi misafirlerine ayıp olmasını istemiyordu. Arkadaşlarıyla aralarında böyle şeylerin lafı olmazdı ama yine de kendisini rahatsız hissederdi.
Balca'nın oturduğu bloğun önüne geldiklerinde ikisi de ayrılmak istemiyorlardı hatta Barış normalde hız yapmayı sevse de bu akşam arabayı oldukça yavaş sürmüş kırmızı ışığa takıldığı anlarda sinirlenmemişti.
Genç kız kemerini çözdüğünde üzerindeki montu çıkartıp arka koltuğa koymuştu o sırada Barış da arka koltukta olan çantasını kenara çekmeye çalıştığı için önlerine dönmeye çalıştıkları anda burun buruna gelmişlerdi.
Uzunca bir süre sonra bu yakınlıkta olmak kalplerini hızlandırmıştı,vücutları tüm reflekslerini kaybetmişti sanki hareket etmemek için nefes bile almaz haldelerdi.
Barış'ın aklında öpsem ne tepki verir sorusu dönerken Ela neden hala öpmüyor diye düşünüyordu. Onun bu denli yakınında olmasını,nefesini sıcaklığını hissetmeyi çok özlemişti. Dudakları kurumuştu heyecandan yutkunsa tüm arabayı kendi sesi kaplayacaktı. İkisi de geri çekilemiyordu Ela kuruyan dudağını nemlendirmek için dilini tam dudağının köşesine götürdüğünde yanlış bir karar verdiğini anlamıştı kendisinden çıkmasına korktuğu yutkunuş sesi şimdi Barış'tan gelmişti. Küçücük bir mesafede gözlerini birbirlerine diktiklerinde Barış artık iradesine sahip çıkamaz haldeydi hem o Ela'nın tepkilerini o kadar iyi tanıyordu ki... tam da şu an gözlerine bakan bakışların altında yatan anlamı çok iyi biliyordu,istiyorum ama senden bekliyorum demekti bu bakışlar,elini kaldırdığında baş parmağıyla dokunduğu kurumuş ve çatlamış dudaklara ilk temasını gerçekleştirmişti.Gözlerinin içine bakıp tepkisini görmek istediğinde genç kızın gözlerinin çoktan kapandığını gördüğünde okşayarak çektiği parmağının yerini şimdi dudakları almıştı. Dokunmuştu sadece, dokunduğunda hiç hareketsiz dakikalarca öyle kalabileceğini farketmişti. Bu hissin altında yatan arzudan çok aşkı özlemişti, dudaklarını hareketlendirip onun dudaklarını kavradığında cayır cayır yanan gözünden tutamadığı bir damla yaş akmış yine birleşen dudakları arasına girmişti Balca o dudaklara karşılık vermek istediğinde hissettiği tuz ve yaş ile kendi gözünden akan yaşa da engel olamamıştı.
Şu an yaşadıkları sadece öpüşmek değildi birbirlerine duydukları özlemdi,acıydı işte şimdi şifalandırılmış,iyileştirilmişti.
Çok uzun sayılmayacak bir süre dudakları temas etmişti Balca kendisini geri çektiğinde onun kıskanır derecede beğendiği şekilli dudaklarına ufacık bir öpücük bırakmıştı. Barış onun kendisini daha fazla çekmesine fırsat vermeden başını omzuna yaslamıştı.
"Balca." demişti sadece. Zaten başka da bir şey demesine gerek yoktu o ses tonunun altında yatanı sevgilisi anlıyordu...
Başını geri kaldırdığında kızın omzuna bir öpücük bırakmış sonra da araban inip onun kapısını açıp ince beline sıkıca sarılmış arabadan inmesine yardım etmişti.
Hala birbirlerine sarılı haldelerken Balca'nın saçlarını okşamış hafifçe titreyen çenesinin ucuna bir öpücük kondurup onun apartmandan içeri girmesini izlemişti.


Maalesef çok içime sinen bir bölüm olmadı ama işlerim arasında anca bu kadar oldu sixzi de bölümsüz bırakmak istemedim. Sizi seviyorumm kendinize çok iyi bakın 😍

Ela Balca ve Barış AlperHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin