Hanna'nin anlatımı
Sadece bir cehennem hatırlıyorum, aşaglandigim, sevilmediğim ve daha cok dibe battığım bir cehennem.
O cehennemin kapısında ise kız kardeşim vardi arkamdan iten de annem belki de babam...Karanlığa daha çok gömülüyor dum artık o çukurun içindeydim zaten, sadece bir ip bulmak ve tekarar yukari çıkmak mutlu olmak istiyordum.
Ama bu işkence bitmiyordu kat ve kat artıyordu...
Onca şeyin arasında güvene bileceğim bir şey vardı.
"Seni bu işkenceden kurtarıcam prenses lütfen aç gözlerini"
Ses tanidikti ama benim için uzaktı kurtulmam belkide imkansızdı...
Sonrasının daha karanlık olduğunu ve üşüdüğümü hatirliyorum.
"Lütfen..."
"Bırakın beni..."
"Sadece Mutlu mutlu olmak istiyorum..."
saçlarımda yumuşak bir el hissettim, sıcacıktı tanıdıktı ve özlemle beklediğim bir duygu vardı sevgi...
"Lütfen birakma beni!"
Dedim kendi kendime çünkü ben o sıcaklığı istiyordum, bu çukurdan çıkmak bir şeye sarılmak istiyordum.
İçimde en derinlerimde Biraz da olsa hissettiğim bir duygu vardi yoğun değildi ama bana o kurtuluş ipini aratirıyordu. Sahi neydi o duygunun adi?
Tabi ya- 𝓤𝓶𝓾𝓽 ..
onu istiyordum kırıntı kadar bile olsa onu istiyordum... Çunku ona ihtiyacim var. Ve Saçıma dokunan eli sıkıca tutmak için son bir güçle çabaladımm
Yavaş yavaş gözlerimi açtığımda tanıdık bir yüz gördüm.
Bu komutan dı hala benimley di gözlerim yorgunluktan ve açlıktan aciyordu belkide uzun süredir baygın olmanin etkisiydi. Sahi nerdeydim ben nerdeydik biz?"Komutan?"
Endişeli bir ses ile bana cevap verdi
"İyi misiniz prenses?!"
"Evet sanırım Daha iyi hissediyorum ama burasi neresi?"
"Kraliçem doğuma az kaldi diye şey yaptık"
"Ne? Yaptınız? Bide çoğul kimle yaptınız?"
"Şeyyy"
Ve arkadan bir erkek sesi geldi
"Allah'a şükürler olsun kraliçem"
"Ben kraliçe degil-"
Ve o sırada fark ettim
Gözlerim taş gibi açılmıştı ağrılı yorgun bedenim büyük bir şok yaşıyordu bu gerçek olamazdı, galiba yorgunluktan halüsinasyon görmeye başlamıştım. Sordum:"O gece Öldün sanmıştım"
"Rabbim beni korudu"
Bu Cengiz miydi çok gerçek ciydi
"Komutan sende onu görüyor musun? Yoksa delirdim mi?"
"Evet bende görüyorum kraliçem"
Karşımda cidden kanli canlı bir şekil de duruyordu
oydu ama bı farklılık vardi çok büyük bir farklılık, tekerlekli sandalyesi yoktu."Ve yürüyorsun"
Omca şeyin üstüne aldığım en iyi haberdi bu. Heyecanla ayağa kalktım ki kalkamadım dengemi kaybetmiştim, komutan ve cengiz beni hızla tutmata çalıştılar.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düş Kafesi 🎀
Fantasysiz hiç bir sabah uyandığınız da herşey elinizden alınmış gibi hissettiniz mi? her şeyinizi.... çok acıtıyor biliyor musunuz? çok.... Bir gün bakarsınız kuşlar ötüyor, salıncakta sallanıyorsunuz anneniz arkanızda salıncağınızı sallıyor, sonra bir...