KARAHANLININ ESARETİ

8.Bölüm

Yağız Arel Karahanlı

Utanmadan arlanmadan benim koynumdayken bana söylediklerini duyar duymaz büyük bir öfkeye kapıldım kendini  ne sanıyordu da bana bu lafları sarf edebiliyordu.

Yürek mi yemişti ama ben de kabahatti onu koynuma alıp birde salak gibi onun kokusunun müptelası olduğumu söylersem bunların kaçınılmaz bir şekilde olacağı belliydi ama ben de bu konağın, Mardin'in aşiretler ağası Yağız Arel Karahanlı isem bunun bedelini ona çok ağır bir şekilde ödetmesini çok iyi bilirdim.

Bundan sonra ona acımayacak,taviz dahi  göstermeyecektim ilk işim ise Hande denilen kızlaydı onunla ilgilenir ilgilenmez sıra ona gelecekti onunla ilgili çok güzel planlarım vardı bakalım başına geleceklerden sonra da bu kadar asi,dik başlı  bana karşı olabilecekmiydi .

O bu sözleri tüm cesaretiyle söylemiş olabilirdi aklı sıra bana baş kaldırmıştı o kalkan başı indirmesini, ezmesini ben çok iyi bilirdim sonuçta ben buralara boşu  boşuna gelmemiştim bunun bedelini ise çok ağır bir şekilde ödeyecekti bir hışımla yataktan kalkıp çıplaklığımı  dahi sorun etmeden ona hitaben ,

"Hazırlan bağ evine gidiyoruz bakalım orada da bu kadar bana karşı cesur olabilecekmisin ."

 "Sen beni anlamadın galiba seninle hiçbir yere gelmem sen nereye gidersen git cehenneme gitsen de umrumda değil bağ evine gitmek istiyorsan da o Hande denen kızla gidip gününü gün edebilirsin inan ki hiç ama hiç umrum da değilsin ben den uzak ol yeter ."

Bir hışımla kolundan tutup kendime doğru çekip adeta kükrercesine,

"Kes lan sesini gebertirim seni inan ki gözünün yaşına bile bakmam seninle gideceğim diyorsam seninle gideceğim bitti eğer Hande denilen kızla gitmek isteseydim inan ki onunla giderdim bunun için sen den akıl almama gerek yok şimdi hemen hazırlan yoksa çıplaklığına aldırmadan seni bu yataktan yaka paça sürükleyerek bağ evine götürürüm ."

" Seninle gelmek istemiyorum orada bana ne yapacaksın benimle ilgili aklın dan neler geçiyor bana yaptıkların yetmedimi hala ben den daha ne istiyorsun Allah'ın cezası ."

" Merak etme karıcığım seninle ilgili orası için çok güzel planlarım var oraya gidince nasıl olsa anlarsın orda sana yapacaklarıma aklın hafızan bile almayacak ordan döndüğümüzde ise benim kim olduğumu, bana baş kaldırmamanın bedelini çok iyi öğreneceksin."

Odamda ki banyoya yönelip içeriye girdim bana baş kaldırmanın bedelini ona çok ağır bir şekilde öğretecektim bana karşı gelmenin ağır bir  yoldan da olsa öğrenecekti duşa kabine hemen girip ılık bir duş aldım bir nebzede olsa suyun altında kendime geldim.

Duştan çıkar çıkmaz belime havlu sarıp bir havluyla kurulandıktan sonra banyodan çıkıp giyinme odama yöneldim biraz sonra dedemin yanına gidip bir süreliğine bağ evine gideceğimi söyleyecektim .

Kendime ait bölmeye yönelip çekmeceden bir baksır çıkarıp bacaklarım dan geçirdim hemen takım elbisemi elime alıp giyinmeye başladım rugan ayakkabılarımı da ayağıma geçirdikten sonra giyinme odamam dan çıktım yatak odama girdiğim de büyük devasa yatağıma baktığım da Cemre yoktu.

Buda demek oluyordu ki çoktan banyoya girmişti demek ki ne kadar ciddi olduğumu anlamıştı en azından bu kadar gelişme göstermesi de iyiydi yatak odamdan çıkar çıkmaz kendime ait katımdan ayrılıp dedemlerin ve ailemin yaşadığı kısma geçtim tam dedemin çalışma odasının önüne gelince Hande önümü kesip bu hareketime mani oldu .

"Gördün mü Yağız Arel kim olduğuna aldırmadan bir de bana karşı söylediği sözlere hala inanamıyorum hangi cesaretle acaba bunları söyleyebiliyor gerçekten sana yazık olmuş neyse en azından sen ona dersini vermişsindir ".