Sabah'ın erken saatinde uyandım. Mazhar hâlâ başını masaya koymuş bir şekilde uyuyor. Bütün gece benim için harp etti kendini, üstünde de birşey yok üşümüş müdür acaba. Elimi yüzüne tuttum baktım, yüzü sıcaktı. Yoksa benim ona dokunduğumdan dolayı mı ellerim ateşleniyordu bilmiyorum. Ne de güzel uyuyor kıyamam ki şimdi uyandırmaya. Elini tutum çok uyanmasın diye çok hafifçe.
"Ne güzel adamsın sen. Sen ordan gözlerini açıp bir bana bakıyorsun içimde ki buz dağları eriyim devriliyor, sen bi gülüyorsun çıkıveriyor aniden en güzel gökkuşağı. Herşey seninle başlıyor seninle bitiyor.Sol yanın en güzel köşesini sana adadım canımın içi. İyi ki varsın iyi ki...Ne demiş Cemal Süreya;
"Sana rastlamak mutluluktu; sana sahip olmak başka bir şey,
başka bir ad bulmak gerek;
"içine taşınması" gibi bir şey insanın..."Birden Mazhar hareketlendi ben elimi çektim hay aksi uyandırmış mıydı
M: Öğrenmişsin çekirge.
R: Yaa ya ama sen uyumuyor muydun?! Hem ne zaman uyandın sen bakayım.
M: Kalbimde gökkuşakları açtırdığın andan itibaren.Ellerimi kavuşturdum o ise yüze gülümsüyordu. Pis fırsatçı uyuyor diye aşka geldik iki üç kelam ettik meğerse beni dinliyormuş Sayko.
R: Sen var ya sen.
M: Eeee ben var ya ben.
R:Söylemiycem. Hem ben niye burada vakit kaybediyorum ki derse geç kalıcam.Tam ayağa kalkarken ellerimi tııttu beni tekrar sandalyeye oturttu;
"Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukca güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi...
Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat
Durma göğe bakalım."M: Asıl sen benim gökkuşağımsın küçüğüm bu konuda bir anlaşalım. Baktıkça rengarenk çiçekler açtıran içimde. Oldu mu?
R: Oldu yakışıklı.
M: Ya şuna bak şimdi. Bu arada kime ait bakalım bu şiir çekirge.
R: Tabii ki Turgut Uyar. Onu da bilmiyorsak yaşamayalım artık.
M: Hee şöyle. Gözüme girdin çekirge.
R: Valla mı?
M: Valla bak.
R: O zaman helal olsun bana senin gibi birinin de gözüne de girdiysem artık. Alkış bana şak şak.
M: Senin gibi...
R:Ya...ni senim gibi tatlı, sevimli, yakışıklı, karizmatik. Haiyyy benim hazırlamam lazım ama.Dedim hemen kaçarcasına odama geçtim. Mazhar arkamdan söyleniyordu;
- Bu meseleyi sonra konuşucaz küçük hanım.
Mazhar beni okula bıraktı. Yolda da biraz tekrar yaptım. Bu sınavı geçemezsem dilinden kurtulamazdım artık.Bana moral vermeyi de ihmal etmeden o direk ofise ben de sınıfıma geçtim.
Mazhar'lar ofiste ihalesi olacak projeyle ilgili çalışıyorlardı. Birden telefon çaldı;
- Bu sana son ihtar Mazhar efendi ya bu akşama kadar bu ihaleden çekilirsiniz ya da olacaklardan biz sorumlu değiliz.
M: Yineeee mi siz...Adam telefonu Mazhar'ın yüzüne kapatır.
D: Ne oldu Mazhar abi yoksa yine onlar...
M: Evet o magandalar.
H: Bu sefer ne diyorlar.
M: Yine aynı şey bu akşama kadar çekilecekmişiz falan filan.
Ö: Mazhar artık bir polise falan haber vermekiyiz biliyorsun değil mi?
M: Evet benim bir polis arkadaş var ben ona gidiyorum şimdi hemen.Siz devam edin çalışmalara.Bu arada ben çekilmemekte kararlıyım ama sizin fikrimiz de öyle di mi? Yani burayı açtığımızdan beri doğru düzgün proje alamadık. Bu proje hepimiz için çok önemli.
Ö: Kesinlikle abi. Biz ne zorluklar atlattık bunlardan tırsıp kaçıcaz ayrıca gerçekten çok ihtiyacımız var buna dediğin gibi.
H: Ben de aynen Ömer biraderimin Söylediklerine katılıyorum Mazharcan.
M: Yamam o zaman ben böyle size sormadan hareket etmek istemedim sadece. Hadi eyvallah.Mazhar polis arkadaşıyla görüşmüş ofisin telefonları dinlemeye alınmış bir takım araştırmalar başlatılmıştır. Akşam olmuş Reyhan'da okuldan çıkıyordur. Mazhar ofiste, Fahriyede erken çıkıp eve gittiğinden yek başına eve gidecektir. Yolda yürürken tam yanında birden bi siyah araba durur;
R:Haiyyyy ödüm koptu ya bu nasıl fren yapmak.
Arabadan bir iki adam çıkar Reyhan'ı tutarlar.
R: Aaaaa bırakın be ne yapıyorsunuz. Imdattttt adam kaçırıyorlar.İmdatttt!
Adamlar bir kaç hamlede Reyhan'ı arabaya bindirir. Hemen de ağzını bağlarlar. Reyhan'ı eski yıkık dökük bir yere getiriler. Bir sandalyeye oturtup hep ayaklarını hem elini bağlarlar ama bu sefer ağzını açarlar çünkü yakınlarda kimseler yoktur.
R: Kimsiniz siz!!! Neden kaçırdınız beni. Bırakın beni çabuk çözün var ya başınıza çok büyük bela aldınız benim sev...
Adamlardan biri: Bir sus be kadın bir sus tekrar mı bağlasak bunum ağzını.
- Yok be birazdan pes eder susar zâten.
R: Hey size diyorummm ediylebüdü neden kaçırdınız beni!!
- Valla onu sevgiline sor fıstık.
R: Neee Mazhar'ın haberi var mı sizden. Siz var ya Mazhar'ı tanımıyorsunuz belli ki şimdi var ya neler yapacak sizlere. Bence siz ülkeye terkedin kuzey kutupuna falan geçin.
- Ne Mazhar mış be! Güzellim sen böyle diyorsun ama sen onun umurunda bile değilsin. Biz ona dedik ihaleden çekil yoksa sevdiklerin zarar görür tınlamadı bile. Demek ki neymiş sevmiyormuş seni.Adamların biri Reyhana yaklaşır;
- Böyle hatunda sevilmez mi be. Aklına tüküreyim ben o Mazhar'ınReyhan'a dokunmaya kalkar;
R: Bırakkkk çekil çabuk
Ayağıyla zorla bir tekme atar.
- Tamam güzellim, olur güzelim sen sakin ol.Mazhar eve gidiyordur. Reyhan'ın yanına gidip dikkatli olması gerektiğini söyleyecektir. Tam bu sırada telefonu çalar;
M: Bilinmeyen numara kim acaba.
- Alo.
- Biz sana ne dedik Mazhar efendi. Bu akşama kadar çekil dedik. Bunu sen istedin senin çok güzel bir sevgilin varmış be Mazhar. O şimdi biz yanımızda biraz takılıcaz Reyhan'la
M: Neeee ne diyorsun sen. Reyhanın adını ağzına alma. Yalan söylüyorsun yalan.Hem oradaysa ver se...Telefon kapanır. Nasıl olur nasıl. Yalandır blöf yapıyorlardır di mi blöf. Reyhan'ı arasana salak Mazhar. Kapalı Allah kahretsin kapalı. Fahriye evet Fahriye.
M: Fahriye Reyhan eve geldi mi? Geldi de lütfen geldi de.
F: Yok gelmedi bende onu mer..
M: Allah kahretsin!
F:Ne oldu Mazhar? Reyhan iyi mi?
M:Bilmiyorum Fahriye. Ben seni arıyacağım.Tam polisi arayacaktım ki telefon tekrar çaldı;
- Sakallı azcık film izlediysem polise haber vermemen gerektiğini söylemem lazım di mi. Polise haber verirsen kız ölür. Bak bu klişe repliği de söylettin bana.
M: Sen sen Reyhan'ı ver bana çabuk!
- Sonra sakallı şimdi biz konuşuyoruz Reyhan'la.
M: Senin ben o Reyhan diyen ağzını kırmazsam. Bütün kemiklerini kırmazsam o ciğerini sökmezsem...
Kapatmış şerefsiz!Mazhar Haluk abiyi arar olanları anlatır. Bütün ekip ofiste toplanırlar Mazhar polis arkadaşını da çağırır ama sadece arkadaş olarak diğer polislere haber vermemesi için özellikle söz alır.
Herkes hem korkulu hem üzgündür.M: Benim yüzümden oldu. Bugün onu okuldan alacaktım polis falan derken yetişemedim hepsi benim suçum. Dediler sevdiklerinize zarar vericek dediler ben engel olamadım...
H: Yapma Mazharcan. Polise de onların güvenliği için gittin eğlenmeye gitmedin bozma morali bak bulucaz onu hiç birşey olmayacak.
Tam bu sırada telefon çalar;
- Naber sakallı. Bizde senin kızla sohbet ediyoruz nası tatlı birşey..,
M: Son laflarını ediyordun biliyorsun di mi. Sen o Reyhan diyen ağzını öyle bir kırıcam ki bi daha açılamayacak o ağız.Reyhan'ın tek bir saçının teline bile dokunursan seni Dünya'ya geldiğine pişman ederim.
- Bu çocuk seni çok seviyor Reyhan'cım.
M: Çabuk Reyhan'ı ver bana.
- Bana bak sakallı yarın akşama kadar Reyhan burada kalıyor sizde hemen ihaleden çekiliyorsunuz ona göre. Yoksa Reyhan'ın o güzel gözlerini bi'daha hiç göremezsin.
M: Senin ben gelmi...
R:Mazhar..
M: Reyhan. Reyhan'ım. Nasılsın birşey yapmadılar di mi sana iysin dimi. Bak kurtarıcak ben seni.
R: İyyim Mazhar. Ben biliyorum kurtaracaksın beni hani benim hayalimde ki evde nasıl kurtarmıştın öyle hayalimde ki evde Mazhar hayalimde ki evde!
M: Reyhan ne hay...Telefon kapanır.
M: Niye öyle dedi bu kız şim...Buldum be buldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimin Kayıp Yanı Buldum seni bırakmam
RomansaBeni Böyle Sev dizisinin efsane aşkları Reyhan ve Mazhar'ın yani ReyMaz'ın yarım kalan hikayesinin devamıdır. Hikaye son bölüm Mazhar ve Reyhan'ın Masal'a birlikte geçirdikleri günden başlar.