Her Günüm Seninle

308 10 0
                                    


R: Evimizin anahtarı sende di mi Mazhar. Biz böyle boyalar elimizde gidiyoruz kapıda kalmayalım şimdi.
M: Ben de tabii, ben senin gibi şaşkın mıyım unutur muyum.
R: Bık bık bık çok bilmiş. Kapıyı aç da girelim hadi.
M: Buyrunuz boyacı güzeli.
R: Teşekkürler sakalı boyacı.
M: Sakalı boyacı mı? İnsan bi boyacıların en yakışıklısı der en karizmatiği der.
R: Yok daha neler.
M: Öyle olsun.
R: Bana diyorsun sen çocuk gibisin valla boyacıların en karizmatik, en yakışıklı en sakallısı. Oldu mu?
M: Ehh işte idare eder. Yine laf tutun şu işi çabucak bitirelim daha mobilya bakmaya gideceğiz.
R: Tamam burdan başlayalım işte. Hangi renk olacaktı burası.
M: Yatak odası açık yeşil, mutfak açık gök mavisi, diğer yerler ise krem rengi olacak demiştik sanki.
R: Evet öyle demiştik sanki. Boyama operasyonu başlasın o zaman.
M: Başlasın bakalım.

Reyhan ile Mazhar kısa sürede bütün evi boyarlar neredeyse son bir duvar kalmış onu boyuyorlardır.

M: Sen bizim evin duvarlarını mı boyadın kendi üstünü mü boyadın acaba?
R: Ya amaa!
M: Yani bu renklerde açmış seni yakışmış yani.
R: Ne komik. Boya yaparken olur öyle sıçradı birazcık işte.
M: Biraz-cık.Ben de neden hiç sıçramadı acaba.
R: Çünkü sen üstün kişiliksin. (Bu kısmı sessiz der)
M: Efendim?
R: Yok birşey.

Reyhan fırçayı kovaya batırır ve yanlışlıkla boyayı Mazhar'ın üstüne döker gibi yapar.

R: Ayyy hay aksi nasıl oldu anlamadım ki.
M: Ya n'aptın Reyhan ya off.
R: Yanlışlıkla sıçradı. (Gülerek)
M: Demek yanlışlıkla sıçradı. Maç başlasın o zaman.
R: Ne maçı.

Mazhar da aynı Reyhan gibi yapar ve boyayı Reyhan'ın üzerine döker.

M: Hay aksi yanlışlıkla sıç-ra-dı bak.
R: Bunu yapayacaktınız sayın Mazhar kişisi. Bak ya yine yanlışlıkla yüzüne sürdüm fırçayı.

Reyhan fırça elinde koşar Mazhar da elinde fırçayla onu kovalar ve yakalar.

M: Yakalandınız boyacılar güzeli.
R: Sen şimdi o fırçayı benim yüzeme sürmezsin di mi kıyamazsın bana.

M: Açık mavi sana çok yakışacak bence.
R: Yok yok yak...
M: Valla çok güzel oldun.
R: Pis gıcık.
M: Sen başlattın hiç kusura bakma.
R: Maçı kim kazandı şimdi.
M: Aslında ben kazanırdım da seni ezmek istemedim o yüzden berabere bitti.
R: "ezmek istememişmiş" Ben farklı bir galibiyet alırdım asıl da neyse.
M: Tamam tamam. Biz bu halde nasıl dışarı çıkıcaz şimdi. Eve git bi de duş al, boşa iş çıkarttın var ya.
R: Boya bitti zaten hemen gidip hallederiz işte ne var.
M: Bizim evlere geçene kadar birileri görmese bari şu halime bak bütün karizma nakout.
R: Ne kıymetli karizman varmış be.Birşey olmaz gidelim hadi.
M: Kıymetli tabii kızım.

Reyhan ile Mazhar evlerine geçer boyalardan kurtulur mobilya bakmak için bir mobilyacıya geçerler.

- Buyurun efendim hoş geldiniz.
M: Hoş bulduk. Biz yakında evleniyoruz da salon, yatak odası, mutfak komple bir evin eşyalarına bakıcaz yani.
- Tamam buyrun. Yatak odasından başlayalım isterseniz.
M: Oluur.
- Bu yeni geldi çok kul...
M: Bu çok abartılı.
- Bu modelimiz de...
R: Bunun rengi çok koyu.
- Tam olarak nasıl birşey istiyorsunuz?
R: Sade ama güzel iç açıcı.
M: Rahat kullanışlı.
- Bu model tam sizin tarifinize göre.
R: Aaa evet bu güzel sanki.
- Siz inceleyin isterseniz ben diğer bir müşteriye bakıp hemen geliyorum.
R: Mazhar nasıl beğendin mi ben sevdim sanki.
M: Bi dakika yatağa bakalım yatak önemli. Sonuçta...
R: Mazhar ne diyorsun sen.
M: Ne diyorum iyi uyku için iyi yatak şart onu diyorum. Sen ne sandın canım.
R: Hıı ben de aynı onu sandım.
M: Ne güzel hep aynı şeyleri düşünüyoruz. Bu tamam mıdır alıyor muyuz?
R: Bence tamam.
M: Bence de tamam. Hadi digerlerine de karar verelim bitsin bu iş de.

Kalbimin Kayıp Yanı            Buldum seni bırakmamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin