*5* İlk Öpücük

3.6K 150 49
                                    


Selam!
Yeni bir bölümle tekrar karşınızdayım.
Umarım beğenirsiniz.

$•$•$•$•$•$•$•$

Çantamı omzuma asıp merdivenlerden inmeye başladım.
Beste de yanıma gelince konuşmaya başladım.
" Arabanla mı geldin yoksa yürüyerek mi?"
Beste " Valla kanka yürüyerek."
" O zaman benim arabayla direk cafeye gidiyoruz." dedim.

Okul bitmişti ve benle Beste cafeye gidecektik.
" Kanka!" diye biri arkamdan bağırınca arkama baktım. Kaya olduğunu görünce elimle gel yaptım.
" Gel Kaya."
Beste'yle onu tanıştırmadığım için bunlar birbirlerine boş boş bakıyorlar.
Gözlerimi devirdim.
" Beste bu Kaya. Kaya bu Beste." diye birbirlerini işaret ettim.
El sıkışıp merhabalaştılar.
" Dolunay'ın kankası benim kankamdır." deyip omuz attı Beste.
" Tamam kanka." deyip Kaya da omuz attı.

" Kanka bizimle cafeye gelicen mi?" diye soru sordum merdivenlerden inerken.
" Bana uyar." deyince çıkış kapısına gelmiştik zaten.

Benle Beste benim arabaya Kaya da kendi arabasına.
Öykü'yü babası alacak zaten.
Sürücü koltuğana geçtim. Beste de binince vazgeçilmezim olan sigaramı çıkarıp yaktım.
Ardından gaza bastım.
Arkamızdan Kaya gelince cafeye sürdüm.
Şarkısız olmaz.
Taylor Swift - Shake İt Uff açtım.
Sesinide son ses açtığımda Beste'yle şarkıya eşlik etmeye başladık.

Arabanın üstü açık olduğundan dolayı çevredeki bazı insanlar arabama hayranlıkla bakıyorlardı.
E nazar değerse hepinizin ağzınıza sıçarım diye içimden geçirdim.

Cafede bir yer bulup oturduk.
" Beste varya ha bu cesaretli deli kız." deyip beni gösterdi Beste'ye.
Beste gülüp " Yine ne yaptı?" deyince baştan sona anlatınca çok yüksek sesle kahkaha atınca cafedekiler baksada takmadık.
" Ahahahah kanka hahhaha çok havalı ya.." dedi Beste kahkahaların arasından.

Zorlan susunca kahkahadan dolayı dolan gözlerimi sildim elimle.
Tek rimel sürdüğümden dolayı akan bir göz makyajı yoktu.
Zaten çokta makyaj seven birisi değilim. Hatta nefret ediyorum. arada göz kalemi sürüyorum. Ama abartmadan. Doğallıktan yanayız yani ;)
" Ama piçi nasıl dizlerinin üstüne çöktürdüm ya." dedim kafamı sallarken.
Küçük kahkaha attık.
Telefonum çalınca ekrana baktım.

"Malım" yazdığını görünce sinirle telefonu açtım.
- Ne var? dedim soğuk soğuk.
- Oh çok şükür.. Seni kaç kere aradım farkında mısın?! diye bağırınca Beste'lere dönüp 1 dk şeklinde parmağımı kaldırıp cafeden çıktım.
- 263! diye bağırdım.
- Hem suçlu hem güçlü! Birde kaç kere aradığımı söylüyor! diye bağırınca sinirle dişlerimin arasından,
- Gerizekalı bana kaç kere aradığını soran sendin! dedim.
- Tamam haklısın. Özür dilerim bağırdığım için. Bu sabah senle konuşunca senin sözün kesilip telefon kapanınca, bende sana bir şey oldu sandım. Sana ulaşamayınca sinirlendim. diye açıklama yapınca kıkırdadım.
- Yaw abi neden bana Berk'i dövdüğünü haber vermiyorsun ki? Bende mısırımı alıp sizi izleyecektim belki. diye sitem edince kahkaha attı.
- Sen o yüzden ahaha mi sabah ahahah bana kızdın? diye sorunca,
- Evet. Belki ben bir kaç gündür film izlemiyorum. Canım aksiy- pardon korku filmi izlemek istiyordu. dedim somurtarak.
Ne?! Ciddiyim!
Yani onu koruyacağımı falan düşündüyseniz bu rüyanızda zor olur.
Hatta olmaz.

Abim kahkahasından sonra,
- Sen uyuyordun. Bende seni kaldırmak istemedim. deyince kıkırdadım.
- Abi senin kafana taş mı düştü? diye şüpheyle sorunca,
- Neden ki? diye sordu. Önümdeki saçı kulağımın arkasına koyup,
- Hakaret yok. Dalga geçme yok. Şakalar yok. Gerçi bu sabahki o iğrenç şakan vardı. deyince sinsi sırıtış yaptığına adım gibi eminim.
- Ama nasıl Ajdar diye bağırdın. diye dalga geçince,
- Abi.. dedim tehdit edercesine.
- Tamam tamam. Dolunay sen nerdesin? diye sorunca
- Sanane?dedim.
- İyi boklu günler sana.."deyip suratıma kapattı. Sinirle soludum. Gerizekalı!

UKALAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin