Kısa oldu ama çabuk geldi :)
İyi okumalar :)8
Korkunun ecele faydası yok. Mecbur arayacağım Yağız'ı. En iyisi hemen arayayım da bitsin gitsin. Aradan çıksın canım.
Telefonun çaldığını haber veren ses devam ettikçe ben de gerilmeye devam ettim.
Aç artık şu telefonu sarışınım ya!
Telefon kapandı.
Hani karşı taraf bir süre açmayınca otomatik olarak iptal olur ya arama, aynen ondan oldu işte.
Kokoşların kraliçesi Selin Hanım gelmiştir kesin. Onunla koklaşmaktan... Tövbe tövbe ya!
Sinirle telefonu elime alıp bir daha aradım.
Kıskançlık falan değil bu! Yani gidip de elin 'Yağızcımcım'ını, kıskanacak değilim. Sadece sinir oluyorum. Burada yüz yıllık arkadaşı dururken gidiyor o kızla vakit geçiriyor.
Gerçi o kızla mı onu da bilmiyorum ama...
Normal şartlarda iki eli kanda olsa benim telefonuma bakar sarışınım. Açmadığına göre duymuyor. Duymadığına göre de..."Alo?"
Aa açtı.
"Yağız, sarışınım bir şey mi oldu niye açmıyorsun telefonunu ya!"
"Kafası kırılan benim ama hafıza kaybı yaşayan sensin herhalde Dünya."Hayda! Niye triplerde şimdi bu sarışın?
"Ama Yağız biz seni kahraman deyip bağrımıza basıyoruz sen trip atıyorsun. Ne yaptım ben şimdi?"
"Kafamı kırmış olmanın dışında mı?"Ah! Ellerim kırılaydı da vurmayaydım. Ne çok söylendi ya! Tamam haksız demiyorum da yeter be canım.
"Yağızların en sarışını, ne karın ağrın var yine? Özür dilerim vurduğum için ama biliyorsun refleksti o. Kasıtlı bir şey değildi ki. Sen olduğunu bilsem o raketi kendi kafama geçirirdim."
Böylece bir son vermiş olurdum bu bitmeyen acıya.
"Uykumdan uyandırdın Dünya! Kızım ben sana demedim mi uyuyacağım diye ya!"
Hii! Dedi. Hatta özellikle acil bir şey olmadıkça arama diye vurgu yaptı.
"Lak lak yaptığına göre acil bir şey de yok."
Bi de Selin'ledir kesin diye günahını aldım çocuğun.
"Unuttum ki... Ay aklıma gelmedi birden. Özür dilerim sarışınım ya... Hadi kapatıyorum sen uyanınca ara."
"Söyle ne diyeceksen de öyle kapat bari. Uyandım artık malum."Az bile yapıyorsun Yağız ya. Uykusundan uyandırılan ben olsaydım yeri göğü inletmiştim şimdi.
"Şey... Yarın akşam bir parti varmış," diye başladığım cümlemi bitirmeme izin vermeden "Ben gelemem," diye araya girdi sabırsız sarışın.
"Tamam, zaten başın da bu haldeyken sana ısrar edecek değilim de..."
"Tamam, babana Dünya benimle derim."Hâlâ Dünya diyor yalnız. Fark etmedim değil de sesimi çıkaramıyorum.
"Sen bir tanesin Yağız da... Sorun sadece o değil."
"Başka ne var?"
"Partiye Yaren'le birlikte gideceğiz. Dönüşte sende kalabilir miyiz?"
"Tamam, ona da tamam. Şimdi uykuma dönebilir miyim?"Partinin saatini sormayan ve kapatmak için acele eden kendisi. Daha sonra bana kızmaya kalkarsa sorumluluk kabul etmiyorum. Resmen o fırsat vermedi söylememe.
"Sen muhteşemsin, harikasın hatta hatta sen muhterikasın!"
"Görüşürüz Dünya."Pis gıcık! Ben bi de buna muhteşem ve harika dedim di mi? Hak etmiyor hiç.
Adama bak ya! Dünya deyip duruyor. Sanki ne yaptım? Alt tarafı kafası-...
Evet biraz hak etmişim. Uf!Yağız'ı bir kenara bırakıp Yaren'e abisini ikna ettiğime dair mesaj attım. Cevap gecikmedi.
'Sen bir tanesin! Biliyordum ikna edebileceğini :*'
Aslında saati duysa muhtemelen Yağız da pürüz çıkarırdı ama sormadı. Yapacak bir şey yok.
Nihayet her şey hallolunca bilgisayarımı tekrar kucağıma çektim. İzlenecek güzel diziler var canım. Daha fazla bekletemem ya onları.
-Sonraki bölümü aranızdan birine ithaf edeceğim :) Bunu önceden haber vereyim :D
İthaf yapacağım okuyucumu da yorumlara göre belirleyeceğim. Diğer bölümlerdeki yorumlar da dikkate alınacaktır :)
Öptüm hepinizi :**
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bi' Dünya -ARA VERDİ-
ChickLitAlışılagelmiş bir yaşama sahibim ben. Ailem İstanbul'un sayılı ailelerinden olsa da gösterişten, şatafattan uzak durdum hep. Sakin bir hayat sürüyoruz ailemle. 'Eh hayatın sıradansa bize ne anlatacaksın?' diyenleri duyar gibiyim. Hayatım sıradandı...