Yalancı Buluşma

18.1K 950 95
                                    


#Bilgisayarım fena bozuktu bende baktım bi ay oldu telefondan yazmaya karar verdim en nihayetinde.  Okul açılıyor ama bende dedim artık beni okuyan insanların yarısını zamanında yazmamaktan kaybetmişken artık daha düzenli bölüm yazıyım.
Bu yüzden kendime bi sınır belirledim her hafta yeni bir bölüm olarak.
Gerçekte beni tanıyan ve hikayeyi bulan arkadaşlarım çok sıktı kitabın yaz amk sıkıldık demeye başladı siz ne düşünüyorsunuz hikayeden sıkıldınız mı?
Öneriniz var mı?
Yazdığınız güzel yorumları çok seviyorum kötü yorum olan olmuyor zaten genelde.
Kendimi ünlü hissettiriyorsunuz dkkdld.
Bölümün çok iyi olmadığının gerçekten farkındayım çünkü biraz aceleye geldi ama sonradan güzel yazıcam bu sefer valla bak.
Neyse bol bol büyük ihtimalle okumayıp geçeceğiniz boş muhabbet ardından hepinize öpücük gönderiyorum
-İYİ OKUMALAR :*
*Panic At The Disco - Miss Jackson

Bazı dershaneler özel günler falan yapar.
Böyle hediye dağıtır pikniğe falan götürür.
Bizim dershanemiz de sınav öncesi rahatlama olsun diye bi kaç gün önceden bizi kahvaltıya götürdü.
Bildiğiniz sıradan serpmr kahvaltı işte.
Biz de beleş yemek beleş yemeeek diye diyr gittik.
Bizim sınıfın hepsi gelmiş tabi dershane birincileri falan var hepsi çalışmış falan.
Ben gece lan iki gün kaldı sınava diye geçen Sbs nin sorularını çözdüm yarısını yapamayıp hocalara kahvaltı da sorarım diye getirdim.
Tabi benim gibi soru getiren başka mal da yok.
Bizim dershane takımı ile de buluştuk orda beraber oturucaz diyr.
Gıcık bi kız ben soru sorarken yerimi kaptı.
Tabi durum öyle olunca da ben mecburen boş yer aramaya başladım.
Boş yerlerde ya tanıdık yoK ya da Simge nin yanı.
Ben onun yanına gidersem de bana gelip "Ya knk bak hadi buluşalım Burak ve Can'la lütfeeen " diyip beni ikna edicek.Çünkü brn de biliyorum içten içe gitmek istediğimi.
Başka yer aradım bulamadım ben de mecbur Simge'nin yanına oturdum.
Konuyu açmadı kahvaltılar geldi falan.
Ben de kahvaltı da özellikle tam küçük çocuk gibiyim.
Domates fazla yemek istemem zeytin hayatta ölsem yemem üstelik zeytin bi şeye değse onu da yemem, süzme peynir ya da kaşar varsa belki peynir yerim, salam sosis sigara böreği krep yumurtalı ekmek falan olsun hemen atlarım yerim hunharca ama.  Sonra ben niye şişmanım.
Böyle ayrımcılık yapmam yüzünden de böyle toplu kahvaltılarda genelde ekmek tereyağı bal salam dışında bi şey yiyemiyorum. 
Bi bakıyorum dört ekmek tereyağı yemiş oluyorum falan.
Ruhum sosyetik işte.  Bana kuruvasan versinler hunharca yerim mesela.
Tam tereyağını sürücem ekmeğe bi yağmur başladı.
Hocalar hemen on dakikaya bitirim kahvaltı iptal yağmur yağdı demeye başladı.
Ben hemen "Ya daha yemek bile yemedik" diye sızlamaya başladım tabi açım.
Neyse bizi topladılar derken Can beni çekti yanına Simge de koştur koştur geldi yanımıza.
"Ben eve gidicem sonra buluşuruz gelirsiniz bizim evin oraya " dedi gitti.
Ben mal gibi kaldım öncr tabi.
Sonra Simge her zamanki gibi ikna konuşmasına başladı:
"Kanka bak çocuk zaten aldatmadım seni dedi belki buluşunca açıklar sizin de aranız düzelir sen de istiyosun onu seviyosun biliyorum.  Hem bana bi iyilik yap bak hadi Canla buluşalım olmadı gideriz hemen"
Hayır diyecektim önce sonra düşündüm dedim eğer gitmezsem içimde kalıcak hatta belki pişman olucam.
Hem belki aldatmamıştır.
Bana açıklar seni seviyorum der sorum çözülür.
Hem aldatsa buluşmak istemez ya yüzsüz olmaz o kadar ya ne kaybederim ki gideyim.
Böyle düşünmez olaydım.
"Lanet olsun tamam geliyorum "
Simge bana sarıldı tabiki. "Canım arkafaşım bitanem seni çok seviyorum çok güzel olucak" gibisinden sevgi nidaları.
Eve gidip hazırlanıcağını söyleyip çıktı hemen buluşalım birde dedi.
Eve gidersem geri gelmem zor bende dedim dışarda takılıyım.
Baktım Tuğba da benim gibi eve nasıl gitmesem derdinde dedim ben de takılıyım ona.
Elfe Erkan Tuğba ve ben düştük yollara.
Kahvaltı mekanı da şehrin sonunda bi yer. Şehir merkezine gitmek yarım saat.  Tabi herkes anne baba diye telefona sarıldığı için sona biz kalmıştık ve yürümeye karar verdik.
Yol da böyle yarısı çayır tarla yanından geçilen tenha yerlerden.
Çıktık yine yollara.
Ekşın olsun diye de çayırlıktan geçtik. Her yer ot arada batıyo falan biz Ekşın peşinde hala yürüyoruz.
Bi iki ses falan gelince ben de sıçtım tabi yılan var diye.
"Ya burda yılan yoktur di mi?"
Elfe:
"He amk piton var burda "
"Ya ben ciddiyim ama"
Erkan:
"Alya sen mal mısın? "
"Ya sensin mal"
Dedim sustum kimse siklemedi benim yılan korkumu duyduğum sesleri falan.
Erkan önden gidiyor biz arkadan bi ses geldi.
"Lan yılan mı bu"
"Otda yürüyoz mal ses çıkmasın mı?"
"Ya bu ses farklı ama"
"Kaç tane otda yürüyen yılan duydun amk?"
"Ya siz niye hep beni eziyorsunuz ama ya " dedim sustum.
Yürümeye devam ediyoruz derken bu sefer harbi bi ses geldi.
Bi baktım en önde olan Erkan koştur koştur yola gidiyor.
"Lan bi de benle dalga geçiyodun? "
"Sanane be salak "
Biz topluca koştuk yola çarpılmaktan son anda kurtuldum falan.
Erkan eve geçti hemen geriye ben ve Tuğba kaldık.
Öyle boş boş konuşurken bi anda kendimi Tuğba ya sorunlarımı anlatırken buldum.
O da böyle biri durmadan sorunları çözmekten kendi sorunlarına vakit ayıramayan nadir insanlardan.
"Ya kendimi çok yalnız ve farklı hissediyorum "
"Bende öyle hissediyorum arada.Biliyo musun sen böyle sanki neşeli görünüp dertlerini kendi kendine yaşayan biri gibisin. "
"Yani evet öyleyim aslında. "
"Bazen birine anlatman gerekir biliyosun di mi? İstersen bana anlatabilirsin "
Ben cevap veremeden telefonum çaldı Simge arıyor...
"He knk noldu daha var "
"Ya Burak'ı arasana numarası yok bende de buluşcaz ya gelsin Can'lara "
"Ya ben niye arıyom "
"Senin eski sevgilin"
"Bu yüzden aramamam lazım zaten "
"Alya uzatma hadi yavrum."
"iyi ararım sonra seni."
Kapattım telefonu. Baktım telefonla konuşurken Tuğbayı ekmişim.
"Ya sonra konuşuruz benim gitmem lazım" diyip kaçtım resmen Can'ın evine giderken de zorla da olsa Burak'ı aradım.
"Can da buluşacak mıyız? "
"Evet de gelicem dışardayım gelirim herhalde şimdi "
"İyi tamam " diyip kapattım.
İçimden hem sesini özlemişim diyorum hem de küfrediyorum artık nası bi dengesizlikse.
Can iki saate çıktığı için Simge ile yarım saat bekledik kapının önünde.
"Ya içimde bi his var bugün bi şey olmazsa hiç olmaz gibi geliyor ya"
"bakarız Simge " diyip geçiştirdim.
kız Can'ı ben ise beni aldatan eski sevgilimle ne yapacağımı düşünüyorum.
En son zorla Can'ıj evini basıp getirmemden sonra Burak da geldi biz bowlinge gittik.
Ben Burakla hiç konuşmuyorum.  Ama Can ve Simge durmadan ya hadi barışın yapıp duruyor.
Büyük ihtimalle Burak A da baskı yapıyorlar çünkü sıra bende olunca ikisi de ona yanaşıp konuşuyor.
Ben sinirliyim hala konuşmicam diye.
Bowlingden de anlamıyorum zaten koca şişko parmaklarımın sığdığı topu bulup atmaktan başka yaptığım bi şey yok.
Tam topu seçiyorum Burak yanıma yanaştı.
"Bak topu böyle seçmen lazım böyle atıcan yardım ediyim... " diye.
Arkama baktım bizimkiler gülüp bizi izliyor.
Bowlingden sonra da benim yine beceremediğim bilardo oynadık.
Burak da yine bana gösterdi öğretti falan.
Sonra ordan çıktık böyle küçük Avm gibi bi yere gittik oturduk orda.  Can ve Simge bizi yalnız bıraktı tabi beklenildiği gibi.
Öncr hiç konuşmadık.
Sonra ben tabiki dayanamadım sordum :
"Sen beni gerçekten aldatmadın mı?"
Lan mal Alya seni çok önemse se açıklamak için çabalar amk sen bi de zorla önüne gelip açıklama yaptırıyorsun.
"Ya bak ben eski isteklere bakarken yanlışlıkla kabul etmişim sonra hayırlı olsun diye mesaj attılar ordan görüp kaldırdım. "
Mal Alya bu aynı anda yirmi kişi ile çıkmış biri srn buna inanma.
"Tamam o zaman aldatmadın."
"Devam o zaman? "
Kim Bir Milyon İster mi mi bu tamam mı devam mı gibi.  İnanma yalancı o.  Yüzüne tokat at "Siktir git "de "Ben sana mı kaldım üçgen peynir kılıklı" de. Şeyine tekme at hatta. Böyle kahkaha ata ata at "Sen kimsin de beni aldatıyosun orospu çocuğu" de.

Orospu çocuğu olmadı ya deme  annesini tanıyon iyi kadın. En iyisi piç de.
"Sen kimsin de beni aldatıyosun piç" de.
İçimdeki ses bana bunu derken ben de dedim ki:
"Tamam o zaman çıkalım tekrar."
Bakınız bu mallıktır. Yapmayınız.  Kalbe zararlıdır.
Biz böyle barıştık nr güzel falan hep beraber langırt falan oynadık çıktık dışarı geziyoruz.
Yolda bi kız selam verdi buna karşı kaldırımdan
"Bekle o benim uzaktan mı ne akrabammış zaten bi konuşup geleyim bi dakka"
Sorun olmaz diye gönderdim bekliyoz onu.
Bu bi dakka on dakka oldu uzadı. 
Ne konuşuyosa amına koduğumun orospusuyla.
Simge "git hemen yanına aşkım gel de sen onun sevgilisisin" dedi. Tabi bende gaza geldim gittim yanına sarıldım falan "Aşkım hadi seni bekliyoruz biz gel artık uzatma " dedim.
"Tamam canım " dedi durdu bende mal gibi beklemiyim diye Canların yanına gittim.
Beş dakika daha geçti hala konuşuyolar.
"Can siz akrabasınız sen niye burdasın?"
"Valla ben tanımıyorum öyle akraba bilmiyorum artık öyle mi "
Ben orda bi çıldırdım tuttum kolundan Burak ı zorla yanıma getirdim böyle sinirden nasıl geberiyorum.
"Akraban değil o kim "
"Ya bana tişört almış hediye olarak onu giyer misin benim için falan dedi "
Ben zaten sinirliyim böyle diyince iyice sinirlendim Burak A saldırdım.
Çocuğa yumruk atıyorum sinirden gülüyor ya.
Gülünce daha da sinirim bozuluyor.
Beni sakinleştirmek adına bi şey yapan tek kişi de Simge.
"Giyemeyezsin.Başka kızın aldığı tişörtü giyemezsin."
"Neden hediye onun için? "
Can ordan
"Sıçtın sıvadın tüyü de diktin daha da sıçma " dedi.
Bu da geçiştirdi.
Ben ama nasıl sinirliyim böyle dişlerimi sıka sıka kırılacak diye korktum artık.
Lan daha barıştıktsn yarım saat sonra sen bana yalan söyle Bş de kızla konuş Bş Dr bana onu savun.
Ben sakinleştim ettim kazasız belasız da.
O an bile fark ettim.
"Devam edelim mi?" sorusuna içimdeki sesi dinleyip öyle cevap vermem gerektiğini.

Şişmanım , çirkinim eee ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin