12. bölüm

7 4 0
                                    

İki gün geçmişti.

Sarayda her şey olağan gibi görünüyordu ama sarayin aksine olaylarin üstüne herkes toparlanmaya çalışırken başka  fırtınalar kopuyordu. Ama bu sadece şehirde değil sarayada yansimak üzereydi.

Saatler sonra
saray hizmetkârları ellerinde gazetelerle fısıldaşmaya başlamıştı. 

Peter yorgundu hala korkuyordu ve uykusuz gözlerle avluda dolaşırken, bir hizmetkârın elindeki gazeteyi fark etti. Kadın, diğerlerine bir şeyler anlatıyordu, sesi heyecanlı ve endişeliydi. Dedikodudan oldum olasi nefret ederdi. Onlara yaklaştı

"Bizde sarışın diye hayran oluyorduk ya şerefsizi gördün mü sen?"

Peter saray hizmetlerinin omzuna dokundu

"Bir soyluya hakaret mi ettiniz az önce siz"

İkiside ayni anda kafalari eğdiler ve telaşla ellerinden gazeteyi düşürdüler

Ve Peter egilip gazeteyi aldı
ve gözleri başlığı taradı.

**Vincent ailesinin tek oğlu, eski velehat prensesin umudu artik kötü birimi ?
Edi Vincent dün gece Mor Saçlı Bir Kadınla Yakalandı!** 

Bir an nefesi kesildi.

**Edi… ne yaptın sen?** 

Diye fısıldadı

Sayfayı çevirdiğinde detaylar gözlerinin önüne serildi. Sarayın yakınındaki bir handa, bir gece boyunca bir kadınla vakit geçirmiş, ertesi sabah ise şehirde dedikodular almış başını yürümüştü. Görgü tanıkları, ikisinin fazlasıyla samimi olduğunu söylüyordu. 

Peter gözlerini gazeteden ayırıp etrafına baktı.

Bunun Hanna’ya nasıl söyleneceğini bilmiyordu.

Heleki bu mor saçlı kızı bir yerden hatırlıyordu da kimdi bu kız?

Ama Nina…

O zaten öğrenmek üzereydi.

O an ağır adımlarla merdivenlerden inen Nina’yı gördü. Her zamanki gibi kendinden emin, güçlü ve kontrol sahibiydi. Hizmetkârlar onun yanından geçerken başlarını öne eğiyorlardı. 

Gazetenin katlanmış sayfasını elinde tutarken bir an tereddüt etti. Gözlerini kız kardeşine çevirdi

Ona bunu söylemeli miydi?

Ama kader ondan hızlıydı. Hizmetçilerden biri, elinde aynı gazeteyle hızla Nina’nın yanına geldi. Eğilip saygıyla gazetenin baş sayfasını ona gösterdi. 

Nina başlığı okuduğunda, önce kaşları hafifçe kalktı. Sonra dudakları kıvrıldı—o sinsice gülümsemesiyle. 

"Demek Edi, Hanna’yı o mor saçlı sürtükle aldatmış..."

diye mırıldandı, gazeteyi alıp daha yakından inceleyerek. 

Peter onun sinirlenmesini bekliyordu, öfkelenmesini ya da Hanna için üzülmesini. Ama Nina’nın gözleri sevinçle parlıyordu.

İçinde kaynayan intikam ateşi sonunda meyvesini vermişti.

Gazeteyi masaya bıraktı ve derin bir nefes aldı. 

"Biliyor musun Peter?" 

dedi sakince.

"Bu mükemmel bir haber." 

Peter kaşlarını çattı.

"Hanna bunu öğrendiğinde yıkılacak."

"Evet,"

Düş Kafesi 🎀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin