1

19.9K 113 10
                                    

Ah Tanrım, yine aldatıldığıma inanamıyorum.
Hem de bu sefer kendi evimde; kendi yatağımda aldatıldım. İşin en kötü tarafı, sanırım ondan hoşlanmıştım bile.
Bu küçük barda, bardağımda kalan son yudumu da kafama dikerken düşündüklerim bunlardı. O evden taşınmalıydım. Tüm eşyalarımı orada bırakırdım. Belki de bu şehirden gitmeliydim. Hadi ama NY zaten çok soğuktu. İşimde iyiydim, referans alırdım. Nereye gitsem? LA fena fikir değil aslında. Duvardaki saate baktım, ama okuyamıyordum. Lanet olsun, gözlerim beni yine yarı yolda bırakıyor. Gözlerim demişken aklıma yine beni kahreden o sahne gelirken barmene bağırıyorum.

-Bir tane daha!

Elimi çantama atıp nakit para ararken, ürperip sol tarafıma bakıyorum. Adamın biri bana yaklaşıp barmene $100 uzatıyor.

-Hanımefendi de uygun görürse, bunu ben ısmarlamak isterim.

Gözlerimi karşımdaki hoş adamın gözlerine dikip şaşkın şaşkın kafamı sallarken titreyen telefonum toparlamaya çalıştığım dikkatimi de alıp götürüyor. Adamdan izin isteyerek lavaboya doğru yürüyorum.

-Ah tatlım, seni çok özledik. Bu yaz mutlaka geleceksin değil mi?
-Selam anne, nasılsın?
-Biz iyiyiz canım, sadece seni özledik. Dışarıdasın galiba. Jack'le misin? Selam söyle.
-Biz ayrıldık.
-Tatlım, afedersin. Bilmiyordum.
-Önemli değil anne. Kapamam gerek.
-Peki Nisan, öpüyoruz seni.
-Ben de sizi.

-2. ismimi dikkat çekmek için kullanırlar. Annem Türk. Tam bir İstanbul hanımefendisi. Babam da tipik zengin bir Amerikalı. Şans eseri gittiği Türkiye'de annemle tanışmışlar. Peri masalı gibi. Herzaman aşktan ve benzeri duygu gösterilerinden uzak durmak istesem de içten içe onlarınki gibi bir aşkla kavrulmayı isterim. Hani sensiz yaşayamam tarzı. Hani "sadece kitapta olur" tarzı. Öyle ki babam aşkı için Türkçe öğrenmiş, İstanbul'a yerleşmiş. Ben New York'ta doğdum. Hayatım NY ve İstanbul arasında geçti bile diyebilirim. Babam çok ünlü bir gurmedir. Buradaki restoranıyla da ben ilgileniyorum. İlk adım Scarlett. İkincisi de Nisan. Bu, April demek. Yani doğduğum ay. Boğa burcuyum. 25 yaşındayım. Bugün aldatıldım. Daha kötüsü onları bastım. Peki ya siz?

Şaşkın şaşkın bakma sırası ona geçtiğinde uzun ve güzel parmaklarını çenesine koydu.

-Bu' oldukça üzücü. Ben üzüldüm. Aslında anlatacak pek bir şey yok. Adım Jamie. 29 yaşındayım. Birkaç ay öncesine kadar İrlanda'da yaşıyordum. Annemi küçük yaşta kaybettim.

Dedikten sonra gözlerime bakmıştı. Güzel gözlerinde net görebildiğim tek şey acıydı. Bu bende ona sarılma isteği uyandırırken, bir barda olduğumuzu ve bunun oldukça gülünç kaçacağını düşünüp kendimi engelledim.

O da devam etti.

Ben de boğa burcuyum - dedi gülerek.

Gülümsemesi içimi ısıtan cinstendi. Ben ne zaman bu kadar şıpsevdi olmuştum. Ya da ne zamandan beri barda tanıştığım insanlara hayatımı anlatıyordum?

* Efendim, az sonra kapatıyoruz. *

Bize seslenen barmen beni düşünce dünyamdan çıkarırken James konuştu.

- Ah, şey bu durumda...

Ben ikimizi de şaşırtacak bir şey söyledim.

-Bana gelmek ister misin?

Herkese merhaba! 2. Hikayemle karsinizdayim. Sinir koymayi dusunuyorum. vote ve yorumlara gore yeni bolum atacagim. Tesekkurler!

ScarlettHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin