UKALA

*4* Senin Ağzına Sıçarım. Sen Anladın Mı Ukala?

Selam!
Şimdi hastane olayını neden yaptığımı açıklayayım:
Dolunay Berk'ten daha çok nefret edecek. İşte bunlar sevgili olurlarsa Kerem karşı çıkacak hastane olayından dolayı.

Daha fazla açık vermeyeceğim bu kadar yeterde artar bile.

Medyada Dolunay'ın annesi Aslı, babası Atalay, kardeşi Melis var. Kaya ile Öykü'yü bu bölümde tanırsınız.
İyi okumalar!

⚫️⚫️⚫️⚫️

KEREM'İN AĞZINDAN

"Kalbi durmuş.." dediğim gibi Bora yerdeki telefonu alıp kulağına götürdü.
Herkesin gözleri kocaman açılmıştı.
Bağırmaya başladı.
" Dolunay'a ne oldu?!" karşı tarafı dinlemeye devam etti.
" Şakanızı sikeyim!"diye bağırıp telefonu kapattı.
Bana dönüp
" Dolunay şaka yapmak istemiş. Beste'yi de ağlama taklidi yaptırıp seni kandırmış." dedi.
" Ver bana şu telefonu." dedim.
Garip ama Berk'te hala kaçmamıştı.
Dolunay'ı aradım.
" Dolunay senin ağzına sıçayım."
" Tamam abi öyle olsun.." deyip suratıma kapattı.

Ofladım. Tekrar aradım bu sefer Beste açtı.
" Alo Beste Dolunay'a versene." dedim.
Telefondan fısıldaşma gelince dikkatle dinledim. Dolunay'dı bu.
" Deki ona sen bağırınca birden nefessiz kalıp bayıldı de." fısıldayışını duyunca kahkaha attım.
" Beste oraya geliyoruz. Dolunay'a da onu duyduğumu söyle." dedim kıkırdayarak.
" Tamam." dediğini duyunca kapattım.

Berk " Al işte kardeşin gebermemiş ben gidiyorum." dedi ilerlerken.
" Kardeşimden uzak durmazsan daha kötü olur senin için!" diye arkasından bağırdım. O ise bana dönmeden elini görüşürüz der gibi salladı.
" Gidiyoruz." dedim.

🔘🔘🔘🔘

İKİ GÜN SONRA

DOLUNAY'IN AĞZINDAN

Karşıma Berk çıkınca gözlerine bakmaya başladım.
Oda benim gözlerime odaklamıştı.
Ellerini yanaklarıma koyunca baş parmaklarıyla gözyaşlarımı sildi.
" Ağlama kıyamam.." dedi.
Gülümsedim.
Elleri hala yanaklarımdayken
" Şah şah şah, dam dam dam, ar ar ar, şahdamar şahdamar.
Ajdar, ajdar, ajdarrrrr!" diye bağırarak Ajdar'ın tıpkı aynı olan sesiyle söyleyince yüzümü buruşturdum.

Yüzünü yaklaştırmaya başlayınca bende yaklaşmaya başladım. Tam dudaklarımız değecekken bağırdı.
" AJDAR!!!!!!"

Yataktan fırlayıp " AJDAR!!" diye bağırdım.
Abim kahkaha atınca ona döndüm.
Gözlerim fal taşı gibi açıldı.
" AHAHAHA ŞU TİPE AHAHAHA BAK AHAHAHAHAH" diye kahkahalarının arasından bunları söyleyince kaşlarımı çattım.
Kahkaha atarken telefon ekranını bana gösterdi. Ekranda Ajdar'ın Şahdamar şarkısı vardı.

" Abi ne yapıyorsun sen?! Ödüm bokuma karıştı!" diye sinirle soludum.
" Yüzümü boyamıyacaktın." deyince kaşlarımı çattım.
" Abi senin tam ağzını ortasına sıçayım." dedim.
" Abiyle öyle konuşulmaz." dedi.
Oflayıp yüzüne boş boş bakarak
" Neden sabahın köründe kaldırdın?" dedim.
" Okula gidiyorsun." dedi sırıtırken.
" Hastanedeyiz farkındaysan giyecek hiçbirşeyim yok arabamda." dedim sırıtırken. Alayla gülümsedi.
" Çıkış işlemlerini yaptık. Ayrıca annemler birkaç parça kıyafet ayakkabı ve çanta getirdi ve arabanıda." deyince ağlama isteği duydum. Yalandan bayılıp
" Bak ben öldüm. Öldüğüm için okula gitmiyorum. Öğğ" deyip dilimi dışarı çıkarıp gözlerimi kapattım.
" Bence hazırlansan iyi edersin anca yetişirsin." deyince oflayıp kalktım.

Lavaboya gidip işlerimi hallettim. Duş alma gereği duymadım çünkü dün yıkanmıştım.

Abimi odamdan kovunca annemin neler getirdiğine baktım.
Aralarından seçtiklerimi elime alıp ütüme geçirdim.
Mavi mini şort üstüne beyaz bluz. Bir tane de mavi ince fuları el izi şeklindeki morluğu şişliği kapatmak için taktım.
Mavi converselerimi de giyince sıra makyaja gelince rimel ve parlatıcı tek sürdüm.
Saçlarım düz olduğu için öyle bıraktım.
Beyaz çantamı da alıp içine telefonumu ve araba anahtarımı koydum.
Odadan çıkıp diğer eşyaları alıp abime fırlattım.
" Abi ben gidiyorum sen onları eve bırakırsın. Hadi öpüldün by!" diyip öpücük yollayarak ordan kaçtım.