Aranı Dıttırdığımınki

58.4K 3.2K 253
                                    

* Hayatımdan sitcom olur diyordum hikaye oldu be :DBu arada 2.000 okumaya çook az kaldıı hehe :) Okuyan , oy veren yorum yapan herkese teşekkürler. Kısa oldu biliyorum ama sonrakine artık.
Şarkı: Linkin Park - New Divide

Kızlara olanları anlatmadan ana avrat sövmeye başladım ben direkt.

Lan ipne velet tamam çok fazla kişiyle çıkmadım ama "ara vermek" denen lanet lafın ne demek olduğunu biliyorum.

Ayrılıyon işte . Niye aşkım diyon ?'Ben aşkım dedin diye sevindiydim aranı dıttırdığımınkii!?!

Kızlar ağzımdan laf alana kadar ben sinirden kuduruyodum.

En sonunda sinir krizi arasında olanları dedim :

"Ayrıldı benden pezevenk."

Bi şeyler dediler ama dinlemedim.Şimdi benim ağlamam lazım depresyona girmem lazım. Ama kendimi iç depresyonluk hissetmiyorum.Üzüldüm mü evet çünkü artık eski şişman yalnız halime geri döndüm.

Bi farkım bi önemimim yok. Ve kendimi değerli de hissetmiyorum.Tabi bi de sevgilim de yok.

Gözlerim dolucak oldu. Sonra bunun ne kadar saçma olduğunun farkına vardım.

Lan çocuğu sevmiyon.Notlaşan bi ilkokul terk velet. Hem bıyığı da vardı. Doğru düzgün konuşmuyodunuz da. Neyine ağlıyon?! Ağlıcaksan evde ağla.

Kendimle yaptığım bu mantıklı konuşmadan sonra hiç bi şey olmamış gibi çıktım tuvaletten gün boyunca da Kıvanç'tan bahsetmedim . Görünce siklemedim de.

Okul bitince hemen eve gittim. Çocuğun verdiği notları koyduğum kutu gibi şeyi aldım boşalttım yere. Hepsini bi tekrardan okudum önce.Sonra ana avrat Kıvanç'a sövdüm.

Bunları tam çöpe atıcaktım ki aklıma bi fikir geldi.

Hani böyle filmlerde olur ya iki aşık ayrılır ya da yanlış anlaşılma olur. Kız erkekten olan tüm mektupları çakmakla yakar sonra küllerini denize atar falan.

Ha bende bunu yapıyım dedim. Denize atmam pek söz konusu olmadığından ve üşendiğimden de balkondan aşağı atmaya karar verdim.

Aldım çakmağı evde kimse yoktu rahat rahat yakayım dedim. Çakmağı yakmayı beceremedim.Yanmıyor arkadaş.Aynı anda o dönen şeyi çevirip düğmeye basılı tutamıyorum.

Denedim denedim olmadı.

Hay ben böyle çakmağıın daa senin de Kıvanç !?

Dedim madem çakmakla yapamıyorum ocaktan yakıyım dedim.

Ocağı açtım o göt içi kadar notları cımbızla alıp alıp yakmaya çalıştım. Bir de cımbızla olmasına rağmen elimi de yakmayı başardım.

En sonunda notları yakmayı becerdim.Küllerini çay bardağının içine doldurabildiğim kadar doldurdum ki bi iki çay kaşığı anca bi şey vardı. Direkt aldım attırdım balkondan aşağı.

Attırdım derken cidden sinirden ya da elimden kaydığından olsa gerek bardakla beraber yere cumburlop düştü. Şangır mangır kırıldı tabi.

Bi baktım aşağıda bi adam kırık bardağa bakıyo tam başını yukarı çeviriyordu ki kafamı içeri sokup pencereyi kapattım.

Ve mutluluk ve büyük bir rahatlamayla gittim odama televizyon sefası yaptım.

Sen bir de bu arada ocağı orda açık unut. Ateş sönmüş gaz hala açık. Haberim yok ölücem orda ben.

İçimdeki çay sevgisine şükrediyorum ki canım çay çekti de mutfağa girdim fark ettim kokuyu.

"Hass..." diye gittim kapattım hemen.

Hepsi Kıvanç yüzünden, ipnee!

Tam ben böyle Kıvanç'a yeniden sövmeye başlıyordum ki telefonuma mesaj geldi.

"Gene Elif di mi ya ? Şimdi diyicek yine sen daha iyisini bulursun boşver Kıvanç'ı diye"

Ama mesaj Elif'ten değildi.

Aslında mesaj atmasını beklediğim hiç bir kişiden değildi.

Tahmin ediyim büyük ihtimalle Burak olduğunu düşünüyorsunuz.

Ama değil o eminim ki bana mesaj atmaktansa sevgilisinin bacaklarını ellemeyi tercih eder.

Kim mi mesaj attı ?

Ne alakaysa artık mesaj atan kişi Ela'ydı.










Şişmanım , çirkinim eee ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin