Bölüm 9

3.6K 321 61
                                    

Bölüm ithafı konusunda çok kararsız kaldım. 8 isim arasında kaldım düşünün :( En sonunda birini seçtim. Bölüm meritwice'a geliyor :) 
Not: Birkaç bölüm daha ithaflar devam edecek :) Daha en az 7 kişi var ithaf yapacağım :D

9

Bu elbise çok mu kısa?
Nasıl bir ortam olacak ki şimdi gittiğimiz yerde?
Ya çok kasıntı tipler olur da ben rahat edemezsem.
Of! Çok lazımdı gitmek zaten! Ah Yaren ah!
Ya şimdi ben onlardan yaşça büyüğüm diye dalga falan geçerlerse benimle?
Bırakır giderim partiyi. Çok lazımdı sanki.

"Nasıl olmuşum Zeynep? Güzel de lütfen. Ateş beğensin de... Beni görünce etkilenir mi sence?"

Oyy benim heyecanlı ergenim...

"Şimdi derin bir nefes alıyorsun Yarencim. Şimdi sakince veriyorsun nefesini. Omuzlar dik, baş yukarıda."

Dediklerimi yaptıktan sonra biraz daha normale döndü küçük hanım ama hâlâ gerginliği odanın diğer ucundan hissedilebiliyordu. 

"Ya Zeynep, sana söylemesi kolay tabi. Ben ne yapacağımı bilemiyorum ya! Elim ayağıma dolaştı. İnşallah Ateş'in önünde kendimi rezil edecek bir şey yapmam."

Ay inşallah Yaren. Yoksa bütün gece somurtup hem kendine hem bana zehir edersin partiyi sen. Ben biliyorum seni.

"Yok canım, ne yapacaksın sanki? Sen sakin ol yeter. Elinin ayağına dolaşması için bir sebep yok. Güzel desen güzelsin, akıllı desen akıllı... O Ateş denen sen dururken başka birine bakabilecekse kendini bir doktora göstersin bence."
"Ay öyle mi dersin? Sence güzel miyim ben?"

Bu kız aynaya bakmıyor herhalde.

"Güzelsin tabi Yaren. Senin saçların yeter. Onu geçsek gözlerinle bitirirsin olayı."
"Tamam Zeynep, ben de sana karşı boş değilim de ciddi ciddi soruyorum. Güzel duruyor muyum böyle?"

Bu kendimizi beğenmeme halimiz kaç yaşına kadar sürüyor acaba? Benimki neyse de Yaren'inki on sekizinden sonra da devam ederse onu bir psikoloğa ya da en iyi ihtimalle bir göz doktoruna göndereceğim.

"Elbise yakıştı. Saçların zaten güzel oldu. Gayet hoşsun yani Yarencim. Sıkıntı yapma."

Emin olamayarak baktı yüzüme Yaren. Onun şüphe etmesi beni sinirlendirmekten başka bir işe yaramadı.

"Yaren, düş önüme de çıkalım artık şu evden. Bak annemlere görünmeden gitmemiz lazım. Yoksa bir ton açıklama yapmak zorunda kalacağız. Yağız'a giderken niye bu kadar süsleniyorsunuz diye sorguya başlayacaklar. Ki biliyorsun senin annen kesin sorar."
"Off tamam. Hadi çıkalım. Aldın di mi çantanı?"

Kendisi çoktan hazırmış gibi bir de beni kontrol ediyor hanımefendi.

"Aldım aldım hadi marş marş!"

Önce Yağız'a gidip parti saati gelene kadar onun evinde oyalandık. Tabi bu arada Yağız'a da partinin saatini söylemek zorunda kaldık.

"Gecenin bir vakti parti mi olurmuş," diye kükredi sarışınım duyar duymaz.

"Ya abicim ben de dedim. Olur mu bu saatte diye ama..."
"Ne ama Yaren? Otur oturduğun yerde. Gitmiyorsunuz partiye falan."

Hadi! Buyur burdan yak. Dün ne desem tamam deyip duruyordunuz ama Yağız Bey.

"Ya Zeynep, hani ikna etmiştin sen abimi?"
"Bana dün tamam demişti Yarencim. Şimdi çamura yatıyor."
"O saati bilmeden önceydi. Gece yarısı parti mi olur lan!"

Lan mı? Yağız'dan mı çıktı o?

"Yağızcım ama yapmasana böyle biricik sarışınım. Ben dün sana söyleyecektim. Sen bana fırsat vermedin. Yoksa ben niye söylemeyeyim sana?"
"İzin vermeyeceğimi bildiğin için olabilir mi Zeynep?"

Bi' Dünya -ARA VERDİ-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin