UKALA

*2* Domuzlarda Uçuyor Zaten!

Selam!
Medyada karakterler var. Bu bölümde biraz tanıyacaksınız. Zaten Bora'yı tanıdınız.

Bölüm Şarkısı : Rihanna ft Eminem - Love The Way You Lie

Neyse çok fazla uzatmıyorum.
Sizi seviyorum iyi okumalar..

#•#•#•#•#•#•
2 GÜN SONRA

Yüzüme bir şey dökülünce yataktan fırlayıp " Amk!!!" diye bağırdım.
Bağırırken ağzıma dükülen şey girmişti. Kolaydı bu. NE KOLA MI?!
Yüzüme döken gerizekalıya baktım. Elinde boş bardakla bana sırıtarak bakıyordu. Abim!
" Gerizekalı! Ne diye sabahın köründe kola döküyorsun?! Hadi onu geçtim bu neden kola neden su değil?!" diye hafif bağırdım.
Sırıttı.
" Okula geç kalmak istemiyorsan kalk giyin. Ve benim bugün okulum yok." dedi ve göz kırptı.
" Kerem senin ağzına sıçayım! Ne diye bana okulu- pardon cehennemi hatırlatıyorsun ki?!" diye sinirle soludum.
Gülerek odadan çıkıp gitti.

Oflayıp duşa girdim. Duştan çıkıp dolabın önüne geçtim.
Evet okulumuz serbestti. Babama bunun için çok yalvarmıştım.

Dolaptan siyah kısa pileli eteğimi, siyah rambo atletimi giydim.
Saçlarımı maşayla kalın dalgalar yaptım. Kafama kırmızı siyah olan güneş gözlüğümü taktım.
Sıra makyaja gelince, gözümün üstüne ne çok kalın nede çok ince kalem çektim. Rimel de sürdüm. Çok az kırmızı yapan dudak parlatıcımı da sürdüğümde makyajım bitmişti. Parfüm de sıktım.

Kırmızı bilekliklerimi de takıp yeni aldığım kırmızı vans larımı giydim. Siyah çantamı alıp içine,
arabamın anahtarını, evin anahtarını, kırmızı parlatıcımı, defterimi, bir tane kalem, sigaramı, çakmağımı, parfümümü ve iphone 6 mı koydum. Evet iphone 6 ım var babam bana geçen doğum günümde almıştı daha doğrusu alması için zorlamıştım.
Odadan çıkıp merdivenlerden havalı şekilde inerken kafama terlik yemem bir oldu. Neyseki gözlüğe gelmemişti. Ama çok havalıydım!

Yüzümü buruşturup kafamı tutarak anneme döndüm.
" Sana kaç kere dedim evde ayakkabı giyme diye hah?!" deyip diğer terliği attı. Son 3 basamağı hızla inerken terlikten de kurtulmuş oldum.
" Anne yemin ederim temiz! Ekmek musaf çarpsınki temiz! Bak!" dedim telaşla. Sonra ayağımdaki vansları çıkarıp altını anneme gösterdim.
İşaret parmağını üstünde gezdirip parmağını çekti sonra parmağına baktı temiz olduğunu görünce bana baktı.
Tatlı tatlı gülümsedim.
" Aferin sana. Hadi gel kahvaltı hazır okula geç kalma."
Önüme gelen saçı kulağımın arkasına koyup annemin yanaklarını sıktım.
" Şuanda iştahım yok annecim. Okulda bir şeyler atıştırırım." dedim ellerimi çekerken.
" Tamam o zaman kuzum. Ama söz ver bana bir şeyler yiyeceğine?"
" Söz annelerin bir tanesi." dedim yanağına sulu öpücük kondururken.
" Ben çıkmadan önce babama bakıyım. Abimle de bir işim var.. Bir dakka ya Melis nerde?" diye sordum.
" Sabah babanla onu kreşe bıraktık." dedi.
Melis benim kız kardeşim daha 6 yaşında. Bugün ilk defa okula gidiyordu. Kreşe.
Bir de 21 yaşında mal bir abim var. Boşuna mal demiyorum buna ben. Neden mi? Üniversite sınavını kaybetmişti ve tekrar üniversite okuyordu. Mal! Ama biz birbirimizi çok severiz kardeş olarak.

Ailem benim için her zaman çok değerliydi.

Tamam anlamında kafamı sallayıp babamın çalışma odasına girdim.
Babam gülümseyip
" Gel bakalım prenses." dedi.
Bende yanına gidip ona sıkı sıkı sarıldım. Ondan ayrılıp üzgün bir şekilde konuştum.
" Babacım ben okula gidiyorum."
" Oha yemin et?!" alay edip kahkaha attı.
" Babaaaaa!" dedim sinirle.
" Tamam tamam.. Okulda sorun çıkarma prensesim." tamam anlamında kafamı sallayıp odadan çıktım.

Saate baktığımda 20 dk kaldığını görünce gözlerimi kocaman açıp abimin odasına koştum.
Uyumuştu. Pislik bana o şakayı yapmak için sabahın köründe kalkmıştı.