FARKLIYSAN FARKLIYIM

→ Mısırcı←

. . . . . . . .

"Dur!!"

"Yine ne var öküzcük?"

"Öküzcük mü o ne be??"

"Bak anlatayım hani bo- "

"Kesss. Tamam özür dilicem."Etmez lan bu özür mözür tam bi öküz. Anaamm laynn ne güzel uydu laynn.

"Ciddi misin?"

"Ne konuda?"

"Nasıl ne konuda yaa tabikide senin şu özür dileme konusunda."

"Hayır değilim ."

"Ee niye beni durdurdun mal."

İki ellerini birini sağa birinide sola koyup"İşsizlik"dedi allahın dingili.

Bende sinirlenip tekrar gideceğim yola devam ettim. Tabi ağzımdan sinirle çıkan cümleleri saymayı unutmadım"Uff işsizlikmiş ya sırf beni onun için çağırmış yemin ederim öküz yavrusu ."

. . . . .

Hoca camide derler ya ha işte o doğruymuş. Şuan hoca camide. Ama bizim din hocamız camide , imam değil. ;))

Nediyorum ben siz bana bakmayın sabahtan beri gözüme uyku girmedi . Bende biraz hava almak için dışarı çıktım. Tek değildim tabikide bizim Ceydayı yanıma almayı ihmal etmedim.

Yolun kenarında mısır satan adamı gördüğümde sanki hayatımda hiç mısır görmemiş insam gibi büyük adımlarla mısırcıya doğru koşturdum.

" Mısırcı amca , bana ordan altı tane süt mısır versene."

"Yavrum ilk önce şu gözündeki simsiyah gözlüğü çıkarıp hele yüzüme bir bak verem sana süt mısır."o nasıl bir konuşma tarzıdır amca ya bir dakka heyy bu ses tanıdık ama.?? (!)

"Çıkarmıcak mısın şu gözlüğünü yavrum."

"Sanane amca gözlüğümden .Sana bakmamam benim sorunum ve gözlüğü hayatta çıkarmam yüzümden."

"Eee yeter be çıkar şu gözündekini!"

"Sanane. Aa ama....amaa se-"

"Evet ben ." deyip şuan siyah gözlüklerle yere bakan ben ağzımın iki karış açılmasıyla son buldu.

"Heyyy!! Napıyorsun??" Şaşkınlıktan nereye bakacağımı şaşırmıştım. Hey bir dakka bir dakka o züppe benim gözlüğümü mü çıkardı.

Peki Ceyda neden ortalıkta yok ,yoksa Ceyda bu pislikle bana kumpaz mı kurdular bittin kızım sen bittin artık kelleni bizim kasapçı ibadullah amcadan alırlar.

Gözlüğümü hızlı bir şekilde çıkarıp yere fırlattı . Öküz/ //
Bende hala yere bakar olduğumdan şuan yüzünde hangi duyguyu besliyor bilmiyordum .

İki eliyle eğilmiş boynumu doğrulttu ve yüzüne bakmamı sağladı. Ee tabi erkeklerin bir daha yüzüne bakmama oyunu oynadığımdan ,yüzüm ona dönük olsada gözlerim hala yere bakıyordu.

"Neden yüzüme bakmıyorsun. Yoks-"

Yanından hızlı bir şekilde doğrulup sinirle"Ya sen ne yaptığını sanıyorsun . Şimdi diyorsundur bu kız benim yüzüme neden bakmıyor.Evet bakmıyorum sadece sen değil birçok erkeğe de bakmıyorum. Çünkü ...çünkü aşık olmaktan korkuyorum anlıyor musun beni."bu uzun cümlemi bitirip arkamı döndüm.

Tam gitmeye hazırlanacaktım ki biri kolumu sert bir şekilde kavrayıp beni kendisine döndürdü. Zoraki güzellik mi olurmuş canın.

"Üzgünüm bilmiyordum ama .. bir kere baksan yüzüme sadecr bir kere lütfen. "
Dediklerine aldırmayıp hızlı adımlarla oradan uzaklaştım hem neden o benim gözlerimi yani ona bakmamı istiyordu. ??

Arkamı tekrar dönüp "bana gözlük borçlusun..!!" Deyip tekrar yolyma devam ettim..

. . . .

--Deniz'den---

"Kızı bulabildin mi?"

"Neredeyse . Peki sen bu kızı kendine aşık ettirmede kararlı mısın Deniz."

"İşine bak Bahadır benim hayatım seni ilgilendirmez."

İnanmıyorum neler oluyor bana??!! "Madem hayatın beni ilgilendirmez gel kendin araştır kurbanını benden bu kadar abicim sende bu kızı bulduğunda aşık olmassan neyim abicim . Buyrun koltuk sizi bekler."deyip

sinirli bir şekilde işyerinin demir kapısını hızlıca çarpıp gitti.

Beni anlamıyorlar belki benim yaşadıklarım onun başına gelse oda intikamını almak için elinden geleni yapardı.

Karşımda duran bilgisayarın başına geçip programlara bakmaya başladım hiç anlamadığım işlerdendi.

Peki nasıl bulacaktım ben bu kızı gerçektende Bahadırın dedipi gibi kızı kendime aşık edicem diye kendimde onun aşkının peşine düşersem ??! İşte bu çok saçma Öyle bir şey olmamalıydı...

. . . . .

Selam gençlik nassınız bakam??? Ben çok iyi sayılmam ama neyse nasıl buldunuz.

Yorumlarınızı ve votelerinizi bekliyorum. :muck