➡Bölüm 23: My Answer İs You⬅

275 17 34
                                    

1 YIL SONRA

Kahve kokusunun, kağıt kokusunu bastırdığı ofisimde öğle yemeği için YoonGi'yi bekliyordum beraber yemek için ısrar etmişti bende kıramamıştım haliyle.. Kravatı biraz gevşetip dışarı doğru adımladım soğuk hava yüzümü yalayıp tüm vücuduma işledi. Kollarımı bedenime sardım üşümüştüm. YoonGi'yi görmeme rağmen arabasında ki kornaya basmaya devam etti bu sevimli tavırlarına gülümseyip yanında ki yerimi aldım.


"Günaydın dostum" sesi heyecanlı geliyordu. Ne olduğunu sormama gerek kalmadan anlatmaya başladı. "Şey... Tae bugün dönüyor" sevincini şimdi daha iyi anlamıştım. Dostunu uzun zamandır görmüyordu özlemiş olmalı... kendi mi kasmamalıydım sonuçta 1 yıl unutmak için uzun bir zaman dilimiydi fazlasıyla.... Ben onun için ayırdığım defterin son sayfalarını göz yaşlarımla kapattım geri dönüp yaşlardan dolayı yıpranmış olan sayfaları görmeye hiç niyetim yoktu. Acıya alışan ben hissetmemeyide öğrenmiştim zamanla, var olan anılar sadece tebessüm ile hatırlanmak üzere kalbimin tozlu raflarına kaldırıldı.

Uzun süre daldığımı fark edince YoonGi'ye döndüm bir şey söylemedi, gerçekten dostumdu o benim hiçbir şey sormaması beni fazlasıyla rahatlatıyordu. Restoranta geldiğimizde arabayı valeye verip beni takip etti. İki kişilik masaya geçip sipariş verdik. "Şirket nasıl genel müdür olmak zor mu?" ortamı gergin havasından çıkardığı için ona minnettar gözlerle bakıp gülümsedim. "İdare ediyorum. Alıştım diyebilirim, yani eskisi kadar zor gelmiyor" gülümsedi. Sanki bahsettiğim imayı anlamış gibi, belki de anlamıştır. Benim için endişelenmesini gerçekten istemiyordum. Bu olaylardan sonra güçlü olduğumu farketmiştim artık eskisi kadar kolay yılmıyordum. Yani en azından ben öyle düşünüyordum. Sıcak bir sohbet ve YoonGi'nin Jimin'i çekiştirmesinden sonra restorandan ayrıldık şirkete gidecek kadar iyi hissetmiyordum bu yüzden kendimi eve attım.

Ceketimi çıkarıp bir yere fırlattım gömleğimin bir kaç düğmesini açıp kendimi koltuğa attım. Gözlerimi kapatıp var olan anıların beynime dolmasına izin verdim. En derinlerinde hissediyordum nasıl olurda hala ilk günkü gibi bu kadar yoğun olurdu. Anlamıyordum.

FLASBACK~

"Senin burada ne işin var!! Bir ailen var değil mi benden çok düşündüğün"

Bir an karşıma çıkan kadınla afallasamda onu salona alıp konuşmanın iyi olacağını düşündüm anlayışlı sevgilim yemek hazırlarken neden beni zerre umursamayan bu kadını çekmek zorundayım hiçbir fikrim yoktu. Yüzü solgunlaşmış vücudu çabuk çökmüştür sonuçta çok yaşlı biri sayılmazdı. Benimki gibi ince olan dudaklarını aralayıp yutkundu söyleyeceği şey onu zorluyordu büyük ihtimalle gözlerimi ona odaklandım ve dikkat kesildim.

"Kook, oğlum bir anne olarak sana iyi bakamadım hatta bakmadım ama şimdi ki çocuklarıma iyi davranmak istiyorum yani bir aileyi hissetmek istiyorum."

İçim burkulsada tek yaptığım bundan banane der gibi gülümsemekti. O da bunu anlamış gibi devam etti.

"İçeride ki çocuk sanırım bilmiyorum ama birinin ailesi eve gelip *hıck* çocuklarımı aldılar. Üstüne oğlun eski hayatına geri dönmezse daha fazlasını y-yapacaklarını söylediler k-korkuyorum. Kook onlar daha küçük, çok küçükler *hıck* l-ütfen yardım et"

Ardından gelen kırılma sesleri ile ne yapacağımı bilemedim. Arkamı döndüğümde Tae'yi ve dolu gözlerini gördüm duymuştu her şeyi ve büyük ihtimalle kendini suçluyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 20, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

 "JUST YOU"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin