Önceki bölümden:
Ne dersiniz saat duracak mı yoksa yelkovan akrebi takip etmeye devam mı edecek ?
***************************************
Yazarın agzından-
'AYRILALIM'
Küçük olan ne saçmalıyordu böyle. Ayrılmak .... Tae onunla evlenmek isterken küçüğün düşünceleri çok mantıksız geliyordu büyüğün kulaklarına bugün pazar günüydü ve alelacele Tae'yi bu kafeye çağırmıştı ve küçüğün yüzü poker facedi ne düşündüğünü anlamak imkansızdı.
-Ne diyorsun sen Kook ben seni seviyorum ne ayrılması
Tae dolu gözlerini küçüğün gözlerine kilitledi ama Kook düşündüğünden daha ciddiydi küçük dudaklarına önündeki fincandan bir yudum alıp konuşmaya başladı. Tae'nin gözlerinden gözlerini biran olsun ayırmadı.
-Bak lütfen kişisel algılama ama bunun daha iyi olacağını düşünüyorum. Artık sıktın bu hareketler bana göre degil ben özgürlüğüne düşkün biriyim. Bundan sonra aramızdaki tek ilişkinin sekreter patron ilişkisi olmasını istiyorum beni dinlediğin yani dinlediğiniz için teşekkürler Bay Kim.
Ve ayaklandı küçük olan arkasında gözleri yaşlı birini bıraktığını onun nasıl sorularla cebelleştiğini bilmeden, arkasına bakmadan çıktı kafeden Tae'yi dinlememişti bile.
*****************************************
(kookun agzından)
3 gün olmuştu. Ne işe geliyordu ne de YoonGi ile görüşüyordu. Şirketten ayrıldığımız gün izin almıştı. Onunla ayrılmış olmamıza hala inanamasamda öyleydi senin suçun dediğinizi duyar gibiyim
evet benim suçum sanırım yani öyle görünmesi gerekiyor.
Kapının çalınması ile tüm düşüncelerimden uzaklaştım kapıya çevirdim kafamı ve 'girin' diye seslendim.
-ohh Joon söyle noldu ?
-Bay Kim geldi Junkook senden rapor istiyor hemen git istersen huh
-Ahh pekala sagol Joon
Joon odadan çıkınca içimde ölmüş olan kelebekler onu görecegim düşüncesi ile tekrar canlandı. Hala düşüncesi ile içimdeki herşeyi ele geçirebilen birisi ve nedense mutluyum ondan başkasına böyle düşünceler hissetmeyecek olmanın verdiği mutluluk..
Elime 3 gün içinde gerçekleşen tüm toplantıların ve kendisinin iptal ettiğim kişisel dosyalarının bir örneğini alıp uzun koridorda yürümeye başladım. Kapısının önüne gelince tıklatıp açtım direk aşina olduğum koku burnumu doldurunca mutlu oldum kokusunu bile özlemişim kafamı çevirdiğimde üstünü çıkarıyordu. İster istemez utanıp kafamı eğdim oda hemen önündeki beyaz gömleği üzerine geçirdi. Düğmelerini iliklerken kafasını bana döndü. Ve hayatımda duymadığım soğuk bir ses duydum.
-Sana gir dediğimi hatırlamıyorum.
Siyah dar ceketinide üzerine geçirip eski tarzının çok daha farklı bir görüntüye sahip oldu. Dar siyah kotu bunu daha önce görmemiştim bile sanırım saçlarının rengini değiştirdiğini şuan farkediyorum saçlarında pembeye yakın bir ton kullanmıştı eyeliner ile fazla seksi göründüğünü kabul edebilirim ama bu hiç Tae tarzı degildi. Şirkete bu şekilde gelmezdi o , yada yanlış tanımıştım ahh herneyse.
-Bay Jeon size bir şey sordum.
-Üzgünüm dalmışım Bay Kim buyrun.
Güzel ince parmaklarını saçlarının arasından geçirip bana baktı siyahı andıran duygu barındırmayan gözlerle..
