Ahhh şu başımda çalan şeyi biri sustursun lütfen ?! diye bağırdım boş odamda sesim yankılanmış olacak ki kendi sesimden korktum. Gözlerimi açtığımda çalan şeyin telefonum olduğunu fark ettim.
O kadar ısrarla çalıyordu ki yanıp sönen ekrana baktığımda en yakın arkadasımın adını gördüm ve hemen cevapladım.- Efendim Jimin sabah sabah-
Sözümü tamamlayamadan karşıdan gelen bağırma sesi ile kendime geldim.
( Junkook nasıl unutursun bugün JBC sinin seçmelerine gidicez ve daha kalkmamışsın 10 dkya sendeyim hemen hazırlan)
Sonra telefon kapandı hala şoktaydım. Bugün 1 yıldır beklediğim seçim vardı ve ben bunun için çok çalışmıştım. Hala yatakta olduğumu fark edip hemen fırlayıp duş aldım banyodaki rutin işlerimide halledip üzerime siyah takımımı giydim.
Saate baktım ve yeni rekor 9 dk 50 saniyede hazırdım sonra çalan kapıya doğru koştum. En yakın arkadaşımı görünce heycanımıda bastırmak amacı ile ona sarıldım.- Hadi gidelim zaten çok heycanlıyım birde sen daha fazla arttırma Kookie~~
- Haklısın , Chim Chim hadi gidelim.
Çantamıda alıp , evden cıktık.
Aşağıda duran Jimin ' nin arabasına bindik. Jimin ' nin ailesi zengindi okumasına gerek yoktu ama yanımda olmak için benimle beraber muhabirlik okudu babası ona ne zaman isterse şirketi devredeceğini soylemişti ama o çalışıp kendi hayatını kendisinin kazanacağını söyledi.
Çok iyi arkadaşım olduğunu düşünürken kendimi birden secmelerin yapılacağı yerde buldum.
Jimin dikkat cekmek için elini yüzümün önünde sallıyordu.- Geldik Dostum?!
- Ahh üzgünüm dostum ben ...... dalmışım
-Sorun değil hadi bizimkiler bekliyor.
Gülümsedim ve arabadan indim. Bizimkiler dediği Namjoon hyung ve Jin hyungtu. Onlar burada muhabirdi bize bu konuda biraz bilgi vericeklerdi. Onları üniversiteden tanıyorduk. Yavaşça hayalini kurduğum büyük şirketin basmaklarını çıktık.
Namjoon hyung beni görünce gelip saçlarımı karıştırdı.
- Yaa?! Hyung! Lütfen yapma ben artik çocuk degilim !! deyip cırladım.
Namjoon hyung ise bu tavrıma sadece gulmek ile yetindi. Jimin bekleme salonunda bir masa gösterdi bizde oraya oturup Jin hyungu dinlemeye başladık. Bu şirkete ilk giren oydu ve bize bu konu hakkında tavsiyeler vericekti.
-Bakın öncelikle sizi korkutmak istemem ama bugün şirketin başına yeni bir yönetici geçecek Bay Kim rahatsızlandığı için bundan sonra işlerini oğlu Taehyung diye birisi devralcak-
Jin hyung sözüne devam edemeden Namjoon hyung onun sözünü kesti.
-Cok despot ve disiplinli diyolar yani çekeceğimiz var!!
- Yaa tamam Namjoon çocukları korkutma bugün onun şirkete alınması amacı ile bir toplantı yapılacak o yüzden sizin mulakat ertelendi.
Dediklerine sesli bir şekilde yutkununca bizimkiler hunharca kahkaha attılar. Tabii rezil olmamın yanında bütün gözlerin bizim üstümüze dönmeside cabası offf offf diye içimden geçirirken Namjoon hyung konuşmaya başladı.
-Kahvaltı yapmadınız degil mi ? Aşağıda bir cafe var oraya inelim zaten daha 2 saat var başlamasına
Kafamı onaylarmışçasına salladım. Aşağı indik bufenin yanına yakın bir masaya geçip oturduk. Bu arada Jin hyung ile Jimin bize pogaça ve karnımızı doyuracak bir şeyler almaya gittiler.