UKALA

*6* Çilekli Ruj

Medyada yeni kız Meyra var.

BESTE'NİN AĞZINDAN

Lavabodan çıkıp Dolunay'ı aradım ama bulamadım.
Sınıfa baktığımda da yoktu. Sınıfta çantamı bırakıp telefonumu cebime koydum.

Baran'ı görünce yanına gittim. Bir daha deneyebilirim.
" Merhaba." dedim gülümseyip.
" Kızım sen sürtük müsün? Habire peşimdesin. Ya konuşmak istemiyorum senle anlamıyor musun?" deyince gözlerim doldu.
" Özür dilerim.." diye fısıldayıp arkamı dönüp gözyaşlarımı serbest bıraktım.
Okulun arkasına gittim. Genelde buraya pek kimse gelmezdi.

Sırtımı duvara yasladım.
Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlayınca yere çöktüm. Dizlerimi kendime çektim, kollarımı dizlerime sarıp kafamı kollarımın üzerine bırakarak ağlamaya başladım.
Biri omzuma dokununca belki odur diye düşünüp kafamı kaldırdım.
Ama o değildi. Sadece bir kızdı.
" Yardıma ihtiyacın var mı?" diye sorunca kafamı olumsuz anlamda salladım. Ardından gitti. Kafamı duvara yaslayıp ağlamaya devam ettim.
Gözlerimi kapatıp onu düşünmemeye çalıştım.
Ama hiç aklımdan çıkmıyordu.

Yerden kalkıp kızlar tuvaletine gittim. Elimi yüzümü yıkadım.
Kantine inip kahve içmeye başladım.
Onu bunu bırakta Dolunay nerde ya? Umarım birşey olmamıştır ona.

*^*^*^*^*^*^*^*

DOLUNAY'IN AĞZINDAN

" Hey bu kadar etkileneceğini bilseydim öpmezdim. Ayrıca sana birşey söylemem lazım." deyince sinirle kafamı kaldırdım.
Dediği şeyle gözlerim irice açıldı.

*•*•*•*•*•*•*

" Çilekli rujunda çok güzeldi." dedi sırıtıp.
" Sen mal mısın?" dedim.
" Yalan mı? Tadı çok iyiydi." deyince çantamı açıp içinden çilekli nemlendirici mi çıkardım.
Ona uzatarak sırıttım,
" E al ye o zaman." deyince elimden aldı.
Yiyecek miydi? Kapağını açtı. Alt tarafı çevirdi.
Cidden mal bu.
Gözlerimi kocaman açıp onu izlemeye başladım.
" Eğer kıpırdarsan senin için iyi olmaz Dolunay." deyince kafamı olumlu anlamda salladım. Ne yapacaktı Allah bilir.
Nemlendiriciyi -çilekli- dudaklarıma sürünce kaşlarımı çattım.
Amacı neydi bunun? Rujun kapağını kapatıp sıranın üstüne koydu.

Berk elini enseme koyup dudaklarıma yapıştı. Bu gerizekalı dudaklarımı sömürünce onu ittim.
Benim sevgilim değildi o.
Kaşlarını çattı. Ama bozuntuya vermeyip tam dudaklarıma yöneliyordu ki göğsünden itip,
" İstemiyorum." dedim.
" Ama ben istiyorum." deyip öpmeye başladı. Onu tekrar ittim.
" Benim bir sevgilim var tamam mı? Ve eğer böyle bir şey olduğunu bilse beni mahveder." dedim.
" Mahvedemez. Ben varım burda." dedi.
" Hangi sıfatla varsın?" dedim.
Ama o soruma cevap vermeyip ensemden tutup dudaklarımı sömürmeye başladı. Karşılık vermiyordum. İtmiyordum da.
Ensemi sıktı. Yani karşılık ver diyordu. Ellerimi ensesine götürüp karşılık vermeye başladım.

Dudağımı ısırdığı aklıma gelince bende onun alt dudağını sertçe ısırdım.
" ah" deyip geri çekildi.
Oh olsun ona. Bana yapınca güzel ama.
Gülüp dudaklarımı öpmeye başladı.
Ellerim eski yerlerini yani Berk'in ensesine koydum.
Saçlarıyla oynayıp karşılık veriyordum

" Dolunay!" diye bağırış duyunca hemen geri çekildim.
Bora.
Yanıma gelip kollarımı sıktı.
" Ne yapıyorsun burada?!" diye kükreyince,
" Öpüşüyorduk." dedi Berk. Ne yapmaya çalışıyordu bu? Bora abime söylerse ben biterim. Hayli hayli.
" Ben sevgilime öpüşmek istediğimi söylüyorum sevgilim bana siktir git diyor! Ama bu piçle öpüşüyorsun?!" diye tekrar kükredi.
" Bana bağırma! Hem zaten bu bir oyun! Ben seni sevmiyorum! " diye bende bağırdım.
Bora dudaklarıma yapıştı onu itmeye çalıştım ama olmadı. Suratına yumruk yiyince yere düştü. Ben atmamıştım. Berk atmıştı.
Berk Bora'nın karnına oturup yüzüne yumrukalar atmaya başladı.
" Seni sevmiyorum diyor! Nesini anlamıyorsun?!" diye kükredi Berk.