Şişmanım , çirkinim eee ?

Şaka , Yoğurt ve Burak

*Hikayeyi en fazla on kişi okur diye beklerken böyle olunca çok mutlu oldum :) Teşekkür ederim okuyan herkese ve belki  ilk vote'layana ya da yorum yapana ithaf yapabilirim :)
Şarkı: The Pretty Reckless -Kill me

Ben sınıfa girerken kulağıma eğildi. "Defterinin arasına bak" dedi.

Noluyo lan ?

Ben gittim hemen sıramın üstünde duran defterimi açtım. Sayfalarını falan karıştırdım. 

Sayfalarını çevirdim de çevirdim.Bi bok yok lan bunun içinde.

Aman ne komik şaka.

Lan ilkokuda mıyız biz öyle saçma salak şakalar. Saçımı da çek ben de "Öyretmene söyliceeem seni Kıvaaannç!" diyeyim tam olsun yani.

Neyse ben bunu siktir edeyim dedim çıktım sınıftan buldum bizim kızları. Okulun etrafını salakça turlamaya başladı. Hava da buz gibi. Kıçımız buz tutmuş ben hala bi tur daha atak yaa modundayım.

Tam böyle sahanın ordan geçiyoduk. Bi baktım Kıvanç oturmuş sahanın kenarından bana bakıyor. Bir de sırıtıyor pezevenk.Sıırıtınca da hafif hafif çıkan bıyığı iyice belli oluyor.Bir de çocuk hafiften "baby face"

Hiç sevmiyorum böyle  "baby face" çocukların yüzünde bıyık çıkmasını yaa.

Git aldır arkadaş hiç hoş görünmüyor.

Gerçi eminim onlarda bi fil gibi okulda gezen bi kıza bayılmıyolardır ama olsun.

Lan bu çocuk niye hala bana bakıyor?! Hani normalde hoşuma gitmesi gerekir ama  çocuğun gülüşünde bi sinsilik var. Sanki beni şu an çıplak görüyomuş da hoşuna gitmiş gibimsi bi şekilde sırıtıyo. 

Çıplak görmeyi bırak da görse hoşuna gitmez ölür kalır orda çocuk!

Hızlı hızlı yürüyelim diye kızları itekleye itekleye gittim sınıfa.

Sonra günün geri kalanında bu çocuk bana baktı da durdu bok varmış gibi. Abi çocuğun bakışları beni nedense çok rahatsız etti ama.Resmen "Ciğerini bile görüyom ben senin." der gibi

Sonra okul bitti eve gidip uyucam diye sevinirken telefonum çalmaya başladı. Lan bi dur sıçtın sevincimin ağzına.

"Ne var ?!" diye açınca annemin sesiyle karşılaştım:

"Akşam Burak'lara gidiyoruz haberin olsun . Erken gitçez ama eve geldiğimde hazır ol sen" dedi ve kapattı yüzüme.

Benim hayatımda böyle Merhabalara , nasılsınlara yer yok. Direk ne bok olduysa söylüyorlar. Hiç kız öldü mü kaldı mı takan yok.

Geçenlerde arkadaşlarla dışarda eğlenirken annem aradı. "Yoğurt al da gel eve" diye.Daha bi iki saat var benim eve gitmeme oysaki.

"Anne daha var gelmeme daha sonra arasana"

"Boşver onu bak kaymaksız al yoğurdu"

"Alırım anne bakarım sonra"

"Unutma bak kaymaksız yoğrut"

Belki ölüyom ben orda kadın ölcek orda yoğurt da yoğurt diye.Kaymaksızmış bir de.

"Salak değilim anne unutmam kaymaksız alırım" dedim

Sonra da unutup kaymaklı aldım yoğurtu. Eve gelince banyodaymış bağırdı ordan :

"Kaymaksız yoğurt aldın di mi ?" diye

Ben direkt aldım yoğurtu tüm kaymağını yedim Sonra da :

"Evet kaymaksız!" dedim. Yutmadı valla. Yoğurt kapında Kaymaklı yazıyomuş.Yalancılar onlar Ameirka yüzünden hep dedim ve terliği yedim tabi

"Bak çabuk hazırlan beklemem seni" deyince kendime geldim ve annemin ne dediğinin tekrar farkına vardım.

Yaşasın biz go to the Buraklarr! İki hafta önce bakıştık belki bugün bakmakla da kalmaaaz !

"Tamaaaam!" diye bağırıp kapattım telefonu.

Eteğimin açılmasını umursamadan resmen koşa koşa eve gittim.

Hemen okul üniformasını çıkarttım.Mavi pantalonumu , pembe ayıcıklı tişörtümü giydim saçlarımı düzelttim. Dudak parlatıcısı falan sürdüm. Parfüm sıktım hatta annemin tüm parfümlerini denedim benimkiler bitti diye. Kolumun üst kısmı ayrı bilek kısmı ayrı avuç içi ayrı parfüm kokuyor.

Sanarsın ki annem parüfm sıçıyor. Ne işi var o kadar parfümün evde?

Ben tamtakım hazırlandım. Heyecandan ölüyorum. Annem geldi eve sonra o da hazırlandı falan biz çıktık evden gittik Buraklara.

Ben odasından içeri girince heyecandan kalbim resmen çıkıyordu yerdinden. 

Erkan da Ela da yok üstelik.

Başbaşa. Ayyy düşüncesi ve sapık hayalleri bile tam Benlik ve çok saçmaaa!

Bir baktım çocuk sanki dışarı çıkacakmış gibi hazırlanıyor. 

Meğer hava sıcakladı diye bunların mahallede takılacakmışız.

Bana uyar.. Sonuç olarak Burak ve ben... bir mahalle....başbaşaaa

Evet bana kesinlikle uyar.

Ama aslında hiç bir şeyin beklediğim gibi olmayacağını fark etmem yirmi dakikamı aldı.