Zamanla herşey yerine oturdu. Adanaya taşınmıştık. Abimler ise istanbulda kalmıştı. Annemle ben adanadaydık. Hiç kimseyi tanımıyordum burda. İnsanları tuhaf geliyordu bir türlü alışamamıştım. Okulum değişmişti, sınıfım, arkadaşlarım yani kısacası hayatım yeniden başlıyor gibiydi. Babamda yoktu abimlerde. Annemle ben bir başımıza kalmıştık adanada. İlk işimiz okula kayıt olmak oldu zaten. Adanaya taşındıktan bir süre sonra okula kayıt yaptırdık.
Sabah kahvaltı yapar yapmaz okula gittik. Okul istanbuldaki okuluma benzemiyordu evet ama yinede kötü değildi. Büyük bir bahçesi vardı. Benle yaşıt olan bir iki çocuk basketbol oynuyordu bahçede. onları izleyerek okulun içine girdik. Bizimle bir adam ilgilendi müdürün odasına kadar eşlik etti.
Adam, işte geldik buyrun. dedi
İçeri girdik, fazlada şaşırmamıştım bizim müdürden bir farkı yoktu çünkü. Göz alıcı birşey yoktu ortada. Müdürün masasının önündeki koltuklara oturduk. Somurtkan, kel kafalı biriydi işte. (Bu müdürler neden böyle anlamamışımdır zaten)
Müdür bey, hoşgeldiniz. dedi.
Annemde, hoşbulduk. dedi.
Müdür bey, ne içerdiniz? diye sordu.
Annemde teşekkür ederek birşey istemediğini söyledi.
Bu sefer bana dönüp, siz ne içerdiniz küçük hanım dedi. hafif bir tebessümle. Bende teşekkür edip bişey istemediğimi söyledim. Müdür bey beklemeden direk sınıfımı sordu ve hangi belgeyle geçtiğimi. Belgede neymiş ki? Belge alabilecek kafa mı kalmıştı bende. Adam 2+2 kaç diye sorsa cevap veremem neredeyse. Kafam kaldırmıyordu artık. Tİksinmiştim herşeyden. Annem ise belge almadan sınıfı düz bir şekilde geçtiğimi söylemişti. Bana küçümseyerek baktığını görebiliyordum müdürün. Üzgünüm yapabileceğim bişey yok. Daha neler yaşayıp, gördüğümü bilmiyordu ve bu yüzdende beni yargılayamazdı hemde asla. Buna izin vermezdim.
Annem istanbuldan buraya taşındığımızı ve artık burda yaşayacağımızı anlatmıştı. Müdürde pür dikkat dinliyordu. Daha sonra kimliğimi istedi. Biraz inceledi ve annemin kimliğinide istedi. İkisini karşılaştırdı ve anneme,
Neden sizin soyadınız değişik? dedi.
Bu soruyu sormak için çok mu düşünmüştü acaba. Dondum kaldım. Gözlerim annemin gözlerinde kilitlendi sanki. Yutkundu ve cevap verdi,
Eşimden ayrıldım efendim o yüzden kızlık soyadımı kullanıyorum dedi. İçimden sanane be adam dedim sanane? Bu konu o adamı ne ilgilendirirdi ki? Sonra bana dönüp,
Sende babanın soyadını taşıyorsun demek. dedi. Hiçbir şekilde duraksamadan,
Evet, üvey babamın soyadı dedim. Annem sanki o an gözleriyle bişey ima edermiş gibiydi. Ama görmezden geldim. Müdür bey hiçbir şey demeden kimliklerimizi anneme verdi. Afallamış gibiydi sanki. Birden sessizlik oldu ve kapı çaldı. Gözlerimi kapıya yöneltmiş kim olduğunu merak ediyordum. Müdür bey, girin. dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABAMIN EKSİKLİĞİ
Rastgelehayatını küçücük bir kıza zindan eden bir baba işte daha ne olsun