AŞKTAKİ SIR # Wattys 2015

AS 4

Herkes bağırıyordu.
Savaş ve Barış hemen dışarı koştular . Bende arkalarından...
Koridordo ilerlemeye çalışıyordum ama en az 5 kişiyle çarpışmıştım .
Neler oluyordu allah aşkına ?
Neden koşuyorlardı ? Saldırı mı olmuştu acaba ?
Kendi kendime düşunurken dikkatimi karşımdan gelen Miray 'a çevirdim .
Koşmuyordu ama endişeli gözüküyordu.

" Miray neler oluyor !?"
" Sakin olun Melis ha..nım sadece Başkanın oğlu vuruldu herkes onun için ..." cumlesini bitirmeden yere yıkılıverdi.
" Miray ! Miray ! Kendine gel "
Sakin ol diye bana söylüyordu ama kendisi dayanamıyordu.
En iyisi onu hasta odasına götürmekti.
Onu tam kaldıracakken kendine geldi.
" Me..lis Hanım çok özür dilerim ! "
"Özür dilemene gerek yok sadece beni başkana götür "
Hı hı der gibi başını salladı.
Geldiğim yönün tam tersine gidiyordu Miray .
Bende onu takip ettim .
En sonunda ameliyathanenin önünde ağlayan başkanı ve karısını gördüm .
Yanına yaklaştığımda baskan beni fark etmiş olacakki gel der gibi işaret yaptı.
Dediğini yapıp ameliyathanenin önüne geldim .
" Sen benim hayatımı kurtardın beni aileme kavuşturdun . Oğlumu da bize kavuştur lutfen ! Oğlum önce allaha sonra sana emanet ! " dediğinde kalbim acıdı . Sanki paramparça olmuştum .
"Merak etmeyin elimden geleni yapacağım ! " dediğimde beni kendine çekip sarıldı.

Bir an kendimi ağlıyor sandım ama ağlamıyordum .
Ben ağlamayı da gülmeyi de
13 Ağustos 'ta geride bırakmıştım .

°°°
Yarım saat sonra Barış çıktı içerden .
" Oğlunuzun durumu hala kritik ilk 24 saat çok önemli ama hala ameliyat bitmedi.
Bende Melis' i almak için gelmiştim. Acil sana ihtiyaç var ! "
" tamam "
Ameliyathanenin içine girdiğimde yine eski görüntüler geldi aklıma ...
Hayır Melis şimdi düşünmen gereken Başkanın oğlu ona söz verdin ...
3 saat sonra ameliyat bitmişti. Cok başarıli geçmişti iyi olacağından emindim .
Başkanla vedalaştıktan sonra çıkışa gitmek icin kapıdan cıkıyordum .
İsmimi duymamla yerime dikilmem bir oldu .
" Melis !! Bekle " Barış mı ?
Neden geliyorduki pesimden?
Ne söyleyecekti ?
Savaş gereken her seyi yüzüme vurmamış mıydi?