Selam yorum yapmamaya yemin etmiş saygı değer okuyucular, bu bölüm yemininizi bölüp yorum atmaya ne dersiniz.
Alarayı alıp götürmüştü polisler ve evde benim dışımda kimse yoktu, tam tamına aradan bir saat geçmişti. Çıldırmak üzereydim.
Ağlamaktan gözlerim şişmişti, melek teyzenin numarası yoktu bende onları beklemekten başka çaremde yoktu.
Birden doğrulduğumda karnıma ağrı girdi, gidip görmem gerekiyordu. Alara her ne kadar evde kalmamı tembihlese de burda böyle bekleyemezdim.
Yukarı gidip çantamı aldım ama hareket ettikçe vücudumun bazı yerleri ağrıyordu, bunu umursamadım.
Kapıya doğru giderken melek teyze arabasıyla indi ve doğrudan bana doğru gelip kaşlarını çattı. Onun yüzünden kızı karakolluk oluyordu şu an beni evden kovsa bile haklıydı.
"Sevde kızım niye kalkıyorsun sen ayağa hem nereye böyle" dedi. Sanki kızını azarlayan bir anne gibi.
"Ama teyze alara" dedim ağlamaya devam ederken. Bunlar nasıl iyi insanlardı, bana en ufak suçlayıcı cümle bile kurmuyorlardı. Onu geçtim hâlâ benim için endişeleniyordu.
"İfadesini verdi, mesut halleder onu. Sen geç içeri" dudağımı büzüp kafamı iki yana salladım. "Onu görmek istiyorum" istemsizce sesli ağlamaya başlarken melek teyze kollarını bana sardı.
"Şşt tamam ağlama" onun da sesi titriyordu, benim sevgilimdi ama onun da kızıydı ve o da çok endişeliydi.
"Onu neden aldılar ki" beni içeri doğru götürdü zorla, koltuğa oturttuktan sonra soruma cevap verdi.
"O gece içeri girip babanı birazcık hırpalamış, o da şikayetçi oldu" onunda gözlerinden bir yaş indiğinde hemen sildi göz yaşını.
"Off, hemen bırakırlar ama di mi?" Dedim umut dolu bir sesle. Bu sefer o ağlamaya başladı ve dudağını ısırdı kendini zorluyor gibi.
"Bizde öyle sanıyorduk ama gözaltına aldılar" duyduğum şeyle aniden ayağa kalktım. Ne demek gözaltı ya.
"Çünkü alara kendini korumak için onu dövmedi, hatta bayıldıktan sonra bile bilerek vurduğu için bu bir suç ve elindeki savunma aletiyle de baban bir gözünü kaybetti, yüzünün çoğunluğunda delik var, dudağında da bir yarık" gözlerim şokla açıldı.
"Yani çıkması zor mu demek istiyorsunuz" dedim panikle alara bana hemen geleceğini söylemişti.
"Mesut onu çıkarmak için her şeyi yapacak, çıkacağını da biliyorum ama mahkemeye kadar gözaltında tutulabilir"
"Teyze ne olur beni ona götür" dizlerimin önüne çöküp onun ellerini tuttum, canın çok yanıyordu.
"Korkma sevde o hapise alınmaz ama siciline işleyecek ve malesef spor hayatında çok büyük bir engel olacak" annesi de en az benim kadar kötü durumdaydı.
İstemsizce başımı onun dizlerine koydum, onun yüzüne bakacak cesareti artık kendimde bulanmıyordum. O bir anneydi ve benim yüzümden acı çekiyordu.
Ellerini saçlarıma koydu, dizlerinde ağlarken annemin bana vermediği şefkati verdi. O benim saćlarımı okşarken sessizce ağlamaya devam ettim.
"Özür dilerim" dedim ağlamaktan incelen ve titreyen sesimle. "Hepsi benim yüzümden"
saçlarımı hâlâ okşamaya devam ederken gözlerimi kapattım, buna bu kadar ihtiyacımın olduğunu bilmiyordum.
"Kendini suçlama bir daha, en masumu sensin kızım. Alara senin sevgilin, asıl yanında olmasaydı ben kızardım ona"
Bu kadar anlayışlı olmaları beni daha da kötü hissettiriyordu. Başıma gelen en güzel şey alaraydı ve onun melek gibi ailesi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umudun Yolcusu gxg (+18)
Roman d'amourBu hikayede akran zorbalığı ve yetişkin içerik bulunacaktır.