Bölüm 10

3.9K 313 82
                                    

Bu bölümün ithafı da yorumları bana değil karakterlere yapan bir okuyucuma gidiyor :D Yorumlarda karakterlerle konuşmasını ayrıca sevdiğimi söyleyeyim bi yanlış anlaşılma olmasın :)
Bölüm ithafı : esranemutlu1907

10

Yaren'in asık suratını yol boyunca çektikten sonra nihayet parti yerine ulaştığımızda tek isteğim soğuk bir içecekti. Ben mutfak tarafına Yaren ise bahçeye gitmek isteyince Yağız'ın tepkisiyle karşılaştık.

"Karar verin! İkinizi de bırakmayı düşünmüyorum bu gece."

Haydi!
Daha evdeyken senle sohbet ederiz Dünya diyordu şimdi ise ikinizi de bırakmam diyor.

"Yağız, evde ne demiştin?"
"En azından bi tanışalım şu arkadaşlarıyla da..."
"Uf abi ya! Sen niye geldiysen sanki!"

Hah Yaren! Zorla şansını. Aferin!

"Yarencim, ne olacak sanki tanıştırsana bizi hadi!"

Yoksa abin kendi kendine tanışmaya kalkacak. Sonra al başına belayı.

"Uff! Tamam ya!"

Yaren önde biz bir adım arkasında içeriye girdik. Bu arada Yaren şansını zorlamayı kafasına koymuş olacak sürekli söyleniyordu ne zaman büyüyeceğim de kurtulacağım diye.

On sekize kadar rahat yok diye biliyorum ama belli de olmaz tabi. Sonuçta onun ebeveynleri benimkiler değil. Kıskanç babayla baş etme rehberi diye bir kitap yazmayı planlıyorum ben. O ise gece geç saatte çıkamadı diye büyümek istiyor.

Bu arada izin alamamamızı tuhaf karşılamasına şaşmamalı Yaren'in. Bu evi nasıl doldurmuş bu kadar ergen ya! Bizim dışımızdaki bütün aileler izin veriyor mu yoksa buradakilerin çoğu da entrikalar çevirdi mi bizim gibi?

"Ateş! Ben geldim," diye adeta şakıyınca Yaren, etrafla ilgilenmeyi bırakıp önüme döndüm.
Ateş de ateşmiş hani! De bu nasıl on dört yaş ya! Benden büyük gösteriyor bu! Gerçi bu evdeki herkes benden büyük gösteriyor gibi de...
E hadi kızlar makyaj yaptı. Bu çocuk ne yaptı? O sakal takma mı?

"Hoşgeldin fıstık," deyip beline sarıldı Yaren'in bahsi geçen çocuk, Ateş. Tabi bu arada Yağız'ın gözlerinde de belirdi bi ateş.

"Merhaba, ben Zeynep," diye araya girme ihtiyacı hissettim gerginliği sezince.

"Selam güzellik," deyip elimi kibarca öptü Ateş denen aşırı gelişmiş ergen.
Hayır Yaren, buna aşık olmuş olamazsın! Resmen ben tehlikeliyim diye çığlık atıyor bu çocuk ya!

"Ben de Ateş," diye devam etti nihayet elimi bırakınca.

"Bir şeyler içer miyiz? Sınırsız içki var bu geceye özel. Yerli, yersiz nasıl isterseniz."

Espri mi şimdi bu? Hem bir dakika içki mi?
Endişeyle Yağız'a dönünce sinirden puta dönmüş bir sarışınla karşılaştım. Yandık Yaren, alkış sana! Benim burnumdan gelecek bu gece sonrasında. Biliyorum ben. Hatta bir gün de değil bir hafta söylenecek Yağız.

"İçki için fazla küçük değil miyiz Ateş," diye kibarca biraz da uyarı içeren bir tonla sordum ki Yağız daha fazla delirmeden müdahale edeyim.

"Yaren sana söylemedi mi? Bu gece itibariyle on sekiz oldum bebek. İstediğim gibi içebilecek olmamı kutluyoruz burada zaten."

Ateş yanımızdan muhtemelen alkol almak için ayrılınca gözlerimi Yaren'e diktim. Tabi hanımefendi kafasını bir sağa bir sola çevirip aklınca benden kaçıyordu.

"Yaren, uykunda saçlarını keseceğim Yaren! Ne diyor bu?"

Hem müzik sesinin yüksekliğinden hem de sinirden bağırınca yandaki birkaç kişi bize döndü. Bu arada Yağız mumyalanmış halini bozmamıştı. Damarının attığını görmesem öldüğünü bile düşünebilirdim şu halde. Tabi Yağız'ı kendimi bildim bileli tanıdığımdan bu transın sonu Yaren ve benim için Acılı bitecek bir sinir harbi olduğunu gayet iyi biliyorum.

Bi' Dünya -ARA VERDİ-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin