-Bay Kim saçmalamayın lütfen üstünüzü giyinin.
-Neden bu söylediklerin beni daha çok tahrik ediyor.
Egilip dudaklarının üzerine fısıldadı koyu tenli olan.. Daha fazla bastırdı kendini küçük olan bedene. Kook, üzerindeki adamın dudaklarını boynunun üzerinde hissetti , itmek istedi ama ne onu itecek güce sahipti ne de karşılık vermeyi kaldıracak bir kalbe..
Taehyung elleri ile onun beline tutunuyor. Boynunu büyük bir açıkla emiyordu. Sanki teni ona kızıyordu ayrılıklarının acısını çıkarır gibi büyük bir tutku ile öpüyordu. Kook farkındaydı herşeyin Tae'nin dokunuşları daha öncekine benzemiyordu. Bu sefer gerçekten tüm benligi ile hissediyordu Kook sevgilisini.
Dolgun dudakları Kook'un boynunu işgal ederken elleri çoktan onun kalçalarına uzanmıştı.
Dişlerini Kook'un boynuna geçirip ince deriye belli belirsiz izler bırakıyordu. Pantolun üzerinden backlarını okşuyor karşılık beklemiyordu Tae. Dilini yaptıgı izlerin üzerinde gezdirirken altındaki bedenin titredigini hisedebiliyordu.
Dudaklarını tekrar karşısındaki ince mükemmel olan dudaklara hapsetti. Isırıp çekiştiriyordu Tae her zamankinden daha sertti. Emip çekiştirmek Kook'u heycanlandırıyordu bedeninde hareket eden eller karşılık vermesi için onu dürtüyordu. Dayanamayıp karşılık verince Tae neye ugradıgını şaşırıp karşısındaki bedene gözlerini açıp baktı Kook ise kendini kaybetmiş şekilde öpüyordu sevdiğini.
Tae agzında hisettigi kan tadıyla Kook'unda kendini özlediğini farketti. Kook'un bacaklarından tutup beline doladı Tae. Beraber yatağa doğru gidiyorlardı. Tae Kook'u yatağa yatırıp üstüne konumlandı. Kook'un gözlerinin dolduğunu görünce geri çekildi.
-Ordan tacizci birine mi benziyorum ? İstemezsen zorlayamam.
Yatakta oturup kırılmış bir tonda söyledi Tae. Kook'ta doğrulup güzel ellerinin arasına aldı Tae ' nin yüzünü.
-İstemesem karşılık vermezdim. Kafanda kuruntu yapma.
Sonra daha ayrılalı saniyeler olan kendisini bir bagımlı yapan dudaklara yapıştı. Sanki sonsuzdalarmış gibi uzun süre vakitleri varmış gibi acele etmeden yavaş yavaş öpüyorlardı. Yanaklarından süzülen göz yaşları ağızlarına gelen tuzlu tat ayrılmak istememelerinin kanıtıydı.
Dudaklarını ayırmadan yatağa dogru eğildi Kook. Tae az önceki gibi Kook'un üzerine konumlandı. Az önce boynuna bıraktığı izlerin üzerine ıslak bir yol çizdi Kook ise daha fazla yer açmak için kafasını arkaya attı. Küçük boğuk bıraktığı inlemeler Tae' yi daha fazla heycanlandırıyordu. Minik bir gülümseme sundu yaşlı gözlerine inat.
Tae daha fazla dayanamayıp Kook'un üzerindeki gömleği çıkardı. Elleri altındaki bedenin pantolununa gittiginde Kook'un gözlerini buldu gözleri izin istermişçesine..
Kook sadece gülümsedi. Tae ise dayanamayarak Kook'un mükemmel bacaklarını gözler önüne serdi. Neden bu kadar aceleci olduğunu bilmiyordu onu hisetmek istiyordu ama bacakları arasındaki bedenin azdırıcılığımı yoksa kendi sabırsızlığımı bilmiyordu.
Tae'nin dudakları sonunda tekrar Kook'un dudaklarını buldu. Kook'un nefesini kesiyordu Tae'nin öpüşü, sıcaklığı, dokunuşu..
İkiside altlarındaki gereksiz parçadan kurtulup tamamen vücutlarını birbirlerine açtıktan sonra ..
Üstteki koyu tenli olan kendini ona daha çok yasladı onu nazikçe öptü ilk baş sadece dudaklarının temas etmesine izin verdi. Kook sıkıca kapalı olan gözlerini açıp belli belirsiz karşılık vermeye çalıştı.
