Şımarık Tosbağa

252 12 3
                                    

Reyhan ile Mazhar birbirlerine bakıp dalmışken kapının arkasından yükselen bir ses duyarlar;

Haluk A: Gençler herkes sizi bekliyor nerede kaldınız.

Reyhan ile Mazhar daldıkları alemden gerçek hayatta dönerler bir anda.

M: Geliyoruz abi.

Mazhar Reyhan'ın elinden tutar ve takipçi - sayko, komşu kızı - komşu oğlu, köle - kantinci olarak geçtikleri aşklarına şahit bu apartmandan bu sefer gelin ile damat olarak geçerler. Tam aşağı indiklerinde Reyhan apartmanın önünde pembe bir vosvos bu gürür bu Mazhar vosvos'u dur ama rengi pembedir, anlayamaz.

R: Mazhar.?
M: Sen demedin mi gri olmaz diye ben de geçici bir boya yaptırdım bizim tosbağaya olmuş mu?
R: Yaaa Mazhar. Olmuş hem de çok güzel olmuş. Sen nası güzel bir adamsın.
M: Sensin güzel canımın içi.
H: Hadi biz bütün ekip çıkıyoruz Mazharcan konvoy yapıcaz unutma.
M: Tamam abi.

Yola çıkarlar Haluk abi önden gidiyordur bir süre sonra Haluk abi arar.

H: Mazharcan buralarda çok trafik var, kaza mı olmuş yol mu tıkanmış ne şey yolundan şey yoluna geçip sonra ordan ışıklardan dönüp şey caddesine çık o yolla gidelim yoksa böyle geç kalacağız.
M: Şey yolundan şey yoluna oradan şeye tamam anladım galiba abi.
R: N'olmuş Mazhar'ım?
M: Trafik varmış bu yolda başka yoldan gideceğiz.
R: Başka yoldan... Biliyorsun sen di mi yolu?
M: Biliyoruz tabii kızım.

Biraz gittikten sonra Mazhar yolu şaşırır sapa ıssız bir yola çıkarlar.

R: Mazhar ne yapıyorsun. Neresi burası?
M: Bulmaya çalışıyoruz işte.
R: Bulmaya çalışıyormuş kaybolduk işte. Sen Haluk abiyi arasana.
M: Yok bulunan ben şu yollu çıktık mı şurdan gittik tam geldik.
R: Offf Mazhar.

Bu sırada araba birden durur.

R: N'oldu şimdi niye durduk ki.
M: Valla biz durmadık tosbağa durdu.
R: Nası yani?
M: Arada böyle yolda kalıyor işte, yine öyle oldu galiba.
R: Şimdi duracağı tuttu heralde şımarık tosbağa.
M: Hoop laf ettirmem tosbağama.
R: Aman pek kıymetlidir tosbağası.Ne yani yolda mı kaldık şimdi.
M: Öyle oldu. Dur ben çözücem şimdi bu işi. Haluk abiyi arayalım o bizi hemen alır.
R: Muhteşem bir plan valla. Alkışlar.
M: Bık bık bık. Bir dur güzelim ya. Yok ya bu da olmasın artık ama offf.
R: N'oldu yine ya?
M: Çekmiyor burada telefon.
R: Haiiyyy.
M: Sen ver bakayım telefonu ondan deneyelim bir.
R: Şey benim telefonum Fahrişko'da kaldı çantam yok diye almadım yanıma.
M: Nasıl da zekice bir davranış, çantası yokmuş.
R: Mazhar bütün bunlar senin yüzünden başımıza geldi sus bence. Şimdi n'apıcaz onu söyle.
M: Geriye tek bir Yöntem kalıyor.
R: Neymiş o?
M: Sen tosbağı'yı vurduruyorsun.
R: Ben bu gelinlikle hâlimle tobağıyı vur-du-ru-yo-rum. İmkansız, na mümkün, olamaz asla.
M: O zaman düğün de imkansız, na mümkün, olamaz asla.
R: Ya hem niye ben vurduruyormuşum, sen vurdur ben süreyim.
M: Sen benden ayrı kaldığın sürece hiç direksiyon falan çalıştın mı?
R: Yoo.
M: O zaman benim de düğüne giderken ecele gittiler gibi bir habere özne olma istegim yok.
R: Yaa var yaa.
M: Hadi güzelim, hadi canım içi, hadi bal suratlım.
R: Offf tamam. Gelinliğiyle araba iten ilk gelin olarak kayıtlara geçicem. Yüce evren senin benimle derdin ne anlatsana biraz.
M: Ağzın değil elin çalışsın güzelim gelinim hadi.
R: İtiyoruz işte. Centilmen nazik güzel bir adam dedik bildigin odun çıktı bu vaz mı geçsem ne evlenmekten.
M: Ne diyorsun yine sen acaba.
R: Yok bir şey sen sürmeye bak sürmeyee.
M: Tamam çalıştı bırak koş koş.

Reyhan koşarak gelir ön koltuğa oturur. Sert sert bakar Mazhar'a.

R: N'apıyım senin için dedin bir kaza olsa direksiyonda olan sendin bu riski göze alamazdım.
R: Gerçekten mi.
M: Tabii ki gelinlerin en güzeli. Hatırlat bir ara şu dersleri bir tekrar edip sana ehliyet alalım.
R: Olur tamam.
M: Birşey diycem sen nikah şahidin kimin olacağına karar verdin mi?
R: Haiiyy ben onu tamamen unuttum. Şimdi Fahrişko desem Ayşem, Ayşem desem Fahrişko alınır. N'apıcam ben şimdi. Sen karar verdin mi?
M: Tabii ki Haluk abi. Ta en başlarından o anlamıştı bizim olayı. Reyhan Reyhan diye az kafasını şişirmedim.
R: Haluk abi iymiş evet.
M: Sen de düşün karar ver artık. Az kaldı geldik sayılır.

Reyhan ile Mazhar biraz geç kalsalar da düğün mekanı gelirler. Tam mekana giriş yapacaklarken Reyhan biriyle çarpışır.

R: Haiiyy yavaş biraz yani.
- Seeen, siiz
R: Ayyy bili bili, yani bilim insanı, yani İlgin biri, biri değil ilgin bili.
İ: Siiiz ruh ikizleri. Mazhar ve Rezzan.
R: Rezzan değil yalnız Reyhan.
İ: Evleniyorsunuz demek bilim yanılmaz, ne demiştim ben sizi takipçi aşıklar sizi.

Reyhan sessizce Mazhar'ın kulağına yaklaşarak.

R: Mazhar ben nikah şahidini buldum.
M: Reyhan benim düşündüğümü düşünmüyorsun değil mi?
R: Aynen öyle düşünüyorum. Sonuçta o bizim aşkımızın mimarı sayılır hem ruh ikizi olduğumuzu ilk o anlamıştı.
İ: Siz fısıldaşıyorsunuz aranızda.
R: Şeeey İlgin bili hanım bir bilim insanı olarak siz bizim nikah şahidimiz olur musunuz?
İ: Hıı düşüneyim biraz bir bilim insanı diyorsunuz yani. Bilim adına kabul ediyorum.
R: Yaşasın şak şak şak.
İ: Durun bi sevgili eşime haber vereyim.
R: Hımm evlendiniz mi siz?
İ: Tabii ki.
M: Reyhan hadi geç kalıyoruz.
R: Tamam hadi gidelim.

Reyhan ile Mazhar içeri girer Haluk abilere olanları anlatır, gelin damat odasına geçer son hazırlıklarını yapar ve el elle tutuşup nikah masasına doğru olan güllerle ve ışılarla süslü yolda yavaş yavaş yürüyerek ilerlerler bu sırada saklı düşler şarkısı çalar ve davetliler bizimkileri alkışlar.Reyhan hafif kabarık bembeyaz dantellerle süslü saçlarını hafif dalgalı dağınık bir topuz yaptırmış, hafif tonlarda da bir makyajı vardır. Tam anlamıyla prensesler gibi olmuştur. Mazhar ise siyah yelekli bir damatlık giymiş. Saçları ve sakalıyla yüzyılın en karizmatik en yakışıklı damadı olmuştur kesinlikle. Görenler ikisine de hayranlıkla bakmaktadır. Pembe yeşil mavi çiçeklerle süslü masal dünyası gibi olan nikah masasına geçerler ve meşhur nikah seremonisi başlar.

- Siz sayın Reyhan Bartın, Mazhar Kirman'ı eş olarak kabul ediyor musunuz?

Reyhan döner Mazhar'ın gözlerinin içine bakar Mazhar'ı da ona bakar ve mikrofona yaklaşır yüksek bir sesle;

- EVEEEEEEETTTT!!!

- Siz sayın Mazhar Kirman, Reyhan Bartın'ı eş olarak kabul ediyor musunuz?

Mazhar tam mikrofona yaklaşıp cevabını verecek iken ilerlerden bir kadın sesi duyulur;

- DURUN!
- BU NİKAH KIYILAMAZ.

___________________________

Multimedya'daki fotoğraf tam olarak kafamdaki gelinlikli Reyhan ile Mazhar'ı yansıtmasa da elimden bu kadarı geldi. Keyifli okumalar. Umarım beğenirsiniz. :)

Kalbimin Kayıp Yanı            Buldum seni bırakmamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin