Kan Olimpiyatları 2 -Kızıl Ejder

Geri Dönüş

Karanlık...
Zifiri karanlık...

Siyah pelerini ile ormanı keşfediyor. Ay ışığı yolunu aydınlatıyor. Attığı her adımda otlar bir bir sararıyor. Ifadesiz bir suratla önüne bakıyor. Ormandaki en vahşi hayvanlar bile onun karşısında korkup kaçıyor. Güçleri ona yetmiyor. Hepsi onun hizmetkarı. Hizmet etmek için yaşıyorlar. Onun varlığı herkesi sindiriyor.  Yüce meşe ağacının önünde duruyor. Uzun tırnaklı ellerini ağacın gövdesinde gezdiriyor. Derin bir nefes alıyor. Kollarını açıyor ve rüzgarın onu yönetmesine izin veriyor. Oakwood'u neden bu kadar çok sevdiğini şimdi daha iyi anlıyor. Dinginliğin ta kendisi Oakwood...
Yürümeye devam ediyor. Pelerini rüzgârla dans ediyor. Yaprakların hışırtısı ona yol boyunca eşlik ediyor. Sessizliğe hakim olmayı iyi biliyor. Çektiği onca ızdırabı sessizlikle susturan o... İntikam gününü beklerken çektiği acıyı bilen o... Sürgün hayatında yaşadığı anları asla unutmayacak. Kendine hep tekrar ediyor bunu. Evinden uzak olmayı kendi seçmedi. Buna neden olan isimleri kazıyor aklının bir köşesine.

Ormanda bulunan kulübeye giriyor. Siyahlara bürünmüş heybetli adamları reverans yapmakta gecikmiyor. Odanın ortasında duran Hjälte meclis başkanına şöyle bir bakıyor. Kan çanağına dönmüş suratı iştahını artırıyor. Sarı saçlı ve güçlü olan adam, dakikalar içinde bir sıçana benziyor onu görünce. Suratına bir gülümse konuyor. Acımasız bir gülümseme...

"Lütfen lütfen yalvarırım bırakın beni.. Size iyi bir şekilde hizmet edebilirim! Sizin sürgün edilmenizde benim bir suçum yok! Bırakın beni!"

Ağlıyor Gunnar. Zemini islatiyor minik damlalarla. Isaretini veriyor adamlarına. Adamları dışardan getirdiği iki Nippur aslanını zor tutuyor. Agresif olan hayvanlar onu görünce uysallaşıyor. Elleriyle seviyor onları. Yelelerini okşuyor.

"Hopatras keloyltramsk!"

Emri duyan aslanlar saldırıyor Hjälteliye. Acılar içinde haykırması onu sevindiriyor. Açlığını dindiriyor. Kan kulübenin zeminine işliyor. Muhteşem bir tablo...

Pelerinini savuruyor ve kulübeden çıkıyor. Adamları arkasında gecenin karanlığına gömülüyor.