Bir anlık şaşkınlıkla adama öylece baktım. Adam da farkında olmuş olmalı ki beni ayıltmaya çalıştı. Adam: Ne var bir şey mi oldu ? dedi. Bende hemen kendime geldim. Utangaç bir sesle: Pardon sadece sizi burada görünce biraz şaşırdım dedim. Adam: Aaa! Hatırladım senle üniversitenin kapısında çarpışmıştık. Bu arada benim adım Berk. Senin adın ne? -Benim adım da Defne. Tanıştığımıza memnun oldum. -Bende dedi ve teneffüs zili çaldı. Berk: Kantine gidelim mi? Sana bir şeyler ısmarlayabilirim. -Olur zaten benim de canım sıkılmıştı dedim ve kantine doğru ilerledik. Onun hakkında bir şeyler öğrenmek istiyordum. Ya sanane Defne niye öğrenmek istiyorsun ki banane zaten. Neler düşünüyorum ya Defne kendine gel derken kantine vardık. Oturaklara oturduk ve Berk 2 tost ve 2 meyve suyu siparişi verdi. Tostlarımız ve meyve suyularımız geldikten sonra yemeğe başladım. Yemeğimi bitirdikten sonra Berk'e baktım. Bana şaşkın şaşkın bakıyordu. Neden şaşkın şaşkın baktığını öğrenmek için 'bir sorun mu var?' dedim. Berk: O kadar hızlı yedin ki gülmemek için kendimi zor tuttum. Sen normalde de bu kadar hızlı yer misin? -Aslında çok acıktığım zaman yemeğe bir dalarım kimse kurtaramaz o derece yani. -O zaman seni acıktırmamak gerek Defne dedi. İlk defa adımı söylemişti. İçimde kelebekler uçmaya başlamıştı. Ne oluyor ya sırf adını söyledi diye ne bu tavırlar. Noluyo bana ya bu düşünceleri aklımdan çıkarmaya çalışırken Berk: İyi misin Defne? En iyisi biz buradan gidelim dedi ve ayağa kalktık. O kadar dalmıştım ki önümde ki sandalyeyi görmemiştim. Sandalyeye çarpmamla Berk'in kucağına düşmem bir oldu ve öylece birbirimize baktık...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutluluk Defnesi
Roman d'amourHerkes mutlu olmak ister ben gibi Defne gibi. Bazı insanlar mutsuzluğa ağ açmıştır artık. Kaçacak yerleri kalmamıştır. Mutluluğu bulamayacak hale gelmişlerdir ama ben onları bu mutsuzluktan çıkarmaya geldim. Biliyorum, beni de zor günler bekliyordu...