Yağız Arel Karahanlı
Geçmiş,
Amerika'da mimarlık eğitimi mi bitirir bitirmez hiç vakit kaybetmeden arkadaşlarımla vedalaşıp ilk uçakla Mardin'e gitmek için uçağa binmiştim.
Biran önce dedemin dediği gibi hiç vakit kaybetmeden Mardin'e gidip aşiretler ağası görevini dedem den alıp yıllarca babamın bulamadığı amcamın katili Arem'i bulup infazını gerçekleştirmem gerekiyordu .
Nede olsa bunca yıl çok rahat bir şekilde yaşamış amcamın ölümü yanına kar kalmıştı ortadan kaybolduğu gibi çok iyi gizlenmesini de bilmişti ama ne yazıkki hesaplayamadığı tek nokta ise benim peşine Mardin'e gider gitmez düşeceğim olmamdı .
Aldığı nefes ise son nefesleriydi kadeşi yıllar önce ölmüş olabilirdi bu da amcamın ölümün den en az kardeşi kadar sorumlu olduğunu gösteriyordu eğer kardeşi korkaklık edipte amcamı kaza yerin de bırakıp kaçmasaydı amcam şuan hayatta olabilirdi.
Mardin'e uçağım iner inmez sadece yapmam gereken büyük bir titizlikle tuttuğum adamlarımın verdiğim emirle onu aramasıydı Arem'in hesaplayamadığı tek nokta ise babamın aksine kimlik değiştirip hayatına kaldığı yerden devam edenlerin de çok yakın arkadaşım olan aynı zaman da polis olan Yılmaz Taşkın benim için araştırma yapacak olmasıydı.
Yıllarca babam onu gerçek kimliği ile aradığı için izini kaybetmiş ve kardeşinin mezarının önün de her seferinde kahrolmuştu artık Arem için yolun sonu gözükmüştü.
Uçağım Mardin havaalanına iner inmez dedemle birlikte adamlarıda onun emriyle havaalanına gelmişlerdi dedem uçaktan indiğim anda bana hemen sarılıp özlem giderdikten sonra arabasına binmem için beni yönlendirmişti.
Birlikte arabalara binip Karahanlı konağına geldiğimiz de kısa süre de konağın önün de ki adamlar kapıları sonuna kadar açıp dedemin arabasıyla birlikte bizimle gelen adamların arabalarının da içeriye girmesine müsade etmişlerdi.
Dedemin arabasını kullanan konağın kahyası arabayı park eder etmez hızlı bir şekilde arabadan inip dedemin inmesi için arabanın kapısını açmıştı dedemin ardın dan arabadan indiğim de annem ,babamı ve ve bir çok aşiret ağasını karşım da görmüştüm.
Bugüne kadar bana karşı olan emeklerinin boş çıkmadığını herşeyi layıkıyla yaptığımı onu gururlandırıp eğitimi mi tamamladığı mı ardından ise aşiretler ağası görevini bana gözü kapalı teslim etmek için geliş günüm de tüm aşiretlerin Karahanlı konağın da toplanmasını sağlamıştı .
Konağın avlusun da dedem tüm ağaların önün de benimle gurur duyduğunu artık Mardin'e geldiğim için gönül rahatlığıyla aşiretler ağalığı görevini bana verdiğini ilan etmişti bunun şerefine bir çok kurban kesilmiş bir çok kişiye dağıtılıp, yedirilmişti her ne kadar ailem bu durum dan hoşnut olmasa da sonuçta yıllar önce gözümü karartıp ben bu yolu seçmiştim .
Bu konuda pişmanmıydım tabiki de hayır tekrar yıllar önce çocukluğuma dönsem yine aşiretler ağası olmayı tercih ederdim günler geçtikçe arkadaşım Yılmaz'la hiç bağlantımı koparmamış adamlarımı ise bu uğurda seferber etmiştim.
Dedemin bana tavsiye ettiği adamım Samet bu süreçte beni hiç yanlız bırakmamış bir gölge gibi etrafım da bulunmuştu her defasında ise bana olan sadakatini göstermiş gün geçtikçe güveni mi daha çok kazanmıştı.
Hayatta öğrendiğim tek şey ise kendin den başka kimseye güvenmem gerektiğiydi onun bu aşırı sadakati bana olan bağlılığı beni şüphelendirdiği için bir kaç tane adamımı ondan gizli görevlendirip onu takip ettirmiştim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARAHANLININ ESARETİ
RomanceAğam kanlınızın izini bulduk İstanbuld'a eşi ve kızıyla sıradan bir esnaf gibi yaşıyormuş zorda olsa tüm imkanlarınızı kullanıp bulduk ismini,kimliğini değistirmiş söylenenlere göre etrafındakilere doğulu olduklarını fakat Şanlıurfalı olduklarını sö...