Kan Olimpiyatları 2 -Kızıl Ejder

BÖLÜM 11

Dani Bordr

"Korku insanları dize getirir. " cümlesi her zaman yol göstericim olmuştur. Her ne kadar müttefiklerime karşı sabırlı olsam da ; aptalca hatalar yapan insanlara tahammülüm yok. Sekiz şehri de kaos kasıp kavuruyor bunun farkındayım. Pridd Sober'i ele geçirmek için her yolu denedim. Sonuncusunda başarılı olduğumu biliyorum. Hjälteli Balder'a karşı olan düşkünlüğünü kullanmak akıllıca bir hamleydi. Hjälte'yi yakıp yıksam da buna değdi. Sekiz site devletlerinden birinin yok olması canımı hiç acıtmıyor. Oldum olası Hjälte'den ve onların saçma Iskandinav geleneklerinden nefret etmişimdir. Hjälte'yi yok etmen Gunnar Jökullson'u ele geçirdiğim anlamına gelmiyor. Kendini çok zeki sanan o Hjälteli piçe gününü göstediğim için mutluyum. Kimse Dani Bordr'a karşı bir komplo kuramaz! Hem de hiç kimse!
Gunnar, yalnızlığın karanlık kuyusunda hapsedildi. Yalnızlık onu içten içe kemirecek.

Site ordularına dinlenme emri vermekle iyi bir strateji izliyorum. Savaş için enerji toplamaları gerekiyor. Gücüm konusunda en ufak bir şüpheye sahip olanlar, artık şüphelerini de kendileri ile birlikte toprağa gömdüler.

Hierakonpolis'in Bulut Tepesi'nde bulunan köşkümde hiç olmadığım kadar rahatım. Hierakonpolis'in zenginliği ihtiraslı kişilerden geliyor. Durmadan çalışan ve rakiplerini yok etmekte usta olan kişiler tarafından...
Köşkün etrafını çevreleyen askerler, yakıcı güneş karşısında dimdik duruyorlar. Siyah zırhları Bulut Tepesi'ne yansımalar gönderiyor.
Terasa çıkıyorum. Köşkü çepeçevre saran palmiye ağaçları, rüzgarın tatlı esintisiyle sallanıyor. Hierakonpolis, ayaklarımın altında heybetli bir şekilde duruyor.

Kızıl Ejder'in gücüne sahip olmak için yapmam gereken bir şey daha var. Bunu yapmak istemesem bile Pridd Sober'i ele geçirmek için bu gerekli; Goch'u yerle bir etmek...
Site devletleri kurulduğu andan itibaren özgür ve yenilikçi olsalar da; Ddraig Goch'dan başka hiçbir şey umrumda değil.
Ben onu bulamasam bile o kendi ayaklarıyla bana gelecek. Sevdiği insanı ve Goch'u kurtarmak için bunu yapacak. İnsanların zayıf noktalarını bildiğiniz takdirde her şeyi başarmak mümkün. Bunları yapmamda ki asıl konu çok farklı.

Ddraig Goch gücünü kullanarak ve site devletlerini bir araya getirerek onu ait olduğu yere gönderebilirim. Sürgündeki, ölümü getirendir. Ölümün bana yaklaşmasını hiçbir şekilde istemiyorum. İstediği şey benim. Beni acılar içinde öldürmek onun için büyük bir zevk fakat bu zevki ona tattırmayacağım.
Onu sürgün etmek zorundaydım. O zamanlar zararsız gözükse de kahinler tehlikeyi önceden sezmişler ve beni uyarmışlardı. Tigran'la geçirdiğim küçüklük yılları unutulmayacak anılardı. Güzeldi, saftı ve temizdi. Ta ki onu farklı bir şekilde görene kadar. Vahşi hayvanları kontrol etme yetisi ve çevresindeki canlılığı yok etmesi nedeniyle ağaçlarla dolu olan Hierakonpolis tepeleri yok oldu ; Bulut Tepesi hariç. Tehlikeyi ve karanlığı sevmesi ona sadece sürgün seçeneğini bıraktı fakat o, geri döndü. İntikamını almadan da durmayacak.

Düşüncelerimden arınıyorum. Hierakonpolis'in sessizliğini ve şu anki huzurunu tercih etmek istiyorum. Gözlerimi kapatıp arkama yaslanmışken bilindik kükreme gökyüzünü kaplıyor. Gözlerimi aralıyorum. Kızıl Ejder dev gibi olan kanatları ile havayı dövüyor. Her kükrediğinde koyu renkli alevler beliriyor gökyüzünde. Planım sonunda işe yaradı.

Ddraig Goch artık benim kontrolüm altında.