Bölüm 7

4.2K 337 41
                                    

7

Gecenin bir vakti yediğimiz makarnadan sonra odalarımıza çekilip uyuduk ve şükür ki sabah da kazasız belasız evine ulaştırdık Yağız'ı. Daha doğrusu o kendisi evine ulaştı bana da mesaj attı.
Yağız üniversitesi dolayısıyla karşıda oturuyor. Şimdi onun peşine takılıp evine gitmeye kalksam karşıya geçene kadar trafikte can veririm. Bi de onun geri dönmesi var ki evlerden ırak! Ben evimde iyiyim canım, zaten Yağız'a yardım edeceğim diye peşinden gitsem daha da sıkıntıya sokarım çocuğu gibi geliyor.
Baş belası deyince kızıyorum ama haksız mı deseniz haksız diyemem. Hatta az bile diyor bana da neyse...

Telefonum çalınca girdiğim kasvetli havadan sıyrıldım. Arayan Didem Teyzem. Hayrolur inşallah.
Oğlunun kafasını kırdığımı öğrendi de kafamı mı kıracak acaba?
Yok yok. Teyzoşum kıyamaz ki bana.
Kıyamaz di mi?

"Alo?"
"Teyzesinin kurabiyesi?"

Tamam sesi neşeli geliyor. Sorun yok.

"Oyy, teyzelerin en güzeli, en genç kalanı... Nasılsınız efendim?"
"İyiyim bitanem. Sen nasılsın bakalım?"
"Ben de iyiyim teyzoşum ne olsun iş güç."
"İş güçmüş! Ben sizi tatilde sanıyordum Zeynep hanım."

Aman hiçbir şey de kaçmasın gözünden. Hemen yakala! Lafın gelişi söyledim canım.

"Tatildeyim teyzecik de bitiyor mu benim işim Allah aşkına. Başımda bir babam var gerisi sen düşün."
"Ay doğru ya! Senin baban Uğur'du di mi? Ben de kalkmış ne işi diyorum. Babanı yontmaktan âlâ iş mi olur?"

Ardından bir kahkaha patlattı.
Babamla birbirlerine bayılıyorlar da... Ölümüne sevgi yani. Ötesi yok.

"Neyse Didoş bırak şimdi babamı da sen niçin aramıştın onu söyle bana."
"Senin bu annen hayırsız çıktı. Telefonunu açmıyor çitlembiğim. Onu sormak için aradım. Senin vardır haberin."

Oo onlar ikinci balayında.

"Ya onlar küçük bir kaçamak yapmaya karar verdiler de dün..."
"Ne! Vay vay! Biz burada endişelenelim onlar keyif çatıyor olsun. Vefasız bunlar vefasız. İnsan bi arar haber verir, endişelenmeyin der."

Aman teyzoş, bir gün kaçamak yaptılar alt tarafı. Fena mı oldu kafa dinledik diyeceğim de bir şekilde aynı yerde buluşmayı başardık biz dün gece.

"Gençliklerine ver Didoş sen. Akılları bi karış havada şimdi onların, kanları kaynıyor."

Didem Teyzem kahkahayı bastı yine.

"Ay annem konuşuyormuş gibi hissettim Zeynep. Seni bir tiyatro kursuna falan verelim kuzum. Harcanıyorsun sen buralarda."

Hah babam bu aralar Yağız var diye ses çıkarmıyordu tam bozalım o sessizliği istiyorsun.

"Babam da durduk yere başlasın söylenmeye di mi teyzoş? Çok iyi fikir. Alkış sana!"
"Aman babana kalacak olsa ne sen çıkabilirdin o evden ne annen. Bakma sen ona! Bu arada bizim oğlan ne yapıyor? Ondan da ses seda yok bak."

Oğlan iyi işte ne olsun. Kafasını kırdım ben onun, sardılar. Evinde şimdi. Oturuyordur herhalde.

"İyi, iyi. Turp gibi maşallah. Evine geçti bu sabah."
"Sabah mı? Gece birlikte mi kaldınız Zeynep?"

Aman sanki hiç kalmadı bizde diye düşünerek "E evet," dedim saf saf.

Didem Teyzem, "Ay ben babaanne olmaya hazır değilim bak," diye bağırınca duruma aydım.

E oha! Yuh o zaman!

"Oldu teyze ben kapatıyorum. Sen bi git soğuk bir şeyler iç, sıcak çarptı seni. Hadi Mert Amcama ve Yaren'e selamlar..."

Bi' Dünya -ARA VERDİ-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin