UKALA

*9* Bir Kadın Bir Adam

BERK'İN AĞZINDAN....

Yarım saat geçmişti. Dolunay göğsümde uyuyakalmıştı.
Neden kendimi böyle yakın hissediyordum kendime. Neden şuan çok huzurluydum bilmiyordum.

Yavaşça onu göğsümden kaldırıp yatağa bıraktığımda bişeyler mırıldanıp gözlerini açtı. Ona gülümseyince herşey yeni aklına gelmiş gibi yüzü kıpkırmızı oldu.
Neden bu kadar saftı ? Yoksa sadece bir maske miydi ?
Yataktan kalkıp mutfağa gittim peşimden geldi.
Sen git ben hazırlarım bişeyler diyince kafamı sallayıp içeri geçtim.
Yağmur durmuştu. Saat 22:30 du.
Gözlerimi kapattım bişeyler düşünmemeye çalıştım.
Birşey kırıldığını ardından Dolunayın küçük çığlığı duyunca mutfağa koştum.
Bardağı düşürmüş kırıkları toplamaya çalışırken parmağını kesmiş. Hemen elini tutup parmağına baktım. İçinde cam kırığı vardı. Dolunaya baktığımda yüzünün buz kestiğini gördüm. Göz göze gelince gözleri doldu. Hemen onu belinden tutup masaya oturtum
Aptal mısın sen ! Ne diye dikkat etmiyorsun! Kırıldıysa kırıldı beni çağır ben toplarım niye elini sürüyorsun ! diye bağırınca maviye çalan yeşil gözleri dopdolu oldu.
Masadan bi anda inip
Sanane ya beni buraya sen getirmedin mi ? Kendi başımın çaresine bakarım. deyince gözyaşları döküldü. Bi anda elinin tersiyle gözyaşlarını silip, parmağındaki camı çıkarmaya çalıştı.
Elini çekip içindeki cama baktım. Dudaklarıma götürüp emerek içindeki camı çıkarıp camı yere tükürdüm. Ecza dolabından gerekenleri çıkartıp parmağını özenle silip yara bandını yapıştırdım.

Ardından heryeri silip ikişer tane sandviç yaptım. Meyve suyu da çıkartıp masaya koydum.
Dolunay'ı da zorla oturttum. Yememek için direndiğinde bi dilim kesip zorla ağzına soktum. Nasıl böyle zayıf olabilirdi. Neyle besleniyordu bu kız.
Ben bugün için teşekkür ederim. Gök gürültüsü fobisi var bende. Dayanamıyorum gök gürleyince. diye konuşmaya başlayınca kafamı kaldırıp önemli değil der gibi omuz silktim.

İkimizde doyunca etrafı topladım. Ardından bana sorduğu soruyla ne diyceğimi şaşırdım.
Neden beni buraya getirdin, neden benden delice nefret ederken şimdi bana bu kadar yakınsın ?

Açıkçası bende bilmiyordum bunun cevabını. Bulamıyordum.
Hiç öylesine. dedim umursamıyor gibi.
Peki. Duşa girebilir miyim ? Bana bi kaç şey ayarlayabilir misin ? diye sessizce kafasını eğerek söyleyince, kıkırdadım.
Gel benle. diyerek yatak odasına gittik dolaptan vücut havlusuyla saç havlusu çıkardım. Ardından kıyafet dolabımı açıp uzun kollu sweatimle eşofmanlarımdan bi tane çıkardım.
Onları ellerine verip yatak odasındaki banyonun kapısını açtım.
İçeride şampuanım duş jelim falan var. İstediğin kadar kullan. Çıkınca kayıp düşme. Banyodada giyinme. Ben salondayım odanında kapısını kapatıcam rahat ol. Giyinince beni çağır. ben konuştuktan sonra tamam dercesine kafasını sallayınca banyo kapısını kapattım. Odadan çıkıp odanın kapısını kapatınca salondaki koltuğa kendimi attım. Televizyonu açıp bişeyler izlemeye başladım.

DOLUNAYIN AĞZINDAN....

Aman tanrım saçlarım aynı onunki gibi kokuyor. Ya çok güzelll.
- Kaptın yakışıklı çocuğu he
- Ya ne kapması. Hatırlarsan o beni boğmuştu iç ses.
- Orası doğru ama baksana senle nasıl ilgileniyor ve ilk defa bi erkekle aynı yatakta uyudun hemde göğsünde.
- Ya şey evet ama ben bilmiyorum.
- Hadi ben kaçtım

İç sesime gözlerimi devirip sweati üstüme giydim. Elbise gibi dizlerimin hemen üstünde bitince eşofmanı giyme gereği duymadım. Aklıma giyindikten sonra Berk'in beni çağır dediğini hatırlayınca kapıyı açtım. Salonda koltukta uyuduğu görünce, arkadan kafamı suratına eğip bakmaya başladım. Yüz hatları çok güzeldi. Kirpikleri ne çok uzun ne de çok kısaydı. Özenle tek tek dizilmişti.
Saçlarım ıslak diye bir kaç damla damlayınca bi an geri çekilince popomun üstüne düştüm.
Ah acıdı diye popomu sıvazlarken, Berk'in bana mal mal baktığını gördüm.
Bi kere de dikkat etsen ölür müsün ? diye söylenip elini uzattı. Uzattığı elini itip kendim ayağa kalktım. Kollarımı birbirine kavuşturdum.
Yürü saçlarını kurutucaz diyip kolumdan yatak odasına çekiştirdi.
Gece saat 01:00 olduğunu anladım duvardaki saatten. Yatağa oturtup oflamaya başladı.
Ben sana o eşofmanı giy diye verdim süs olarak yatağa koy diye mi verdim. diyerek yataktaki eşofmanı aldı. Bi anda ayağımdan hızla geçirdi. Kafasını yana çevirmişti.
Kalbim yerinden çıkıcak gibiydi.
Gözlerimi kapatıcam üstüne çek diyerek gözlerini kapattı. Şaşkınlığımı üstümden atıp üstüme çektim eşofmanı beli bana çok büyüktü.
Berk bu çok büyük belime diyerek iç çektim. Gözlerini açıp eşofmandaki yeni farkettiğim ipleri sıkıp bağladı.
Ardından çıkardığı fönü prize takıp oda yatağa oturdu. Saçlarımı kendisi kurutmaya başlayınca istemsizce gülümsedim.
Sanırım ben bu adamı seviyordum..

KEREM'İN AĞZINDAN

3 saat önce...

Eve gittiğimde evde Dolunayın olmadığını farkettim. Direk annemin yanına gittim.
Anne o bacaksız yine nereye gitti diye sorunca annem kafama geçirdi. Acıdı ama ya.
Kardeşin hakkında düzgün konuş. Ben nerde olduğunu biliyorum. Bu gece arkadaşında kalıcak kızı arayıp rahatsız etme. diyince kaşlarım havaya kalktı.
Direk odama çıkıp Beste'yi aradım.
Alo kuzu napıyosunuz Dolunay sizde mi diye direk sorumu yönelttim.
2 dakika sonra telefonu kapattım.
Bu kız cidden nerdeydi ?
Off girmiştir yine bi deliğe uyuyayım bari.

BERK'İN AĞZINDAN

Ağzına sıçayım Berk napıyosun ya düzgün tarasana diye cırlayınca dolunay gözlerimi devirip
Sanki her gün kız saçı tarıyorum. Benle alakalı değil senin saçların kıçına kadar uzun diye isyan ettim.

Dolunay kalkıp düz saçlarını sorunsuz şekilde tarayınca ağzım açık kaldı. Ben yapınca niye karışıyordu alla alla of banane ya.
Dolunay kendini yatağa atıp gözlerini kapatınca yüzünü inceledim. Küçük burnu uzun kirpikleri dolgun dudakları çok güzeldi..
Dolunayla göz göze gelince hemen bakışlarımı kaydırdım. Yorgun olduğumu anlayınca bende direk uzandım.

Ben salonda koltukta uyurum sen burda uyu yordum seni bugün diyip kalkmaya yeltenince
Sen uyu burda ben giderim dedim ardından kalkıp salona gittim.
Koltuğa uzandım. Hayır yani birlikte aynı yatağı paylaşsak nolurdu ki. Sanki bi kaç saat önce göğsümde uyuyan o değildi. Allah'ım neyle sınıyorsun beni.
Gözlerim kapalı düşünürken yüzümde parmak hissettim. Ani hareket yapıp kolundan tutunca karşımdaki kişinin Dolunay olduğunu farkettim. Noldu der gibi bakış attığımda kafasını yana yatırdı. Şirinlik mi yapıyordu şimdi ?
Başarıyordu.
Burası rahat değil beraber uyuyalım dokunmama şartıyla diyip parmağını salladı. Gülüp bakılır bakışı attım. Kaşlarını çatınca kolundan tutup yatak odasına çekiştirdim.
Dolunay uzanıp yorganı üstüne çekip arkasını döndü. Yatağın en köşesine geçmiş benden uzak durduğunu görünce güldüm. Önceden eşofmanımı giydiğim için üstümü çıkarıp yatağa girdim bende. Onu kendime doğru çekip
Yemem seni köşede yatma düşersin öyle. Hem tipim değilsin. dediğimde bi anda bana dönüp
Asıl sen benim tipim değils- oha neden üstün yok. diyip gözlerini kapattı.
Saf ayağına mı yatıyordu ?
Hayır hayır. Kesinlikle saftı. İçtendi. Nasıl bu kadar mükemmel olabiliyordu ?
Kendime gelip ellerini gözlerinden çektim. Gözlerimin içine bakınca bende bakmaya başladım. Nefes nefeseydi. Onu öptüğüm gün aklıma gelince hayatımdaki en güzel dudaklarına tadına sahip olduğunu anladım. Yüzümü ona yaklaştırdığımda gözlerini kapadı. Ya istemiyorsa ?
Dudağının kenarından öptüğümde gözlerini açtı. Gülümseyince kafasını izin verircesine salladı. Gülümseyip dudaklarını öpmeye başladım. Sert öpersem canı yanar diye korktum. Onu öperken üstüne çıktım. Hayır kendimi ona yapıştırmadım. Beni yanlış anlayabilirdi. Tek elimle yataktan destek alırken diğer elimle Dolunayın yanağını okşuyordum.
Dudaklarımı dudaklarından ayırdığımda Dolunayın kızardığını gördüm. Gülümseyip anlından öptüm. Yatağa uzanıp göğsüme çektim.

Ben bu kadını seviyordum. Bırakmaya da hiç niyetim yoktu. Bu kadın benim ilk sevdiğim kadın ve sonum olacaktı.

*******

Vee bölüm sonu. Sorunsuz bi bölüm olmasını istedim. Oy vermeyi yorum yapmayı unutmayın ❤️