28.Bölüm

105 11 3
                                    

Cemre Karahanlı

Bir beden kaç acıyı daha göğsünde saklardı kaç acı yerini sonsuz bir ızdıraba bırakıp seni yerle yeksan ederdi kalbi gögsünden sökülüp alınanın yarını da olmazdı yorgun bedenler tükenmiş hayatlar kalbinin sevdiğin den koparılıp tek başına atmasını istiyenlere daha ne kadar mücadele edebilirdi ki.

Geçmişin gölgesinde ki nefretin tekrar gün yüzüne çıkıp kararan gözlerde ki intikamın yegane gerçeği olduğunu sana gösterdiğin de hiç bir şekilde bundan kaçışın olmazdı zamanın hafızalar dan silemediği gerçeklerin tekrar gün yüzüne çıkıp seni sevdiğin den kopardığı anda asıl sonunun bu olduğunu anlardın.

Birbirine mühürlenmiş bedenler meftunu olduğu gözlerde hayat bulduğun da ona ait olanla hayata tutunmaya devam edermiydi yoksa kendisi için kolay olan yolu seçip sevdiğini ardın da bırakıp nefrettin ortasın da can bulan sevdasının solup gitmesine mi izin verirdi.

Yağız Arel Karahanlı Mardin'in korkulan koskoca kalpsiz, zalim , acımasız aşiretler ağası yıllar önce kalbini susturup tek seferde hiç tereddüt dahi etmeden göğsünden söküp attığın da nefrettinin onu tamamen ele geçirmesine izin verdiği gibi alacağı intikamıyla da adeta gözlerini kör etmişti .

Onun için tek gerçek vardı o da yıllar önce hiç acımadan ondan koparılan canın dan dahi çok sevdiği amcasının canına kast edenleri bir gün bulduğun da onların kabusu olacak olmasıydı bu noktada tek hesaplayamadığı gerçek ise kader ondan önce davranıp ağlarını ördüğüydü.

O gece Karahanlı konağın da küçük bir çocuk babasının yıkılışının ardın dan omuzları sarsıla sarsıla ilk defa kimsenin dahi şahit olmadığı yüzünü hayat arkadaşı olan eşine tüm çaresizliğiyle yansıtıp ağlarken hesaplayamadığı tek nokta ise bir gecede sahip olduğu oğlunun kalbini yerinden söküp babasının yerine kendisini feda edecek olmasıydı.

Mardin o gece karanlık ve zifiri olduğu kadar bir çocuğun tamamen değiştiği o anda gerçekleşmişti tek öngörülemeyen gerçek ise bir tarafta kalbini söküp atan birisinin yanı sıra diğer tarafta kaderine yazılan kişinin dünyaya gelmiş olmasıydı .

Kader alnına yazıldığı gibi her ne yaparsan yap onu değiştiremediğin gibi sadece senin için gerçekleşecek sonu ertelemekten başka birşey yapmazdın ameliyathanenin önünde kollarımı göğsümün altında kenetlemiş bir vaziyette ben den nefret eden bakışların altında çaresiz şekilde bekliyordum .

Kaç saat geçmişti hiç bilmiyorum sadece bildiğim bu bekleyişin gittikçe uzamış olmasıydı sevdiğim adam içerde yaşam savaşı verirken benim burda böylesine elim kolum bağlı bir şekilde beklemiş olmam bile bana sonsuz bir ızdırabı yaşatmaktan başka birşey yapmıyordu.

Ona birşey olacak diye adeta ödüm kopuyordu bu ihtimali bile düşünmek istemiyordum eğer onun dediğini yapsaydım şuan bu hastanedenin ameliyathanesin de yaşam savaşı vermek zorunda kalmayacaktı Yağız Arel'in annesi de en az benim kadar kahrolmuştu gözlerinden yaş eksik olmadığı gibi dilinden de biran olsun dualar eksik olmamıştı.

Babası her ne kadar bana bu süreçte destek olmak için güçlü olduğunu yansıtsa da ne yazıkki bu doğru değildi onun da şuan içinin ne kadar çok kan ağladığını görüyordum adeta bir anda babasının yaptıkların dan dolayı yıkılmış tabiri caizse onu tek kalemde silmekten de geri durmamıştı.

Annesinin bu süreçte daha fazla yıpranmam için bana her ne kadar dil döksede yine de onu dinlememiş ameliyathanenin önünden biran bile ayrılmamış beklemeye devam etmiştim Hande'nin burda tüm vurdum duymazlığıyla bekliyor olması bile beni deli ediyordu hangi hakla hala Yağız Arel'i sevdiğini söyleyebiliyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 3 days ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KARAHANLININ ESARETİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin