Şişmanım , çirkinim eee ?

AYRILIK SONRASI KAŞARLAŞMA (UNUTANLAR İÇİN ÖZET EKLENDİ)

*****

SEVGİLİ EDİTÖRÜM ERKAN'IN YOĞUN ISRARI ÜZERİNE DÖNDÜM GENÇLER!

ARTIK KAÇ OKUYUCU KALDI.HALA WATTPAD OKUYAN KALDI MI BİLMİYORUM AMA ZATEN BU HİKAYE EN BAŞTAN DA OKUNMA KAYGISI İLE DEĞİL GÜNLÜK GİBİ BİR YERDE KALSIN AMACIYLA YAZILDI. O YÜZDEN DAHA ANLATILACAK ÇOK ŞEY VAR.YAZILACAK 5 SENEM VAR.BAŞLAYALIM O ZAMAN TEKRARDAN.

HER HAFTA BİR BELKİ DE DAHA FAZLASI İLE 

SEVGİLER 

-İYİ OKUMALAR :)

KÜÇÜK BİR ÖZET:

BURAK VE ALYA 6 AY BOYUNCA ÇIKARLAR.BU SÜREÇTE İYİ BAŞLAYAN HER ŞEY BURAK'IN DURMADAN EKMELERİ , BAŞKA BİR KIZ İLE AYNI ANDA BULUŞMA AYARLAMASI (ALYA BURADA KENDİNİ MAL DURUMUNA DÜŞÜRDÜ - OLAYLAR OLAYLAR BÖLÜMLERİNDE) GİBİ ŞEYLERLE BOK OLDU.ALYA MUTSUZ İĞRENÇ BİR İLİŞKİNİN İÇİNDE GİDEREK ÇEKİLDİ VE SONUNDA DEPRESİF BİRİ HALİNE GELDİ VE HERKESE GÜVENİNİ YİTİRDİ.YENİ KORKULAR EDİNDİ.ALYA İÇİN DAHA DA KÖTÜ OLMASINA RAĞMEN EN NİHAYETİNDE YİNE BURAK TARAFINDAN TERK EDİLDİ . (EĞER DAHA ÇOK HATIRLAMAK İSTİYORSANIZ OLAYLAR OLAYLAR ŞEKLİNDE BAŞLAYAN BÖLÜMLERDEN BAŞLAMANIZ DAHA KESTİRME BİR ÖZET OLACAKTIR ÇÜNKÜ ŞU ANKİ GİDİŞAT İÇİN O KADARI YETERLİDİR)

Hayatında uzun diyebileceği (6 ay) tek ilişkisi olmuş olan ve bu ilişkide de ağzına sıçılmış olan ben ilişki sonrası tam anlamıyla çıldırdım.
Çıldırdım derken neyi kastettiğimi sorarsanız şu şekilde oldu :
Ayrıldıktan  birkaç saat sonrasına kadar aşırı hafiflemiş hissediyordum.
Gereksiz bir gaz "Yahu ben neler neler yaparım şimdi hehe" düşünceleri türlü türlü kaşarlık fikirleri ...
İki üç aydır Burak istemediği için silmiş olduğum WhatsApp , İnstagram , Wattpad (eskiler bilir belki ilk uzun süreli ortadan kayboluşumun sebebi buydu evet üzgünüm çok aptalca) uygulamalarını hemen yükledim.
WhatsApp'dan bunca zaman ben bakmazlarmış bana yazan her erkeğe itina ile cevap verdim birkaç tanesi ile muhabbet kurmaya başladım.
İnstagramda milleti ekleyip fotoğraf çekinmeye ve koyacak fotoğraf seçmeye başladım.
Yolda yürürken bile etrafa hayatımda atmadığım flörtöz bakışlar atıp hunharca erkek kesmeye salak salak millete göz kırpmaya başladım.
Şimdi şuna açıklık getirelim.
Biraz aşırıya kaçtığımın elbet ki farkındaydım.
Aynı anda bir anda beş altı erkekle konuşmak falan (WhatsApp grupları sağolsun) lakin hepsini yaparken Burak'tan intikam alıyormuşum gibi hissediyordum . Böyle düşünmek beni daha da gaza getiriyordu .
İster istemez içimde ona karşı bir öfke vardı.
Benimle düzgün bir ilişki içinde olmadığı için.
Yalan yok bir anda çocuğa olan duygularım sıfırlanmış değildi sadece olayın ilk heyecanı ve gazıyla hislerim yokmuş gibi davranıyordum  .
Birkaç gün böyle rahat ve benim işin heyecanlı geçti.
Tabii ki bir sabah uyandığımda kendimi ağlarken bulmam an meselesiydi ve öyle de oldu.
Kış ayında ağlama krizleriyle uyandım ve kendimi dışarı attım. Aklıma gelen ilk insanları aradım.
Elfe ve Tuğba.
Tuğba o gün öğrendi.
Ben banka yatmış ikisine sarılıp hönküre hönküre ağlarken .
Kötü bir tepki vermedi sadece geçeceğini söyledi.
Rahatladım evet.
Yanımda olması beni mutlu etmişti.
Uzun zaman boyunca Burak'layken kendimi öylesine yalnız hissetmiştim ki Elfe ve Tuğba gibi arkadaşlarımın olduğunu hissetmek çok iyi gelmişti.

Ağladığım o bank bir süre sonra başka olaylarda da arka plan olarak kullanıldı ve literatüre "Depresyon Bankı" olarak geçti.

Ardından Erkan'a da söyledim.
Çocuğun tepkisi şuydu:
"Biliyordum zaten"
"Nasıl biliyordun lan ?"

Klasik kadın günü  buluşmalarında üç kişi olduğumuzda Erkan anlamasın diye büyük çaba gösteriyordum . Erkan zaten telefondan başını pek kaldırmıyordu . Pencerenin önünde yere çöker  oyun oynardı. Biz de onun arkasındaki koltukta oturur film izler arada hızlıca sarılır muhabbet ederdik .
Anlamasının hiçbir yolu yok gibi geliyordu . Baya karı kız muhabbeti döndürüyordum çünkü .
İşte ben de böyle bir gavatım.
"Alya , canım, pencereden yansıyordu sarılmalarınız mal mıyım ben?"
Vay be.
Bu detayı akıl edememiştim işte .
Sonuç olarak sonradan öğrenen kimse bana sırtını dönmemişti ve bu beni cidden rahatlatmıştı .
Gerçi Erkan pek sonradan öğrenmemişti ama olsun .

Korktuğum şey başıma gelmemişti ve bu beni cidden çok mutlu hissettiriyordu.

Tek bir sıkıntı kalmıştı geriye. Tüm bu yıkıcı ilişkilerin üzerimde bıraktığı aptalca hislerden kurtulmak.Bunun maalesef ki söylenen çok farklı yöntemleri var.

"Çivi çiviyi söker"

"Kendinle baş başa kal"

Bunların hangisinin işe yaradığını ya da bunlar dışında işe yarayan şeyin ne olduğuna da geleceğiz merak etmeyin :)

Kısa bir sürenin ardından bir sürü insanla konuşup egomu şişirme dönemi artık eski heyecanını vermemeye başlamıştı. Yerini Burak hakkında aldığım her haber karşısında sinir krizleri geçirip sonra da hiçbir şey olmamış gibi yapmaya çalışan bir insan olarak devam etme çabam almıştı.

Ne derler bilirsiniz ayrıldıktan sonra bir süre onunla alakalı hiçbir şey görmemeniz en iyisidir. Evet. Kesinlikle haklılar!

İçimdeki "ayrılık sonrası kaşarlaşma" modu devam ederken Betül bana tam da bu moduma uygun bir teklifle geldi. 2 yıllık sevgilisinin en yakın erkek kankisi Adnan ile beni buluşturmayı ve rastgele buluşma görünümlü dörtlü randevuya çıkma teklifi!

Tabii ki hayır diyemeyeceğim bir teklifti.

Çocuk mülayim görünümlü boyu benden çok çok az uzun hoş biriydi. Adnan ismi diyince aklınıza gelen resimle pek uyuşmuyordu . Gördüğüm zaman hoşuma gitmişti. Konuşmaya başladık ve muhabbet bir şekilde yürüdü.

Gerçekten biriyle düzgün bir şekilde flört etmeyeli baya bir zaman olmuştu.Onunla konuşmak hoşuma gidiyordu.Mesajlarıma cevap vermesini beklemek , attığı mesajları heyecanlı heyecanlı okumak.

Kötü bir ilişki sonrasında ilaç gibi gelmişti.

Şu an güzelim mülayim çocuğu kullanan iğrenç bir insan olarak göründüğümün farkındayım.

O zamanlar itiraf etmesem de içten içe öyle olduğumu düşünüyordum ama merak etmeyin Adnan hikayesi de "İğrenç kız çocuğun duyguları ile oynayıp üzüyor" şeklinde bitmiyor tam olarak.

Ben iğrenç bir insanım orası ayrı.